Can'dan
Zile basıp heyecanla kapının açılmasını bekledim. Hâla burda olmamın şokunu yaşıyordum. Birazdan gerçekten onun evine mi gireceğim yoksa ben rüya mı görüyorum.
Kapıyı açan Bulut "hoş geldin" dedi. Üstünde salaş beyaz bir tişört ve altında pembe kısa bir şot vardı. Saçları hafif dağınık, bembeyaz teniyle o kadar sevimli gözüküyordu ki. Gülümseyerek "hoş buldum." dedim.
Kapıyı sonuna kadar açıp içeriye geçmeme izin verdi. Etrafa hızlıca göz gezdirip tekrardan Bulut'a döndüm.
"Ben geldim ama evde napıcağız?"
"Bilmiyorum film izleriz ben odamdan çıkmak istemiyorum."
Hep mi böyleydi ya da sadece son zamanlar da mı odasına bu kadar bağımlıydı anlamasam da "olur bana fark etmez. Sonuçta önemli olan birlikte bir şeyler yapmamız." dedim.
Yine beni cevapsız bırakarak önden ilerlemeye başladı. Ben de onu takip ediyordum. Sonunda kendi odası olduğunu tahmin ettiğim odanın kapısını açarak benim de içeriye girmemi bekledi.
"Sen otur ben geliyorum." diyerek beni odada yalnız bıraktı. Daha ben konuşamadan hemen odadan çıktı. İyi de nereye oturacaktım yatağına mı oturmalıydım? Ya da çalışma masasının yanında ki sandalyeye?
Ne olur ne olmaz diye odadaki pembe sandalyeye oturdum. Yavaşca odanın içini incelemeye başladım. Okulda herkese karşı sert olmaya çalışan ve asık suratlı gezen çocuğun odası pembe renkle, oyuncak peluşlarla, tatlı posterlerle doluydu.
Odaya bakınca çocukken onu parkta gördüğüm halleri gözümde canlanıyordu. İşte gerçek Bulut böyle birisiydi. Okulda sadece kendini saklamaya çalışıyordu. Kendinden çok az önün verirdi.
Aslında ailesinin yanında hâla güler yüzlü olduğunu, neşe saçtığını tahmin edebiliyordum.
Ama benim yanımda davranışlarına o kadar dikkat ediyordu ki. Sanki bir şeylerden korkuyordu ya da belki de bana güvenmiyordu."Mısır yersin di mi? O kadar uğraştım yemek zorundasın."
Elinde mısır kasesiyle dönen Bulut'a bakıp kocaman gülümsedim.
"Sen yaparsın da yemez miyim sence."
Gözlerini devirip yatağa oturdu.
"Niye orda oturuyorsun film izliyeceğiz gelsene." diyip yatağının üstündeki laptobu eline aldı.
"Ne biliyim buraya oturmuşum."
Yerimden kalkıp ben de yanına geçtim. Aynı yatakta oturmamız bile heyecanlanmam için bir sebepti.
O bilgisayarsan filmlere bakarken ben de ona bakıyordum.
"Komedi filmi sever misin? Ya da hayır aksiyon izleyelim. Yeni romantik bir film çıkmış onu mu izlesek?"
Bu haline gülüp "romantik izleyelim." dedim.
En sevdiği türün romantik film olduğunu biliyordum çünkü.Mısır kasesini ortamıza koyarak yatakta iyice yerine yerleşti. Bilgisayarı da kucağına aldı.
"Ekranı görüyorsun di mi?"
"Görüyorum merak etme."
Ben de onun gibi yatakta daha rahat bir pozizyona alıp bilgisayar ekranına baktım.
Film boyunca bir ona bir ekrana bakıyordum. Oysa filme o kadar odaklanmıştı ki benim bakışlarımdan habersizdi. Arada mısır yiyip gözlerini ekrandan ayırmıyordu.
Keşke sonsuza kadar onu böyle izleyebilseydim...
...
"Beğendin mi filmi?"
"Evet güzeldi." diyip gülümsedim. Oysaki filmin çoğunda ne olduğunu bile bilmiyordum.
"Bence de güzeldi. Ama keşke adam öyle yapmasaydı. Belki daha mutlu bir son olabilirdi."
Keşke ne dediğini anlasaydım ama filme o kadar odaklanamamıştım ki neyden bahsettiğini bilmiyordum.
"Haklısın ama böyle de güzeldi." diye üstü kapalı cevap verdim. Pot kıramktan korktuğum için hemen konuyu değiştirip "odan çok güzelmiş" dedim.
Odasında ufak bir göz gezdirip bana baktı.
"Sıradan bir oda işte."dedi. Ama gözleri öyle söylemiyordu."Hayır sıradan bir oda değil. Tıpkı sana benziyor. O kadar sevimli ve güzel ki."
Anında eğdiği kafasını kaldırıp şaşırarak bana baktı.
"Ben sevimli ve güzel miyim?"
Bu soruyu sorsrken bile o kadar tatlıydı ki elimde olsa onu yerdim.
"Öylesin tabi. Sen hayatımda gördüğüm en güzel kişisin. O kadar güzelsin ki bazen gözlerimi senden alamıyorum. Sadece sana bakasım geliyor. O kadar tatlı, o kadar miciksin ki seni içime hapsedesim geliyor..."
...
Selammm her gün 1 bölüm atıyorum resmenn 💅
Bu bölüm texting değildi ama umarım beğenmişsinizdirrr. Yeni bölüm yine texting olacak.
...
Buraya bir arkadaşınızı etiketleyebilir misinizz?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korkak / [B×B] Texting
Cerita PendekBulut: Seninle oturmak istemiyorum Yanımdan git lütfen Ayrıca sürekli bacağını bana temas ettirmen hiç hoş değil Can: Sana söylemiştim artık hep burda oturacağım Ve bacağım icin üzgünüm Boyum uzun olduğu için sığmıyorum Bulut: Alt tarafı 180'sin San...