ÇAĞATAY
Akşamın körü olmuştu bunlar hâlâ bana görev vermeye devam ediyordu, fazla sinirliydim ama sinirime hakim olmam gerek...Patronun odasına gelmiştim.Kapıyı çaldım."Gel" diye ses gelince içeri geçip koltuklardan birine rahatça oturdum.
"Evett...Niçin çağırmıştınız.Bora bey?"
"Bak Çağatay biliyorum çok geç fakat yarın halletmen gereken bir olay var.Bu çok zorlu olucak yapabilicek misin?"
"Hmm...Bi düşüneyim ben hiç bir zaman kaybetmedim?"tek kaşını kaldırıp yavaşça düzdüm.Yüzü endişeliydi kesin zor bir olaydı...
"Biliyorum ama bu sefer yanında ekip olmayacak."
"Onu bırakta artık saadete gelir misiniz?"dedikten sonra tatlı tatlı gülümsemeye çalıştım patronu fazla sınıyordum ama hoşuma gidiyordu napabilirim...EĞLENMEK SUÇ MU?
"Çağatay bunu söylemek kolay ama bu görev o kadar basit değil... "Dmitriyevlilerden"almamız gereken
bir USB var.Ne olduğuna takılma sadece USB yi getir..."İçimden şok geçiriyordum bu Rusyanın en baba lider mafyasıydı fazla tehlikelilerdi.Yakalarlarsa hayatta kalma şansım yüzde sıfırdı...
"Y-yani kel Furkan da mı gelmiyecek?!"
"Çağatay dalga geçmeye bırak!"
"Efendim gayet kel dalga geçmiyorum...ve ayrıca kaşar hüseyin de mi gelmiyor yaaa..."
"Çağatay yeter.Kimse yok zaten sen profesyonel eğitimi almış bir çok tehlikelikeden dönmüş bir ajansın ayarını bil!"
"Peki efendim."
"Yarın biletin Rusya'ya alındı.Şimdi git dinlen..."
Patronla görüştükten sonra bizim ekibin yanına gittim.Hüseyin PUBG oynuyordu.Furkan her zamanki gibi ekmek arası kaşar tıkınıyordu.Bahar silah koleksiyonunu tesmizliyordu. Toprak çicekleri suluyordu.Tarık ise veletlerle PUBG da kavga ediyordu.Hüseyinde sakinleştirmeye çalışıyordu.Filiz ise toprağın yanına geçmiş yaptığını izliyordu.Bende içeri girince hepsi bana dönünce göz devirdiler...
Çünkü hepsiyle dalga geçicektim.Bu benim doğamda vardı aga yapacak bişi yok.
Furkan tıkınırken yanına gidip
"Kel furki"diyip incecik doğradıpu kaşarı yüzüne yapıştırdım.Sonra sırıtarak"kaşar furki"dedim.
Furkan kaşlarını çatarak bana baktı ve "koduğumun çatalı git makarnana yallah"dedi.
İkimizde kahkaha attık.Gidip Tarıkla uğraşmaya gittim.
"Bikinili şempaze"diyince kaşlarını çattı.Çünkü mikrofonu açıkmış... kavga ettiği veletler gülmekten ses telleri çıkmıştı.Durmadım ve "Abi çok kısasın göremiyorum ya"dedim.
"Çağatay bence kısa olan sensin çünkü bacaklarımı görebiliyorsun(gözd devirerek)bacaklarımda askılık sanıyorsun galiba" dedi.
Kızarmıştım çünkü Tarık uzundu ve bende kaşınmıştım.Veletler fazla anırınca "susun lan" diye bağırdı.
Bende hazzımı alamayıp Toprak ve filizin yanına gittim.
"Toprak bakıyorumda filizlendirmişsin kızı"Filiz göz devirdi
"Çağatay bence kaşınma kanka he valla atıcam evden."
"İyi bee!sizlede uğraşmaya gelmiyor"
İçlerinde en iyi kankam Bahardı...
Bunu düşünürken kafama bir şey çarptı yere bi baktım "lan bu bikini giymiş şempaze?"Bahar hemen cevapladı
"Evet,aynı sen bence evlenin."
Bunu yapacağını bildiğimden
Silah tutmuş bikinili muz oyuncağını alıp Bahara attım.Baharda benle aynı şeyi söyleyince fırsat budur diyip atladım.
"Kanka gelecekteki kocan bak kırılıyor sana he."
İkimizde kahkaha attık en sonunda ekibe gideceğimi açıkladım.Ekip üzülmüştü kaşar furki hariç... Bıyık altı sırıtıyordu...
Gece saat 01.30 felandı ancak uyumuştum 2 saatten fazla uyuyamıyordum.
***
Çağatay Havalimanına gitmişti.Özel uçağına binip rahatça anlatılan planı dinliyordu.Bora onu ne kadar zorlu olduğu hakkında uyarsa bile ben yaparım diyip geçiyordu...
"Bak çocuk sabrımı sınama sakın plan dışı kalma!"
"Tamam be bor madeni yeter halledicez dedik ya"
"Çağatay düzgün konuş.Anlıyorum ajansın felanda bazen aşırıya kaçıyor"
Tam kapatıcakken
"Görisiriz aneee" dedi.Bora sinirle kapatmıştı.
Koruma Çağatayın yanına geldi ve ona ajanlık ismiyle seslendi "hazır mısınız?bozguncu bey"
"Evet diyip uçaktan indik"
Sonunda büyük bi eve gelmişlerdi.Şimdi tek kalan şu aptal USB yi alıp götürmekti.Minnacık şeyi nereden bulayım çok istiyorlarsa teknosaya gidip alsınlar diye söyleniyordu.
Fakat ona boşuna bozguncu dememişlardi.Kılık değiştirip baya ni mafya kandırmıştı...Tabi bazen...bir şeyler için ilişkiye girmek zorunda kalıyordu...
ÇAĞATAY
İlk yapmak istediğim bara gitmekti. Uzun zaman olmuştu...Rusya'da edindiğim kankitomu çağırdım o da Türktü haha adında Mertti baya yakışıklıydı.Birden WhatsAppdan bildirim geldi.
Mert
Dışardayım bekliyorumm.Siz
Tamam geliyorum bekle.Dışarı apar topar gitmiştim.Hem özel günüme daha çok vardı.
Bara gittiğimizde en ağırından alıp kafama diktim bir taraftan Mertle dertleşiyordum.Fazla sahroş olmuştum ama galiba Mertte bana sahip çıkamayacak kadar sahroş olmuştu...
***
Çağatay birden siyah kaslı bir adamın üstüne düşmüştü.Tam korumalar müdahale edicekken adam durun işareti yaptı.Çocuk konuşmaya başladı...
"Layn basım çko dönüo uaa"
Adam Türkçe biliyordu ama konuşmamayı tercih etti.Çocuğa baktığında siyah saçlı ve mavi gözlü biriydi ona göre fazla sevimliydi.
"Dilini mi yuyttun kaaas yıgını"
Diye dalga geçiyordu.Adam sırıttı.Sadece kitlenmiş bakıyordu.Çocuk birden hızlı çıkıp adamın dudağına yapıştı sonra ise bayılmıştı zaten.
Adam çocuğu kucağına alıp arabaya bindi....
Çağatay olucaklarını bilmeden adamın arabasında gidiyordu....
Uwu maşallah şimdi şöyleki bu kitabı nedensizce aklıma gelerek yazıyorum saçma gelen okumayabilir...😏😏
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜK HATA (BXB MPREG)
RandomBen görevimdeyken içmeseydim böyle olmazdı miniğim üzgünüm...