*Yalanlar vardı hayatlarda, hataların en büyüğü tek başına olan yalanlar ve unutulanlardı.
Karşımda ellilerinde bir çift vardı bir şeyler söylüyorlar ,anlatıyolar ama kullandıkları dili mi bilmiyorum yoksa kulaklarım mı duymuyor emin değilim.
Gözlerimi etrafımda gezdirmeye başladım bi hastane odasındaydım kolumun sargıda olduğunu gördüm, bunu görmemle bi acı yüklendi bedenime. Çaprazımda simsiyah ve düz saçları ile oturan kızla göz göze geldim bu sefer gözleri kızarmıştı ağlamış olmalıydı. Onu tanıyamadım, gözlerimi ondan çektim ve kucağında oturan beş altı yaşlarında ki erkek çocuğu ile göz göze geldim kıvırcık kahverengi saçları vardı. Bana gülümsedi yavaşça, onda da çok oyalanmadı gözlerim.Tekrardan doktor ve yaşlı çifte değdi gözlerim onlarda bana ve hareketlerime bakıyolardı. Konuşmaya çalışınca boğazımın kuruduğunu hissettim.
"Su, su alabilir miyim?" Sesim garipti ilk kez duymuş gibi tüğlerim ürperdi. Yaşlı kadın ağlar gibi oldu.
"Tabii annem vereyim dur" dedi. Bir saniye annem mi? Annem olduğunu mu söylüyordu, kalbim hızlandı aniden gözlerim oda da hızla dolaştı makine ötmeye başladı ben çırpınmaya, hatırlamıyordum.
Hemşireler sakin olmam gerektiğini söylemeye başladı ben daha da korkmaya başladım, kadın ağlayarak bana bakıyor küçük çocuk adama sarılıyordu . Sonra gözlerim karardı.##########
"Ne olacak şimdi Ahmet? Doktor hafıza kayıbı var dedi duydun sende. Korkuyor da bizden." Gözlerim kapalıydı fakat çatallaşmış sesiyle kokuşan kadını duyabiliyordum.
"Bilmiyorum Leyla. Ama korkuyorum da." Bunu söyleyen de yaşlı adamdı.
Gözlerimi açmadım bir süre bekledim düşündüm, düşündüm derin bi nefes aldım ama zihnimin boş olduğunu adımı bile bilmediğimi anlayıp hızla gözümü açtım bu bu korkunçtu."Kimim ben? KİMİM BEN DEDİM?? Siz kimsiniz niye burdayım" ağlamaya başlamıştım bile kalbim deli gibiydi başım ağrıyor kolum sızlıyordu.
"Kimim ben hatırlamıyorum kimim?" Hıçkırıklarımın arasında konuştum.Kadın daha çok ağladı, kalbim bu görüntü ile sızladı.
Sesin geldiği yöne döndüm bu sefer konuşan genç kızdı."Merhaba, ilk önce sakin olmalısın ki sende bizde anlayalım her şeyi. " yavaşça yatağa yaklaştı sonra sol tarafıma oturdu gözleri izin ister gibiydi sessiz kaldım. Başını anne ve babaya çevirdi onlara çift kişilik koltuğu gösterdi, onlarda sakince oturdular.
"Sizi tanıyamıyorum. İsmimi bile hatırlamıyorum!" Sinirle konuştum. Başım çatlamak üzereydi.
Oturan kız hafifçe gülümsedi derin bi nefes aldı gözlerime baktı. Gözleri ela rengiydi adama benziyordu, güzeldi."Nazenin" dedi. Kime dediğini anlamak için kafamı ellerimden kaldırdım tekrardan. Bana bakıyordu.
"Senin ismin Nazenin" benim ismim Nazenin dudaklarım oynadı bu sefer.
"Adım Nazenin" bir kaç kere bu ismi tekrar ettim.
Kadına değdi gözlerim bana bakıyor ama gülmeye çalışıyordu, adam da oturan kıza güven verircesine baktı." Adın Nazenin canım ben senin ablanım oturan kişiler anne ve baban. Şuan kafanın içi boş anlamakta güçlük çekiyorsun biliyorum. Bi kaza geçirdin ve bu haldesin dün sabah saatlerinde geldik hastaneye."
Derin bi nefes aldı. Bende kadınla adama bakmaya başladım. Kıvırcık saçlı olan annen dediği kişiydi güzel bi kadındı. Adam ela gözlü biraz tombul bi adamdı. İsimleri Leyla ve Ahmetti sanırım öyle seslenmişlerdi.Kız devam etti." Benim adım Nazar. Bir de erkek kardeşimiz var Nuhsa yedi yaşında" gördüğüm çocuk olmalıydı.
"Annemiz Leyla, babamız Ahmet diye onları gösterdi bu sefer." Sessiz kaldım.
"Kaç yaşındayım ben? Diye sordum dayanamayıp.
Gülümsedi Nazar bu dediğime."20 yaşındasın. " yirmi yaşındayım kendimi merak ettim bu seferde bu kıza mı benziyordum ? Güzel bi kızdı.
"Aynaya bakabilir miyim?" Diye sordum bu sefer Ahmet bey daha çok güldü bu soruma kaşlarım çatıldı bu sefer neden gülmüştü ki?
"Hafızanı kaybetsen bile o aynaya bakacaksın yani bak bakalım aynaya küçük hanım" konuşan Leyla hanımdı. Annem olan Leyla. Ayağa kalktı çantasından küçük bi ayna çıkardı yavaşça uzattı sol elimle aldım.
Kendimi gördüğüm an Leyla hanıma döndüm sanırım gerçekten annemdi çünkü o benim gelecekti halimdi.
Tek fark sağ gözümün şaşı olmasıydı."Sen tıpkı anneme benziyorsun Nazenin, ben babama Nuhsa ise ikisinin karışımına" dedi. Nazar başıma bi ağrı daha girdi.
Yüzümü buruşturdum artık vücudumdaki her ağrı kendini gösteriyordu.
Bunu Ahmet bey anlamış olacak ki oturduğu yerde bana doğru uzandı."Kızım sana bir şeyleri anlatmak için doktor beyi bekletiyoruz seninde ağrın var sanırım daha rahat hissediyorsan kendini çağıralım ister misin?" Yavaşça başımı salladım, ağrısı yüzünden bir şey düşünemiyor tepki veremiyordum.
Ahmet bey dışarı çıkınca gözlerim Leyla hanıma döndü, benden bi hareket bekliyor gözümün içine bakıyordu. Annem olduğunu kabullenmiştim fakat içim hâlâ tam olarak anlamlandıramıyordu.
Ben kimdim nasıldım hangi şehirdeydim bunların hiçbirini bilmiyordum."Canın bir şey istiyor mu kızım nasılsın?" Leyla hanımın sorusu ile gözlerine baktım tekrardan.
"Teşekkür ediyorum Leyla Hanım bir şey istemiyorum." Dedim. Hayır hemen anne diyemezdim içimde derin bi boşluk ve bolca soru işareti vardı.
Gözleri titreyerek odadan çıktı. Nazara değdi bu sefer gözlerim, anlayışlı gibi ama kızgın bakıyordu elimde olan bir şey değildi bu.
"Ula varya inadını unutmamışsın bi, şu kafan yerine gelsin ben sana biliyorum." Gülerek söylemişti bunları. Yüzümde mimik oynamadı başım hâlâ ağrıyo ve üstümde büyük bi uyuşukluk vardı.
Daha sonra odays doktor ve Ahmet bey girdi bir kaç soru sordu geçici olduğunu düşündüğü bi hafıza kaybı olduğunu söyledi. MR da gerçek sonucun çıkacağını yarın akşam taburcu olabileceğimden de bahsetti. İlaçların etkisiyle duygularımı tam ifade edemeyeceğimi bana zaman vermelerini de onlara söyledi. Yemeğin birazdan geleceğini de söyleyip oda dan ayrıldı.
"Ben nasıl kaza geçirdim?" Sorumsan sonra hepsinin bakışı bana döndü. Konuşan Nazar oldu yine
"Köydeki evin balkonundan düştün." Balkondan düşmüş ama ölmemiştim bu iyiyfi sanırım
"Sağ kolun kırık kalça kemiğin çıktı yine daha önce de olmuştu ama önemli değil önceki gibi kafanın arkasında 12 dikiş var." Bu kadar ağrı çekmem normal olmalıydı ölmemem de mucize.
"Sağ ayak bileğimde ağrıyor fakat?" Diye bi doğruyu söyledim. Yalan kraliçesi olduğumu bilmeden
"Minik bi çatlak var canım ama en erken oran iyileşecek" Leyla hanımın konuşması ile başımı salladım.
"Bu arada dünden beri telefonun defalarca çaldı fakat açamadık senin yüz kilidin var istersen bi bak" diye telefonu uzattı Ahmet bey o saniye de çalmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP HATIRALAR
Teen Fiction"Sanırım pekte iyi biri değilmişim?" Bu bir soru değildi aslında üç gündür olanlar bunu gösteriyordu. "İyilik meleği değildin Naz. Fakat bu kadarını bizde bilmiyorduk." Dedi saçı turuncu olan kız Gözlerimi onlarda gezdirdim tekrardan bi kaza sonucu...