4

72 13 10
                                    

Sonic pov:
shadow beni kucağında mı getirmişti? aptal sonic. uyumamalıydın. saat öğleye yaklaşınca
odada diğerlerinin darlamasına daha fazla maruz kalmamak icin oteli gezmeye karar verdim. odadan çıkıp girişteki koltukların birine oturdum. telefonumla uğraşırken birden karşıma biri oturdu.
???: merhaba
sonic: merhaba
???: bugün seni oğlumun yanında gördüm. tanışmak istedim
sonic: oğlunuz?
???: shadow
yüzümün kızardığını hissettim lanet olsun
???: ah hakkında konuşmamı istemezsen konuşmam.
sonic: onunla alakalı değil şey..
adam: herneyse ben adam
sonic: memnun oldum bende sonic
adam: seni sevdim *gülümser*
öylece konuşmaya devam ederken shadowun geldiğini gördüm. ayağı kalkıp izin istedim ve hızla uzaklaştım.

Shadow pov:
babamın yanında sonici gördüm ve yanlarına gidip ne ile alakalı konuştuklarını öğrenmek istedim ama sonic ben gelirken gitti. neden bilmiyorum
adam: oğlum ilk defa güzel bir seçim
shadow: ne?, ne seçimi?
adam: sevgili
shadow: sonic benim sevgilim değil
adam: sevgilin olmayan kişileri kucağında taşır mısın?
shadow: herneyse baba.
adam: sonra konuşulcak bu konu
shadow: tamam.
babamın yanından ayrılıp eve gitmek üzere arabama bindim eve vardığımda kapının önünde misafirlerin oluğunu isaret eden sayısız ayakkabı gördüm eve gitmemeye karar verdim. yan taraftaki bahçede oturdum. sonice yazma ihtiyacı hissediyordum telefonumu çıkarıp numarasının üzerinde gözlerimi dolaştırdım. yazmalı mıyım yazmamalı mı?

Sonic pov:
odada doğruluk cesaretlik oynuyorduk.
Knuckles: sonic dc?
sonic: c
amy: ooo
knuckles: hmm shadowu öp
sonic: cok komiksin cidden
tails: hem sevgilisiniz bu cok normal
sonic: sevgili değiliz.
amy: öyledir ooff sonic.. alt tarafı öpeceksin
sonic: alt tarafı mı? ben oynamıyorum *bildirim sesi*
ayağı kalkıp odama geçtim. shadowdan mesaj gelmişti.

shadow:naber?

iyi sen?

aynı

birşey mi oldu?

hayır yazmak istedim

anladım

buluşalım mı?

hemen
zaten sıkılıyordum
görüldü

bana neden görüldü attı şimdi bu!
herneyse hazırlanmaya koyuldum. sort ve tişörtle dışarı çıktım. otelin önünde beni durdurup sizin için bir araba hazırlanmış dediler. shadowun gönderdiğini duyunca arabaya bindim. bana buluşmak için bir yer belirlediğini söylememişti. araba deniz kıyısında küçük bir evin önünde durdu. "gideceğiniz yer şurası" dedi eliyle evi göstererek. teşekkür edip indim. kapının önüne geldiğimde tam zili çalıyordum ki shadow kapıyı açtı. onunla yüz yüze olunca yüzümün yandığını hissediyordum.
shadow: hoşgeldin
sonic: hosbuldum
içeri geçtim.
shadow: rahatına bak
sonic: senin evin mi? çok güzelmiş
kac tane evi var?
shadow: evet, sağol.
koltuğa oturdum. karşıda shadowu görebiliyordum. üzerindeki hafif dar tişort sayesinde kaslarını daha net görebiliyordum. hayır! ne düşünüyorum boyle..
lanet olsun.. düşüncelerim elimle ağzımı kapatmama neden olurken ben onun her zerresini incelemekten kendimi alıkoyamıyordum. biz düsmandık. daha bir hafta olmadı! aptal sonic! aptal! shadowun önüme geldiğini görmemiştim
shadow: sonic? iyi misin
sonic: aa e iyiyim
shadow: neden kafana vuruyorsun
sonic: vurmuyorum ki
shadow: 🤨 peki. yemek hazırda seni çağırayım demiştim.
sonic: yemek mi yaptın?
shadow: evet-
birsey demeden kalktım shadowda kalkıp mutfağa geçti. masayı görünce etrafıma baktım. bunları cidden shadow mu yapmıştı?
shadow: kötü görünüyorsa kusura bakma, ilk defa senin için yemek yapmayı denedim.

benim için mi? shadowa baktım. oda bana bakıyordu. domatese döndüğüme yemin edebilirim.
sandalyeyi çekip oturdum. ellerim yanıyordu. ilk defa.. ilk defa .. "ilk defa"
shadowdan kendimi alamıyordum. gözlerimin istediği neydi? peki ya kalbim.. neden yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. tüm bedenim 10 kelime karşısında yenik düşmüş gibiydi. gözlerim üzerinde gezinirken derinleşmiş bakışlarıyla karşılaştım. eliyle elimi tuttu. masa kare kısa bir masaydı. beynim onun dışında bir yere odaklanmak istediğinin göstergesi olarak kulaklarıma musluktan damlayan suyun sesini yankılattı. gözlerim muslukta gezinirken shadowun nemli ve sıcak dudaklarıyla buluştum. kalbim kendini ileri iterken beynim bunun yanlış olduğunu söylüyordu. oldugum yerde kaldım. dudaklarımdan ayrılıp yüzüme baktı. nasıl bir tepki verdiğimi bilmiyorum ama yüzümdeki ifade onu güldürdü. güldüğünü görünce bende güldüm. masadan kalkıp önüme geldi ve eğildi. bu sefer ben yapmak istiyordum ve dudaklarına yapıştım. eğildiği yerden eliyle çenemi kavrayıp aşagı cekti. uyumumuz beni şaşırtırken ani bir hareketle beni kucağına aldı. dudaklarımız birbirine yapmışmış gibiydi. daha fazlasını istediğimi anladım. gözlerim gözlerine kenetlenmişti, nereye gittiğini bilmiyordum. biraz yürüdükten sonra beni yatağına yatırdı. dudaklarımızı ayırdım. her ne kadar çekinsemde duyduğum zevk o kadar baskındı ki şuan ne yaparsa yapsın ona ayak uyduracaktım. gözlerim tekrar onu bulduğunda üzerindeki tişörtü çıkardığını gördüm. bacak aramın sertleştigini hissedip kendimi geriye çektim. önce dizini koyarak bana yaklaştı. dudakları önce dudağıma sonrada boynuma kadar olan yolu öperek boynuma ulaştı. boynuma dişlerinin izini bıraktığında inledim. shadow bileklerimi tek eliyle kelepçeleyince kıvranmaya başladım. benim tişörtümü dişleriyle yukarı çekip açılan bölgeyi ısırdı. sert bir hareketle elinden kurtulup bağırdım,
sonic: shadow!
o meraklı gözlerle bakarken dudaklarında zevkli bir ifade vardı.
sonic: gitmem gerek. dur!
beni ciddiye almamış gibi yaptıklarına devam etti.
altından sağa doğru bir hareket yaparak kurtuldum. tişörtümü indirirken söyleniyordum.
shadow: beni böyle bırakamazsın
sonic: bırakırım!
deyip odadan çıktım. kapıya doğru ilerlerken shadow önüne ışınlandı. yüzüm çıplak tenine çarparken ellerim kaslarının üzerine denk geldi. eğilip beni öptü
shadow: sonra seni tutarsam daha fena olur ama
sonic: o zaman bir daha karşına çıkmam!
shadow:*güler*

kollarının altından geçip kapıyı açtım. kapı açıldığı gibi koşmaya başladım. eh, en azından kaçabildim.


skim gibi odlu 😔

sonadow🤓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin