Şurda köpek gibi çalışıyordum. Sonunda eve gidebildim. Elimde sadece USB nin nerede olduğuna dair bir bilgi vardı.Alması baya zahmetli bir işti..
Bu yüzden sistemlerine sızdım ve oradan virüs yükleyince güvenlik sistemleri çökücekti...
Güzelce kendimi yatağa attım.Sonra aklıma hazır şu tatile girmişken biraz içmeye gitmek geldi.
Bu sefer tek gidicektim en fazla ne olabilirdi ki!
3 saat sonra...
Galiba fazla kaşındım.4 şişe falan içmiştim yani o civarlarda. Birden otururken bi adam yanıma oturdu iri yarı ve yeşil gözlüydü fazla aldırmadım.
" Ne var beta neden yanımda oturuyorsun hayırdır!?"
"Hiiçç öylesine~"
Aldırmadan devam ettim...
"Bana bak beta ben, Alfayım"
Yeşil gözlü adam göz devirdi.
"Peki... Alfa Bey bir arzunuz var mı?"
"Eved beta öp beni"
"Ne?!"
***
IVAN
Birden Çağatay bana bakıp kahkaha attı.Bende napıyor bu bakışı atıyordum..."Ne oldu beta dilini mi yuttun PUAHAHA"
O an anlamıştım bu çocukla fazla işim vardı...Harika bir çocuktu.
"Hayır Alfa hazretleri"
Birden masaya çıktı bende ne oluyor lan diye mal mal bakarken
"Beni dinleyin hey millet!Ben buranın Alfasıyım bana hizmet ediceksini-"
Dediği anda bayıldı.Gidip onu tuttup ve arkadaşımın kusuruna bakmamalarını söyleyip Çağatayı arbaya koydum.
Ajan olduğunu biliyordum ama neden hala bir atak yapmamıştı ve böyle davranıyordu hala anlamamıştım...
Çağatayın evine gelmiştik.Cebindeki anahtarı aldım ve kapıyı açtım korumalara yatağa bırakmalarını söyledim ve arabaya gittim.Onun gözleri bana yıldızları hatırlatıyordu ama şuan aşık olma zamanı değildi.Oldukları yere bir ajan sızmıştı bu Çağataydı ama şuan bir atak yapmadı o yüzden fazla endişelenmiyorum belki o değildir...
ÇAĞATAY
OFF dün ne kadar içtim hatırlamıyorum. birde eve nasıl geldim. Bugün o gündü ama bugün sisteme sızıp alıcaktım o USB yi.
Yine o lanet yere gittim.Ivanın odasına dosyaları vermek için gittim.Tam gidecekken İvan durmamı söyledi.
"Alfa hazretleri bir selam yok mu?"
"Ivan bey ne saçmalıyorsunuz?"
"Dün gece? Ne çabuk unuttunuz Alfa hazretleri"
"Bi dakika bekle bi şimdi hatırlarım"
Duvara yaslandım hatırlamaya çalışırken aklıma masaya çıkıp bağırdım Felan geldi.Fazla utanmıştım.Yüzüm kırmızılaşmıştı.
"Sizi rezil ettiğim için üzgünüm efendim söz bir daha olmaz"
Tek kaşını havaya kaldırdı ve bana baktı
"Emin misiniz Alfa hazretlerim"
Böyle demesi acayip gıcığıma gitti zaten gıcık oluyordum şu Rus bozuntusuna!
"Ivan bey afedersiniz ama zaten şurda utançtan ölüyorum bi sizin şu zorbalamalarınız kaldı"
"Peki Çağataycığım gidebilirsin"
Oradan hızlıca ayrıldım o adam nereden çıkmıştı.
Bunları fazla düşünmeden gittim. Bilgisayarı alıp virüs yüklemeyi başlattım hepsi enayiydi virüsü etki dışı bırakmak için sadece bir kod lazımdı...O da virüsün içindeydi zaten onu bulmaları 4 saatini alır.
Bende güvenlerini kazanmak için virüsü etki dışı bıraktım.Sonra enayiler virüsün içinde yazıyormuş zaten temizleme kodu.
Herkes bana alık alık bakarken ben ordan ayrılıp biten kahvemin yenisini alıyordum.
Bir koruma gelip
"Ivan bey sizi çağırıyor" dedi.
"Geliyorum hemen" dedim.
Sonra asansör bekliyordum.Bir taraftan saate bakıyordum. Ivanın odasına varınca direk içeri girdim.
"Evet İvan Bey neden çağırmıştınız üzgünüm ama fazla acalem var"
"Çağatay otur"
"Pekâlâ neden gerginsiniz"
"Çağatay virüsü sen mi yükledin?"
"Yok daha neler?Yok bu şirketide ben kurdum zaten sultan hazretlerim"
"Çağatay dalga zamanı değil!"
Fazla kızgındı.Masum rolü oynamam lazımdı...
"Evet ben yaptım ama zorladılar"(Bir taraftan gözlerimden yaş akıyormuş gibi yapıyordum)
"Kim zorladı"
Sevmediğim bir mafya ismi vardı hemen onu söyledim o da tamam diyip çık işareti yaptı.
Olcakalardan habersizdi ezik...
Gece saat 3 olmuştu bense Ovanın evinin çatısındaydım.Yukarda oturup tek tek korumaları vuruyordum.Arkamda biri varmış meğersem son bildiğim şey mendille ağızımın kapatılmasıydı...ve
"Merak etme kim olduğunu biliyorum"
Galiba fazla aptaldım.....
Bu bölümde bitti haydi selametle....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜK HATA (BXB MPREG)
RandomBen görevimdeyken içmeseydim böyle olmazdı miniğim üzgünüm...