7

9 7 0
                                    

"Oğlum ben şimdi doğru mu duydum yenge senden bosanmak istiyor"diyen Koray'a ters ters baktım.

"Tamam tamam. Halledeceğiz be koçum hiç merak etme sen."Dedi Onur.

Gökçe'nin Boşanalım demesinin üzerinden 3 gun geçmişti. Ben sürekli eve geliyordum.

Erken olmasına rağmen ikiside uyuyordu. Bu benim canımı sıkmıştı.
Onları üzüyordum ama boşanmayı istemiyorum. Bir bebeğimiz var onun geleceği için hersey.

Belki de Gökçe artık beni sevmiyordur oyuzden bosanmak istiyordur diye kendimi avutuyordum. Böyle birsey ile avutmak bile bana aci veriyordu.

Bu acının adi her neyse geçmek bilmiyordu.

Bu gece Koray'ın evinde toplanacaktık.
Maalesef ki buraya tek başıma geldim, Gökçe ile Bertuğ sabahtan evden çıkmıştı. Elif ve Hazal ile bulunmuşlardı. Şuan da onları sabırsızlıkla bekliyordum.

Koray ve Onur'a herseyi anlatmıştım. Çok kızmışlardı. Bu sefer sanırım ciddiydik. Yaklaşık 10 dakikadır önümde ki cicek desenli halıya bakıyordum. Kapının açılması sesleri ile hemen salondan çıkıp kapıya doğru ilerledim.

Gelmişlerdi. Sesleri ile neşem yerine gelmişti. Hazal ve Elif hemen geçince ayakkabısını çıkarmaya çalışan Gökçe ile koridorda yalnız kalmıştım.

Bertug beni görünce hemen ellerini iki yana açıp bana baba diye sesleniyordu.
Gülümsedim ve Gökçe'ye döndüm bana bakmıyordu. Yaklaştım aslında amacım Bertuğ'u kucağıma almaktı. Sonra ellerimi kollarının üstüne koyunca siyah hareleri ile karşılaştım.

"Babaaaa"diyen Bertuğ'u bir an olsun düşünmeden kucağıma aldım.

"H-hosgeldiniz" zorla söylediğim bu kelime fısıltı gibi çıkmıştı.

"Hosbulduk. Bertuğ bugün seni çok özledi... ama şuan aç. Onu doyursam iyi olur" Dedi başını boyun girintime dayayan oğlumu almak için bana yaklaştı. Ellerini Bertuğ'un sırtına koyunca Bertuğ birden rahatsızlandı.

Gökçe Şaşkın bir şekilde bana baktı. Ben bile şaşırmıştım. Bertuğ'un koltuk altlarından tutup dik hale getirdim. Ve bana bakmasını sağladım.

"Oğlum hadi gel yemek yiyelim Hah ne dersin ?" Dediğimde gülmeye başlamıştı.

Ağzında hiç anlamadığım birsekilde geveliyordu. Onu anlamıyor olabilirdim ama beden hareketlerinden yemek yemeyi onayladığıni anlamıştım.

Yavaş adımlarla mutfağa doğru ilerdim.
Gökçe'de arkamızda bizi takip ediyordu.

"İstersen kucağına vereyim" dedim ama Gökçe 'cık'ladı.

Bertuğ huzursuz olmasın diye kucağımda yedirecekti. Belki bir an olsun Gökçe ile konusabilirdim.

Ama Gökçe yüzüme bile bakmiyordu tek odagi benim aksime Bertuğ idi.

"KRALIŞEEE BENIM COK UYKUM GELDI. ÜÇÜMÜZ UYUYALIM MI?" Diye mutfağa bodoslama giren Can ile bakışlarımız kesişti.

"Tabii ki minnoşum ama şuan Bertuğ'u duyuralım olur mu?" Diye sordu Gökçe.

Okadar güzel davraniyordu ki sanki kendi çocuğu gibiydi.

Yaklaşık 5 dk sonra Bertuğ doymuştu. Gökçe'nin eline tükürdüğünde doydugunu anlamıştık. Gökçe, Bertuğ'u kucagimdan aldı ve Can'ın elini tuttu. Bense arkalarından bakıyordum sadece.

"Haydi gijelim" Dedi Can

Bende hemen ayaklandım ve Can'ın elini hızlı bir şekilde tuttum. Gökçe bana boş gözlerle bakıyordu. Bakma şöyle...

"Şen nereye Jorç?" Diyen Can'a Gülümsedim. Henüz 4 yaşındaki bu velet okadar zekiydi ki maşallahı vardı.
Ayrıca konuşma konusunda hala peltek olduğu icin George yerine Jorç diye sesleniyordu çok tatlıydı ama maalesef onu sevemezdim çünkü o benim kumamdı..

"E bende uyuyacağım sizinle?" Dediğimde Can güldü. Ve bana alayla bakıp beni ittirdi.

"Hayır biz üçümüz uyuyacağız sen uyuma bizimle." Dedi ve Gökçe'nin elini çekiştirip odasına doğru ilerletmeye çalıştı. Gökçe ise ne oldu ki şimdi der gibi bakiyordu.

Bertuğ ise beni ittiren Can'a bakıp ağlamaya başladı. Ben dayanamazdım ki ona.

"Aglama oğlum" diyerek Gökçe'nin kucağındaki oğlumun yanağından öptüm.

"Şey sen istersen Bertuğ ile ilgilen Can'ı uyutup hemen geleyim." Diyen Gökçe'ye sadece Peki diyebilmistim.

"Oğlum hadi bakalım biraz da seninle ilgilenelim" deyip onunla salona doğru ilerledim.

"Oy paşamız gelmiş hoş gelmiş" diyen Koray ile Bertuğ'un gülüşü odaya yayılmıştı.

💫

Gökçe'nin anlatımıyla;

"Oğluşum artık uyur musun lütfen "Diye son isyanım ile Bertuğ'u uyutmaya çalışıyordum. Ama baba diye tutturmuş,uyumak bilmiyordu.
Haklı babası olmadan nasıl uyusun. Bertuğ'un mayışması ile eve gelmiştik ama şimdi uykusu kaçmıştı. Ve öyle ki baba diye ağlıyordu. Acaba Mert'i çağırsamıydım. Dayanamadım ve Bertuğ ile evin içinde Mert'i aramaya başladım.

Seslenmek de vardı seçeneklerim arasında ama tercih etmemiştim. Odamıza doğru ilerledim ama Mert burda yoktu gerçi birdahada gireceğine emin değildim. Evi biraz daha taradıktan sonra bahçeye çıkmaya karar vermiştim. Mert bahçedeydi. Armut putlara oturmuş halsiz bir şekilde telefon ile görüşüyordu. Bu haline üzülmüştüm. Mert'i okadar çok seviyordum ki canımı verecek pahasına...

Ama bazen hayat istediğimiz gibi ilerlemiyordu. Bu yüzden de boşanma kararı almıştım. Mert ile bu konuyu bir daha konuşmamıştık. Daha doğrusu konuşacak vaktimiz olmamıştı. Çünkü ben genellikle ondan kaçıyordum.

...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 15 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ONU SEV Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin