Heeseunga güvenecek kadar kafayı yemiş

130 18 43
                                    

"fazla fevri davranıyorsunuz, Bay Park"

Sabahtan beri kendisini peşinden koşturduğu yetmiyormuş gibi bir de drama queenliğe bağlamış ortalığı kasıp kavuran genç efendisi yüzünden sinirlerine hâkim olmak zordu Jungwon için. Başım ağrıyor triplerine girip Heeseungu odadan kovduktan sonra kendisinin gitmesine izin vermediği yetmezmiş gibi başına masaj yaptırıyordu bir de. şimdi de Ceo koltuğunda oturmuş 'çocuk' patronuna ilgi gösteriyordu zavallı asistan. Çocuk bakıcılığı yapıyor gibi hissetmesi doğaldı, nede olsa Jay Park kaprisli bir insandı ve asistanı olarak da maalesef bu kaprislere katlanmak zorundaydı..

"hmm.. elin de hafifmiş"

İçinden bin birinci sabrını çekip hala konuşmayı istediği yere getirmeye çalışıyordu Jungwon. Öte yandan da basının iki yanında olan narin ellerle keyfi yerine gelmişti Jayin. şu anda da kolay kolay bozulacak değil gibiydi. Asistanın saçlarının arasında özenle dans eden parmakları dünyadan soyutlanmasına neden oluyor, burnuna dolan yasemin konusuyla söylediklerine odaklanamıyordu, bunların üstüne de işittiği melek sesi eklenince iyice darmadağın olmuştu patron bey.

"Beni dinliyor dimi, efendim?"

"hm.. hmm... dinliyorum tabi"

Kapalı gözlerine ve de yüzündeki sersem gülümsemeye kıyasla lafları Jungwona hiç de inandırıcı gelmese de iki saat önceye nazaran çok sakin, hatta beklediğinin aksine uysal halini kullanmak cazip bir yöntemdi şimdilik. Patronunun zayıf yönünü bulmasını fırsat bilip istediğini yaptırabileceğini söyleyen beyninin içindeki küçük Sunoolara laf geçiremiyordu. Şu anda başka bir çıkış yolu da yoktu zaten.

"tabii siz Ceo olarak daha iyisini bilirsiniz ama böyle yapmak sizce de meydanı boş bırakmak olmuyor mu?"

"nasıl yani?"

"onlar size güvenilmez dedi diye hemen ortaklığı bozmanızı diyorum, efendim"

güvenilmez lafını duyunca hemen kaşını çatan Jay Parkla ters yönünde durmasından olsa gerek sinirli küçük çocuk gibi gözüküyordu gözüne. Bu şirin bir tabloyla patronun gözünün kapalı olmasını da fırsat bilip hafifçe gülümsedi. Tabii patronunun onu yanlış anlayıp söylediği laflarla gülümsemesini göz verimesine döndermeden önceydi o..

"doğru diyorsun aslında. Gidip şirketlerini başlarına yıkmam gerek. Jay Parka güvenilmez demek neymiş görsünler"

"başka bir yöntem daha iyi olurdu bence"

"yakayım mı?"

"hayır Bay Park. ne yakmak! ne de yıkmak yok!"

"ne yapayım o zaman be! ne!"

"demek istediğim şu ki... Tek laflarına meydanı boş bırakmak hem sizin adınıza, hem şirketimizin politikasına yakışmaz. Güvenilmez olan onlar mı yoksa biz miyiz gösterelim. Bu projenin altından kalkacak en güvenilir kişilerin biz olduğumuzu ispat edelim, bay Park"

Asistanın söyledikleri kulağına olası bir ihtimal gibi gelmiş olmalı ki gözlerini açıp konuşmaya devam eden Jungwona baktı Jay. Koltuğuna yaşadığı başıyla ters gördüğü yüzün konuştukça belli olan minik gamzeleri daha dikkat çekici olmuş olacak ki, Asistanı incelemeye dalıp konunun ne olduğunu unutmuştu şimdi de. Burnunun dibindeki meraklı kedi gözler de aklını toplanmasına engel oluyordu Jayin.

Ellerinin hareketini kesmiş, etkili olduğunu bildiği konuşmaya patronundan bir tepki bekleyerek meraklı gözlerle bakıyordu gözlerine Jungwon da. istediğini başarmış mıydı, yoksa hala patronu Nuh deyip peygamber demeyecek miydi..

"Mantıklı konuşuyorsun fakat ben odaklanamıyorum." tabii beklediği tepki bu değildi.

"Ne?"

"Güzelliğin dikkatimi dağıtıyor"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 30 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Beni bi sal || JaywonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin