- "Yüzümde bir şey mi var?"
Arkadaş grubuyla gittiği kafede sürekli ona bakıp duran esmer çocuğa söylediği ilk cümle buydu. Kyungsoo sandalyesini ona doğru çevirdi ve içten bir gülümseme ile elini uzatarak "Ben Kyungsoo. Youtuberım. Tanıştığıma memnun oldum." dedi. Jongin sadece elini uzattı ve başını eğerek selamladı. Dudakları aralanmış bir şekilde karşısında duran pürüzsüz yüzü, ışıltılı gözleri ve dolgun dudakları olan Kyungsoo'ya bakıyordu. Kyungsoo onun şaşkın yüzünün sevimliliğine dayanamayarak ellerini saçlarının arasında gezdirip karıştırırken "Bana sadece ismini söyle, senin sadece kafede gördüğüm bir çocuk olmanı istemem." dedi. İşte bu Jongin için ölüm vuruşuydu. Dudaklarını yavaşça diliyle ıslattı ve boğazını temizleyerek "K-Kim Jongin. " dedi. Kyungsoo gözleri çizgi halini alacak kadar büyük bir şekilde gülümsedi "Konuşabiliyormuşsun." Jongin onaylamak amacıyla başını salladı. Cesaretini toplamaya çalışıyordu. Aklında kurduğu binlerce cümleden bir kaçını toparlayıp ağzını açmıştı ki arkalarından seslenen çocuklar herşeyi berbat etmişti. Jongin'e garip garip bakarak "Hadi, kalkıyoruz." dediler. Kyungsoo önüne dönüp Jongin'e elini uzattı "Tanıştığıma memnun oldum Jongin. Umarım tekrar görüşürüz". Jongin aylardır beklediği anı yaşamıştı ama neden bu kadar kısa sürmeliydi? Ortak noktalarını bulup uzun konuşmalar yapmalılardı. Sonra Kyungsoo ona aşık olacaktı ve sonsuza kadar mutlu bir şekilde yaşayacaklardı. Jongin bu düşüncelerine dalmışken, Kyungsoo çoktan kafeden çıkmış arkadaşlarıyla yürüyerek uzaklaşıyordu. Jongin hızla çantasında bulunan küçük defterini ve kalemini çıkardı, arka sayfasından bir parça kopararak birşeyler yazdı. Herşeyi geride bırakarak kafeden koşarak çıktı. Onlara yaklaştığında yavaşladı ve nefesini düzenleyerek Kyungsoo'nun omzuna dokundu. Kyungsoo hafif sıçrayarak arkasına döndü, Jongin'i gördüğünde muazzam gülümsemesini göstermişti. Onun birşey demesini beklemeden kolundan tutarak arkadaşlarının yanından uzaklaştırdı ve eline kağıdı vererek "Bu be-benim katalk ID'm. Seninle sadece yakın olmak istiyorum. Beni yanlış anlama, lütfen. Mesajını bekliyor olacağım." dedi. Kyungsoo ilk başta ne yaptığına anlam veremese de daha sonradan başıyla onaylayıp "Koşarak gelmenin sebebi bu muydu? Ah.. Jongin, sen gerçekten çok tatlısın." dedi ve önceden yaptığı gibi saçlarını eliyle karıştırdı. Jongin yüzünün kızarıklığını saklamak için başını aşağı eğdi ve arkasını dönerek hızlı adımlarla oradan uzaklaştı. Kyungsoo cebinden küçük kamerasını çıkardı ve Jongin'in gidişini kayda almaya başladı. Kafeye girene kadar onu çekti, girdikten sonra kamerayı kendisine doğru çevirerek, "Müzik değiştiğinde dans da değişir, sanırım artık şarkıyı değiştirmenin vakti geldi." dedi ve el sallayarak kamerayı kapattı.
- Yeni hikayemi umarım beğenirsiniz.
