İyi okumalar💕
"Yaaaa çok romantik başka neler oldu." Diye bağırınca gülmeden edemedim. Chiara gerçekten psikolejimi bozuyordu.
"Öyle yani başka bir şey olmadı." Dediğimde "Emin misin bir şey olmadığına?" Dediğinde içtiğim kahveyi püskürttüm.
"Chiara!" Diye kızınca o omuzlarını silkerek kahvesinden büyük bir yudum aldı.
Arkadaşımın bu kadar arsız olmasına bazen katlanamıyorum.
"Ben hani dans etmişsinizdir falan diye demiştim." Bana yaklaşarak fısıldadı "Sen ne anladın ki." Dediğinde yanaklarım utançtan yanmaya başladı.
"Onu bunu bırak." Diyerek Chiara' nın şişmiş göbeğine elimi koydum "Hamilelik nasıl gidiyor?" Dediğimde gülümsemesi büyüdü.
"Biraz zor geçiyor. Bu aralar çok midem bulanıyor." Diyerek esnedi.
"Ve ayrıyeten çok uykum geliyor! Bu lanet olası hormonlarım da çok bozuk?" Dediğinde ağlamaya başladı.
Bu kadar çabuk duygu değişimi geçirmesine ağzım açık kalırken şaşkınlıkla karşımda hüngür hüngür ağlayan kıza baktım.
"Neden ağlıyorsun sakin ol." Dediğimde bir çocukla pazarlık yapıyormuş gibi
"Bak eğer susarsan sana çikolatalı pasta alırım." Dediğimde eli ile gözyaşını silerken gözleri parladı.
"Çilek'te olsun ama." Dediğinde bu haline gülmeden edemedim.
Chiara çok değişmişti. Özellikle hamilelik sayesinde.
Kolundan kendime çektiğimde hemen gülerek başını omzuma koydu.
Bir süre durduktan sonra Chiara' nın uykusu gelmiş ve o yüzden de odasına dinlenmeye gitmişti.
Alexandre ve Jack sabahtan beri ortalıkta görünmüyordu. Merakla etrafa bakınırken Jack' in kardeşi olan Zeyd' i gördüm. Bir şeye sinirlenmiş olacak ki sinirle homurdanıyordu.
Yanına ilerlediğimde beni görünce tebessüm etti "Nasılsın Zeyd." Deyince
"İyiyim... tabi abim başıma işler doldurmasaydı. Sen nasılsın." Dediğinde dediklerine gülmeden edemedim."Ben iyiyim. Ama Alexandre ve Jack' i arıyorum." Dediğimde
"En son çalışma odasındalardı. Bu koridorun sonunda sağdaki ahşap kapı." Dediğinde "Teşekkür ederim Zeyd. " Dedikten sonra yanımdan ayrılırken aklıma gelen ile arkasından
"Zeyd." Diye bağırınca duraksayıp bana döndüğünde"Senden bir şey isteyebilir miyim?" Derken "Tabii." Dedi ve devam ettim.
"Chiara' ya söz verdim çikolatalı pasta alacağım diye. Ama benim gitmeme izin vermezler. Rica etsem sen gider misin?" Dediğimde istemesede "Tamam biraz işlerden kaytarsam fena olmaz."dediğinde ekleme yaptım.
"Ama çilekli." Dediğimde gülerek onayladı.
Tarif ettiği yere giderken kapının aralık olduğunu gördüm. Kapının arasından yanan şöminenin ışığı sızıyordu. Tam kapayı açacağım sırada duyduğum ses ile duraksadım.
"Bak biliyorum geçmişte zor şeyler yaşadık. Sana anlatmaya da çalıştım. Ama benim bir suçum yok Alex." Diyen ses Jack'e aitti. Sesi utanç, özlem, pişmanlık barındırıyordu. Devam etti.
"En yakınım bir tek sendin Alex bunu en iyi sen biliyorsun. Sana asla ihanet etmem." Dediğinde bu kadar pişmanlık duyduğu olayı merak etmiştim.
Sonunda Alexandre "Bir önemi kalmadı. O olay benim için çoktan anlamını yitirdi." Dediğinde kapıya iyice yaklaştım.