yakalandım.

14 3 6
                                    

Hasta:
Günaydın
Saat dokuz
Uyanmamışsındır demeyeceğim
Çünkü hiç uyumadın
Ben
Hemşirelere yakalandım
Pencerede otururken
Tam inerken girdiler içeri
Doktora söyleyecekler sanırım
Korkuyorum

Yıldız ışığı
Günaydın
Hiç uyumadım ama nerden biliyorsun/
Neyden korkuyorsun?

Hasta
Doktordan
O bana iyi davranmıyor
Her odaya girişinde
Bana bakıyor

Yıldız ışığı
Nasıl
Nasıl bakıyor

Hasta
Bacaklarıma

Az önce görüldü

Yazıyor...

Çevrimdışı.

Yazıyor...

Yıldız ışığı
Oraya geliyorum
Alacağım oradan seni
Benim hastanemde
Gözümün önünde olacaksın bundan sonra
O doktor döküntüsünü de şikayet edeceğim
Eşyalarını topla
En fazla bir saat içerisinde orada olacağım

Görüldü

Jimin
Nr
Ne
Nasıl
Hastanemi bilmiyorsun ki
Oda numaramı da öyle
Doktorumu da

Yıldız ışığı
Hepsini biliyorum
Hepsini
Yoldayım.

Görüldü






Okuduklarım beni şok etmişti, farkındayım. İlişkimizi ben bitirmiştim. Tüketiciydim, kesiciydim, zarar veren hep bendim. Zarar verirdim, birşey yokmuş gibi davranırdım. Ama yanımda olmadığı her gece, yaptıklarım için o çatıda ağlardım. Soğuk havayı sevmezdim, ama hep pencerem açık olurdu. Beni kendime getiren tek şeydi. Sigaram, o gün o çatıda biterdi.
Sevgiliyken de çok sigara yakmıştım güzelliğine. Şimdi onu acıtmama yakıyordum. O hep sarardı, ben hep kanatırdım.
Yara kabuk bağlardı, ben kabuğu söker atardım. Sevgimin ayarı yoktu, ama vurdumduymazdım. Ona verdiğim zararı fark ederdim ama, sevgim geçirir sanardım hep. Benden nefret etsin diye çok numara yapmıştım, ama şarkılarım hep onun içindi. Kendimi affetmezdim ama, onu sevmeyi de bırakamıyordum. O benim Kardelen'imdi. Soğuk havamda, beyazımda, kar tanelerimde açan tek çiçekti. O Kardelen'di. Ben kıştım. O çiçekti, çiçeğimdi. Ben soğuktum, yıldız ışığıydım.
Yanımda olan tek oydu, yanında olan tek bendim.
Biz, yaralarımıza, soğuğa ve kışa rağmen birbirimizi tamamlayan o iki parçaydık.
Sigaramda, yol da bitmişti. Gelmiştim, hastanenin önündeydim. 7 ay 12 gün sonra, ona görecektim.

"Saçlarınız herşeyden önemli olsun artık."

Saçlarını çok severdim, güneş gibi, papatya gibi. Sarı.

"İlk geceden belliydi,
O zaman nerdeydin."

Bırakacağım gece, çok belli etmiştim.
O kötü hissi, o narin kalpte bırakmıştım.

"Dün daha seni öperken,
Şimdi buna dur diyemezsin."

Gideceğimi söylediğimde, bitirdiğimde; benim için de zordu.
Son kez öpmüştüm o dudakları, ve o terk edilişinin acısıyla dur demişti bana. Haklıydı, daha fazlasını hak ediyordum.
Hakaretlerini hak ediyordum, nazikliğini değil.
Bencildim, çok bencildim. İnsanların da benim gibi olduğunu düşünürdüm. Ben yapabiliyorsam oda yapar diye düşünürdüm. Aptalın ta kendisiydim.

"Seni bana geri ver sevgilim,
N'olur geri dön sevgilim."

Gittikten sonra, bana sarf ettiği o cümleydi. Hasta olduğunu söylediği, o gündü.

Göz kapaklarımın altındaki sıcaklık, beyaz çehreme firar etmişti çoktan.

(...)

Odaya çıkmıştım. Ve şuan, 7 nolu kapının önünde dikiliyordum. Girmeye cesaretim, beklemeye gönlüm yoktu.
Sanki hissetmiş gibi, kapı aralandı yavaşça. Benden daha kısa bir beden gözüktü, papatya saçlı. Aklımda olduğunu biliyor muydu acaba?

Benimkine nazaran küçük elleri havaya kalktı, istekle baktı gözlerime; özlemle. Gözlerimi kenetledim parlak gözlerine, aşk vardı, sevgi vardı, keder vardı. En çok da özlem vardı.
Az daha baksaydım, çöker ağlardım. Bir adım attım, kollarımı karşımdaki bedene doladım.

O an gerçekler, yüzüme bir duvar gibi çarptı.
Zayıflamıştı.
Yanında değildim.
Hastaydı, yanında değildim.
Kötü bakışlara maruz kalmıştı, yanında değildim.
Gerçekten, ben ne zaman vardım?
Daha sıkı sardım kollarımı, kulaklarım ince bir hıçkırık duymayı beklemiyordu. Ellerimi yüzüne çektim, benden ayrılmadı, yüzüne baktım. Yanakları çökmüştü, tekrar kızarması için yemin ettim orada. Kederin suları, gözlerinden akmaya başladı. Önce sildim parmaklarımla. Sonra öptüm gözlerinden.

"Seni çok özledim."

Kalbim sanki yapabilirmiş gibi, daha da hızlandı.

"Bende seni çok özledim, Kardelen."

"Geleceğini biliyordum."

"Geldim, affet beni."

Şaşkın bir edayla gözlerime baktı.

"Neden ki? Ne yaptın affedilecek?"

Boynum büküldü, konuşamadım.

"Ben hep kesiciydim, hep zarar verdim sana."

"Sevgin beni korudu."

Başımı kaldırdım usulca, parlayan gözlerine baktım.

"Gözlerindeki ışık sönmemiş hâlâ."

Gülümsedi.

"Kalbimde senin varlığın olduğu sürece sönmeyecek."














.










Umarım beğenirsiniz.

Şarkılar,
Anıl Emre Daldal- M.

Flowers And WinesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin