-2

1 0 0
                                    

Benim herşeyi anladığım ilk zaman birini sevdiğim zamandı, bazen öyle insanları seversin ki neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilemezsin, görürsün onu, o senle konuşsa da üzülürsün konuşmasa da. Hoş gerçi o benden nefret ediyordu ben ise onu ölümüne seviyordum. Bir iyi bir kötü davranıp duruyor, üzülyorsun tabii herşey kendi suçunmuş gibi geliyor. Onda suç bulamıyordum çünkü o bana mükemmel geliyordu ama şimdi düşününce ne onun ne benim bir suçum yokmuş, o bilmiyordu sevdiğimi, ben ise onu 1 dakika görsem ya seviniyor ya üzülüyordum. Geçecek diye düşündüm, düşündükçe daha çok sevdim, 1 yıl boyunca sürdü bu. Ne o bana farklı davrandı ne ben ondan vazgeçebildim. 1 yıl boyunca onu düşünmekten uyuyamamıştım neredeyse. En sonunda iyi şeyler olduğunda bile bana kötü gelmeye başladım, çok üzülüyordum, onun sesini duyduğumda, onu gördüğümde hatta onu gördüğümü sandığımda bile. Yaz günleri geldi sonra, onu unutmuştum. Ne de olsa o da öbürleri gibiydi, o da insandı o da nefret edilesiydi ve bana herşeyin geçici olduğunu öğretmişti, nefret ettim ondan sonra, onun yüzünden eskiden nefret ettiğim şarkıları dinlemeye başladım oysa ki eskiden annem açardı "Anne bu ne yaa" derdim. Şimdi kendim açıp bağıra bağıra söylüyordum. Hayatın anlamı buydu, herşeyi anlarsın sonunda. Ama bir gece aklıma geldi, bende bir insanım diye düşündüm. Bende nefret ettiğim kişiler gibiyim, hatta onlardan biriyim. Bütün duyguları bende yaşıyorum sevinç, üzgünlük, sevgi, nefret. Nefrette o duygulardan biriydi, kendimi düşündüm, kendimden nefret etmeye başladım. Duygularım önceden insanlardan nefret edip kendime üzülürken, şimdi kendimden de nefret etmeme sebep oluyordu. Yaz boyu bunu düşündüm. Kendime ayırdığım süre sadece akşam ve geceleriydi. Düşünebildiğim süreler bu kadardı. Geriye kalan zamanlar taklid yapmakla geçiyordu. Kendimden nefret ediyordum.

𝐍𝐞 𝐝𝐞 𝐨𝐥𝐬𝐚 𝐨𝐧𝐥𝐚𝐫 𝐠𝐢𝐛𝐢𝐲𝐝𝐢𝐦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin