17

50 4 30
                                    

2 gündür plan kuruyordum.. Ama pek kaçabilirim gibi görünmüyordu..

Mutfağa gidecektim. Biraz planım vardı.

Plan şu:
İlk mutfağa gösteriş olarak gidecektim, eğer Hyunjin beni görürse anlamasın diye. Heryerden çıkabilir sonuçta. Sonra mutfaktan bahçeye yönelen kapıdan geçip dışarı bahçeye çıkıcaktım. Tabi o kapı açıksa. Tüm evde korumalar vardı sonuçta. Ve sadece bahçede yoktu, ama dışarda vardı. Sokakta. Evin içinde koruma yoktu ancak yinede çok dikkatli olmalıydım.

Yavaş yavaş mutfağa doğru yöneldim. Merdivenleri yavaşça ve sessizce indim.

Acele etmeliydim yakalanmak istemiyorum.. Hyunjin'in biraz işi vardı sanırım, çünkü bugün epeyce telefonlarda konuşmuştu.

Mutfağa girdiğimde camları ve kapıyı kontrol ettim. Ama benim boyum kısa kalıyordu camları açmak için.

Kapıyı kontrol ettim, açıktı. Bahçeye çıkmıştım, Hyunjin'in sırf benim için ayarladığı eşyalar vardı. Mesela salıncak, çadır, kanepeler, masalar. Daha birçok şey. Ama havuz yoktu bahçede, çünkü Hyunjin havuzu evin alt tarafına yaptırmıştı. Sadece ve sadece beni kimse görmesin diye...

Yani sadece o benim vücudumu görebilirdi.. tamamen. Yani bu anlama geliyordu sanırım...

Biraz bakındıktan sonra masaları üst üste koyup atlamak geldi aklıma ama korumalar işte...

°°°°°

Offff!!! Allah'ım napıcam ben...? Ben naptım.. neden böyle bişey aklıma geldi benim...

Çok kötü bişey oldu.. daha doğrusu yaptım..

Dün akşam saatlerinde ana kapıdan kaçmaya çalıştım. Ama kötü sonuçlara yol açtı..

Flasback

Hmm.. bence öyle yapabilirim. Mutfaktan bir alet alıp yavaşça kapıya gittim. Kapıyı açtığım gibi korumalara vurmaya başladım. Aralarından sıkışıp kaçmıştım. Ama düşünemediğim bir şey vardı. Tam dışarı çıkmıştım, tamı tamına 1 km koştum hızlıca sadece diğer kapıyı açmak için.. ama.. parola. Parola istemişti. Evet kapılarda parola vardı.

Bu ev eski ev gibi değildi. Beni ilk zamanlarda ki getirdiği ev gibi yani.

Bu ev: Bahçe çok büyük, yerlerde yollar var arabalar için, bu eve arabayla giriliyor. Ve çıkılıyor. Ve bayağı bir uzundu yolu ana kapıya gitmek için, zaten dışarısında da korumalar vardı ya.

Parola ne olabilirdi... Etrafa bakındım, hassiktir. Kamera. Saklanmaya çalışsam bile çoktan sinyal göndermiştir Hyunjin'e.

Napıcam.. napıcam... Offff!! Köşeye saklanmıştım etrafa iyice bakındım. Yürüyüş..

Yürümeye başladım, etrafa bakarak yürüyordum. Şuan ön bahçedeydim. Hyunjin beni kameralardan izliyordur kesin.

Napsam.. çadırlı bir salıncak vardı. Oraya oturdum.

 Oraya oturdum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Düşündüm. Hyunjin benden bir aciklama isterse ona yürüyüş yaptığımı söyleyecektim.

"Hwang Felix!"

Hyunjin öyle bir bağırmıştı ki sanki boku yedim sinyali almıştım. Titredim korkudan. Bu salıncakta geriye doğru gittim. Bağdaj kurmuştum en arkaya gidip, sanki beni görmeyecekti.. ama minik olduğum için göremeyebilirde-

"Felix! Hangi cehennemdesin!" Ouww sinirli çağırıyor. Demek ki bişi yaptım. Ve yanacağım.

"E-efendim.. Hyunjin..?"

Salıncağımı durdurup beni aşağı doğru kaydırdı ve onun önüne geldim.

"H-hyunjin..?" Diyebilmiştim yutkunarak.

"Sus." Diyip ölümcül bir bakış attı, korkmuştum. Cidden.

Tekrar yutkunmuştum. Tam ağzımı açacağım sırada ise..

"Sen ne yaptığını sanıyorsun hm? Evden kaçmaya çalışıp parolayı görünce de buraya oturmak hm? Sen ne ayak?"

Dedi, ama normal bir tonda değil sanki kötü bişey tonlarında gibi konuştu.


"B-ben.." sözlerim yarıda kalıyordu zaten.

"Sus dedim sana! Beni aptal mı sandın ha?!" Diyip beni kolumdan tutup ayağa kaldırdı.

"Ahhh.." acı içinde inlemiştim.

"Benimle geliyorsun." Diyip beni sürüklemeye başladı. Bu sefer boku nanesinle yemiştim.

İçeri girdiğimiz zaman beni en en en alt kata götürdü. Kimsenin olmadığı, soğuk, karanlık bir yer.

"H-hyunjin-"

"SUS!"

"Aaaahhh! Sıkma tamam lütfen.. susucam... L-lütfen sıkma.."

Kolumu sıkıyordu, acıyordu. Benim tenim pamuk(soft) teni gibi bişiydi. Biri dokunurken daha acıyordu.

Hyunjin beni sürükleye sürükleye bir odaya getirdi ve beni odanın kapısını açar açmaz yere fırlattı.

Napıcam... Napıcam...

Kolumu okşadım biraz ve Hyunjin'in hareketlerini izlemeye başladım bana ne yapıcaktı? Koşup kaçmalı mıyım?

Ya beni yakalarsa..

Ani gelen bir cesaretle kalkıp koşmaya çalıştım. Kapıyı açacağım sırada Hyunjin burnuma bir bez tuttu.

Uyandığımda zifiri karanlıktı fakat ışık vardı. Kendime geldiğimde fark ettim ki kelepçeliydim. Hassiktir. Şimdi ne bok yiyecektim ben.

"Ooo uyanmışsın uyuyan güzel."
Diye seslendi Hyunjin. Uyuyan güzel senin anandır.

"B-beni niye kelepçeledin?"

"Sence? Karımın benden uzak olmasını istemiyorum."

"Karım deme bana."

"Neden ama bebeğim? Sen benimsin. Ve sadece benim."

"Delisin.. takıntılısın.."

"Senin için herşeyim."

"İğrençsin."

"Ağzını bozma sikerim seni."

Susmuştum. Cidden yapardı.

"Ha şöyle.." diyip bana yakınlaştı, ben ayaktaydım, kelepçe uzundu sanırım, rahatça dolaşabilirdim.

Gelip yanağımı okşadı. Ben ise başımı diğer tarafa çevirdim. O ise boynumu öpmüştü.

"Ahhh! Bırak!!!" Diyip itmiştim onu. Odaya bir göz gezdirdimde, burası Hyunjin'in özel odalarından biriydi. Kelepçeler, bir yatak.. düşünmek istemiyorum.

"Uzak dur benden!"

"Hayatta olmaz bebeğim." Diyip daha da yakınlaştı. Ben elime sert bişey alıp ona vurmuştum biraz. Fakat bişey olmamıştı yani ben öyle sanıyordum.

Flashback end.

Ama taa ki kanamasını görene kadar, kolu kanıyodu fakat hiçbir şey yapmıyordu, veya zorluk çekmiyordu, ben gibi. Çünkü o güçlüydü.. ben ise zayıf düşüyordum sürekli.

"K-kanıyor.." demiştim kısık bir ses ile. Kan görmeye dayanamıyordum.

















































Neyse burada kesiyorum. İdare edin artık. 😁😁😁

Kelime: 755.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 11 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Zorla Aşk | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin