uneasy, beomjun

lap

‼️ Bölüm karakterleri: Yeonjun, Beomgyu, Soobin, Kai, Jake, Heeseung ‼️

_________________________________

Masada altı kişi, bakıyorlar birbirlerine. Birkaçının yüzünde bir sırıtış var, diğerleri 'nereden düştüm buraya' bakışları atıyor.

Açık olan camdan giren soğuk sırtına doğru gelmiş ve Beomgyu'nun titremesine neden olmuştu. Kızıl kahve saçlarının aralarında minik örgüler olan genç, hayatının en saçma gecesini yaşıyordu adeta.

Masadaki kişiler ise bu oyunu beraber oynayabileceğiniz son kişilerdi, yani Beomgyu'nun arkadaşları, daha kötüsü abisi de buradaydı. Kendisinden bir yaş büyük, altı-yedi santimetre uzun olan abisi, daha önce planlar yaptığı -yapıp da başaramadığı- çocuğun yanında oturuyordu. Garip sohbetler ediyordu ikisi, sarhoşluktandı herhalde.

Masanın ortasındaki boş viski şişesi her döndüğünde şişenin ucunun işaret ettiği kişi, şisenin dibinin işaret ettiği kişiye sorular soruyordu. Eğer sorduğu soruya cevap alamazsa, bir ceza vermekte özgürdü.

Bütün bunlar Jake'in başının altından çıkmıştı, velet.

Şişe ortada kendi eksenini bozmadan daireler çizmeye başladı. Birkaç saniye sonra duran şişenin ucu Jake'i, dibi ise Kai'yi işaret ediyordu. Kaşlarını birbirine karşı çatan ikili önce sırıttı, sonra Jake derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.

"Geçen söylediğin bey.. " diye girdi cümleye,
"...burada olsa ne demek isterdin ona?" Kai kıkırdadı.

"Artık gözlerini açmasını söylerdim, herhalde." dedi gözlerini devirerek, işaret ettiği kişi belliydi ve Jake bunu biliyordu.

Cevaplayan o olduğu için şişeyi de Kai çevirecekti, eliyle hızlı bir hareket yaptı ve şişenin 360 derecelik hareketler çizmesini izledi. Bu sefer ucu Soobin'i, dibi ise Jake'i göstermişti. Soobin'in Jake'e sorabilecek çok şeyi yoktu, ama denedi.

"Sunghoonn hakkında ne düşünüyorsun? Açık ol, lütfen." abi ciddiyetini koruyordu Jake'e karşı, sonuçta Beomgyu'nun arkadaşıydı o, onunda abisiydi.

"Ceza tercih ediyorum." net sesi ile Beomgyu'nun ve Heeseung'un içinde kahkalarını tutmaları zorlandı.

Gözlerini devirdi sorusuna cevap alamayınca, ardından Jake'in tam önünde olan telefonunu -oyun gereği herkes aynısını yapmıştı- işaret etti gözleriyle. "Ona bütün duygularını mesaj at, şimdi." kendisinden kısa ve küçük olan çocuğun dudaklarını büzmesini izledi.

Dediğini yapıyordu, bittikten sonra şişeyi döndürdü ve dönüşünü izledi, her defasında kime geleceğini merak ettiği uçlara dikti herkes gözlerini. Aynı şekilde Beomgyu da öyleydi, içinden dua ediyordu.

O olmasın, lütfen. Olmamalı.

Şişe hızını düşürürken içini bir korku kapladı, yavaş yavaş dönen viski şişesinin dibi onu işaret edince, şişenin ucuna baktı.

Choi Yeonjun, sorma sırası her zaman ondaydı. Mesajlaşırken ve oynarken.

Şişenin durduğu pozisyon ile Jeongin, Heeseung ve Beomgyu üçlüsü birbirine baktı, hepsinin her şeyden haberi olduğu için korktu üçü de, ama haliyle en çok Beomgyu korktu. Ellerini masanın altından dizlerini sıkmak için uzatmış, gözlerini kısıp ona doğru uğursuzca sırıtan adama bakıyordu.

Dudaklarının bir tarafı yukarı kıvrılmış olan adam şişenin pozisyonundan memnun gibiydi, eliyle saçlarını geri atarken dudağındaki piercingin üzerinde dilini gezdirmesi, Soobin'in bakışlarını çekti. Kafasını bir saniyeliğine yere indirdi ve kendi kendine kıkırdamalarını tuttu. Kafasını kaldırdığında çaprazında olan, soruyu soracağı kişiye döndü. Gözlerinin içine bakmaya başladı, sanki ruhunu işliyordu.