6.

46 14 10
                                    


kitap pek tutmadığı için bırakacağım bundan sonra sadece 1 bölüm atarım ama tutarsa devam edecegim tabiiee 😘

2 hafta sonra;
Sonic pov:
irlandadaki bilmem kaçıncı günüme uyandım.
yüzümü yıkladıktan sonra yatağıma oturdum. Ben hislerim değişir sandığım kişiyi her geçen gün özlemekten bıkmıştım. hergün anılarımızı düşünmekten, fotoğraflarımıza bakmaktan, onunla alakalı herşeyden çok bıktım.
belkide düzeltilebilinirdi. ama shadowla olamazdım. duyduklarımdan sonra.. hiç ama hiç olacağımızı düşünemedim. bazen çok istersin ya hiçbirşeyi istemez gibi istersin birşeyi ama istediğin asla gerçeklemez. imkansızların bile imkanı vardır derler. bizim meselemiz imkansızdan uzaktı. (sana göre cnm)

iç geçirip yataktan kalktım. telefonumdan banka hesabıma baktım. çok fazla param olmasına rağmen bir iş bulsam iyi olurdu. kafa dağıtmak icin belki..

kyafetlerimi giyinip biraz gezintiye ve iş bulmak icin arama yapmaya çıktım.

2-3 saat sonra hiçbir sonuca ulaşamamış şekilde bir kafenin önünde durdum. karnım guruldadığında önünde durduğum kafenin içine girdim.

Shadow pov:
Bir kafenin içindeki masalardan birinde oturup kahvaltı yaparken adamlarımdan sonicin nerde olduğuna dair bir bilgi gelmesini bekliyordum. iki haftadır irlandadaydım ve hiçbir sonuca ulaşamamıştım. önümdeki yeşil zeytin sonicin yeşil gozlerini anımsatınca içime bir boşluk düştü. 2 dakika gözlerine bakmak için herseyimi verebilirdim. kokusunu,sesini kısacası her zerresini çok özlemiştim. kafenin giriş kapısındaki zilin sesi kulaklarımda çınlayınca istemsizce kafamı o yöne çevirdim.
shadow: (içinden) sonic?
sonicin nefesini bile duyacak kadar kilitlenmiştim. sonic beklerken etrafına bakındı. gözlerim hep üzerindeydi ama fark etmedi. gözlerini gördüm. hep olduğu gibi yine hayran kaldım gözlerine, etrafa yaydığı enerji mutlu olmama neden olmuştu. birden önümdeki masadan biri onu çağırdı. sonic elindekilerle beraber çağıran kişinşn yanına oturdu.

sonic: günaydın..
sesi yorgundu ama çok güzeldi. nefesimin kesildiğini hissettim.
xxx: shadowdan uzak hayat daha güzel sanırım (güler)
sonic tepkisiz kalırken ne diyeceğini merak ediyordum.
sonic: b.... benim işim var biraz sonra konuşuruz.
birden göz göze geldik cünkü dik dik ona baktığım hissediliyordu.

kaşını kaldırdı birkaç saniye yüzüme baktı ama anlam verememiş gibi gözlerini baska yone cevirdi.
gerçi beni tanıyamazdı.
kafamda sapka gözlerimde lens varken beni tanısa şaşırırdım.

kapıdan geçip giderken dışarıdaki camdan bana baktıgını hissettim gözlerden uzaklaşınca önümdeki çocuga dokundum.

xxx: ne var?
shadow: sakin ol sikerim belanı
elimde numaramın olduğu kağıdı uzattım

xxx: bu ne?
shadow: bunu sonice ver
xxx: kim oldugunu bilmedigim birinin numarasını arkadasıma veremem.
shadow: eger bu kagıt sonice ulaşmazsa son günün bugun sevdigim seyleri yap ölmeden önce
karşımdaki korkmuş gozlerle baktıgında cebimden para çıkardım.
shadow: buda teslim ücretin oldu mu?
cocuk hızlıca toparlanıp gitti.

shadow: (içinden) tanrı beni seviyor galiba.. baksana ter dökmeden neler yapıyorum (güler)

Sonic pov:
sonic: söylesene ya kim verdi bunu..
xxx: biz kafedeyken arkamda oturan biri vardı hatırladın mı?

bana bakan adam..

sonic: ee?
xxx: o verdi

sonic: tamam sağol ararım ben bunu
xxx: kendine dikkat et o adamdan hiç hoşlanmadım.
sonic: sende..

kapıyı kapatıp elimdeki kagıdı inceledim.
telefonumu çıkarıp üzerindeki numrayı tuşladım.

"bilinmeyen numara" aranıyor...

sonadow🤓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin