‼️ Rahatsız olanlar ekranlarına tıklayıp sol üst taraftaki oktan çıkabilirler. ‼️
tw! (cinsellik)
___________Gece gürleyen gök ve çakan şimşeklerle beraber bulutlar, sanki o gece içlerindeki bütün yükü atmayı beklemişler gibi boşaltıyorlardı sularını. Yağan yağmur karıştığı toprakla beraber kokutuyordu her yeri. Her bir su damlası çarptığı asfalta veya toprağa sert darbelerini yapıyor, zaten yalnızca sokak lambalarının aydınlattığı, karanlık gecenin ardında kalmış sokağı daha da güzel hale getiriyordu.
O son mesajdan sonra ikisine de hemen duraklama ve boşluk hissi yiyip bitirmişti onları. Biri kırdığım potu, diğeri ise kafasındaki soru işaretini düşünüyordu.
Saat mi? Saat gecenin, yani sabahın dördüydü. Allak bullak olmuş kafası, daha önce hiç anlatmadığı, kafasında kurduğu binlerce senaryo, kendi istekleri ve onun isteklerinin kurbanı olmak üzereydi, yavaş yavaş. Arabasının tekerleri ıslak asfaltta yüksek sesler çıkarıyordu. Gideceği yeri, hedefi belliydi. Son mesajdan sonra düşünmeden evden çıktığı çok belliydi, bu gece daha önce yapmadığı bir şeyi yapacaktı.
Arabasının jantlarından ve camlarına sertçe çarpan su damlaları onu resmen asla etkilemiyor, nefes alış veriş düzenini bile bozmuyordu. Utanmaz olduğu kadar umursamazdı da o.
Ama umursadığı tek şey vardı, o. Çünkü biliyordu o mesajı yanlışlıkla gönderdi, pot kırdı ve düzeltemedi. Bir an bir cesaret elde etti, sonda cesareti onu yalnız bıraktı ve cesareti korkak olmayı seçti. Ne yazık.
Ama Yeonjun korkmayacaktı, geçen seferki gibi korkularının esiri olmayacak, şu an cesaretini bile korkusuna kaptırmış olan çocuktan bir cevap alacaktı. Ayağı gaz pedalını daha çok itecekti ki, zaten sokağa geldiğini fark etti. Ayağını gaz pedalından çekip, frene bastıktan sonra arabasından çıktı ve acımasızca, sanki onun bu lanet şeyi yapmasını beklermişcesine yağan yağmura bir adım attı. Hızlanmadı, aynı adımlarla yürümeye devam etti, çünkü biliyordu ki o da uyanıktı.
Doğru, uyanıktı. Daha sonra yapacağı açıklamayı düşünüyordu. Kendi kendine kırdığı pot onu tam anlamıyla sarsmış ve oyununu tamamen bozmuştu. Bir anlık gelmişti o his içine, takip etmek istedi ama anında pişman oldu. Bu bir hata mıydı?
Ah, Yeonjun hataları sevdiğini söylemişti.
Telefonu kapalıydı. Açık olan camdan yağan yağmuru dinliyor ve kafasını boşaltmaya çalışıyordu. Kendi kendine bir süre ne yapması gerektiğini düşünüyordu. Saat çok geçti ve şu an uyanık olmamalıydı.
Odayı kaplamış olan pudra kokusunun içinde kapalı gözleri ile beynindeki boşluk ile savaşıyordu. Oradaki derin sessizlik kendi düşüncelerine arkadaşlık ediyordu. Galiba, sadece galiba, cidden batırmışı bu sefer. Ve yapacağı bir şey de yoktu. Hiçbir çözüm yolu onu aydınlığa kavuşmak için yeterli değildi. Odadaki sessizlik ise canını sıkıyordu, kapı çalana kadar.
Kapı çaldı, gecenin dördünde kapı çaldı. Abisinin bir arkadaşı olacağını düşünüp çok zorlamadı, kafasına takmayıp kendi derdine odaklanmaya çalıştı. Tekrar kapattığı gözleri kirpiklerini yanaklarında hissetmesine neden oldu. O fark etmeden bir kirpiği sol yanağına düşmüştü bile.
Her geçen saniye daha da yükselen kapı sesi onu artık rahatsız etmeye başlamıştı. Kaşlarını çattı ve odasından çıkıp hızlı adımlar ile kapıya doğru ilerledi. Kapıdaki her kimse, tefeci falan değilse böyle ve bu saate kapıya vurmasının bir anlamı yok diye düşündü Beomgyu.
Kapıdaki tefeciydi, ama alacağı para değildi.
Kapıyı açtığı kızarmış burnu ve daha da kalınlaşmış dudakları, ıslaklıktan alnına yapışmış saçları ve büyük figürü ile karşısında Yeonjun'u görmeyi beklemiyordu, kim beklerdi ki? Geri adım atıp kapıyı kapatmaya çalıştı, ama nafile. Yüzünde ölü bir ifade olan adam çoktan araya ayağını koymuştu bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
uneasy, beomjun
Fanfictionabisinin arkadaşından hoşlanan beomgyu, eline geçen fırsatı kullanır. tw! mature content.