İyi okumalar💕
Gözlerimi Alexandre' ın göğüsünde açtım. Kokusu ile gözlerimi tekrar kapatınca derin derin kokusunu soludum.
Dün gece Alexandre' ın gelmesini bekledim. Ama gelmeyince uyuya kalmıştım. Şimdi onunla sabaha başlamak bana ilaç gibi geliyordu.
Ama bir şeyler aklıma takılıyordu. Chloe... Chloe de kimdi? Alexandre' ın eski nişanlısıydı ama Jack ile olan bağlantıları neydi.
İstemsizce aklıma bir zamanlar ikisinin de nişanlı olduğu gelince yüzümü buruşturdum. Alexandre onunla nişanlandığına göre ona aşıktı. Ve yıllar sonra ilk aşkı karşısına çıkıyordu.
Boğazım düğümlenirken zorla yutkundum. Bunları düşündükçe sinirleniyordum. Yattığım yerden doğrulduğumda ayağımı yataktan aşağa saldım. Ellerim ile önüme dökülen saçları arkaya attığımda odanın içinde gezindi gözlerim.
Daha fazla oyalanmadan lavaboya gittim. Günlük rutinlerimi hallettim. Hızlıca gardroba gittiğimde kendime
Mini beyaz bir elbise çıkardım.
Bu gün gelinlik almaya gidecektik. O yüzden rahat olmak açısından elbise giymeye karar verdim.
Elbiseyi giyip ona uygun beyaz bir topuklu ayakkabı giydim. Ardından takılarımı takarak yüzüme günlük bir makyaj yaptım.
Aynanın karşısından kendimi beğenerek kalktım. Alexandre hâla uyuyordu.
Yanına gittiğimde yatağın üstüne çıkarak yüzüne eğildim. Kokusu burnuma dolarken dudaklarına tüy kadar hafif bir öpücük bıraktım.
Kalkacağım sırada ne ara uyandığını bilmediğim Alexandre belimi kavrayarak vücudumu çarşafla buluşturdu.
İki saniyede yaşadıklarım ile dudaklarım şaşkınlıkla aralandı.
"Çok güzelsin." Dediğinde dudaklarını boynuma bastırdı. Bu küçük teması ile gözlerim kapanırken ellerim kollarını buldu. Devam etti " O kadar güzelsin ki bu güzelliğini kimsenin görmesini istemiyorum." Dediğinde öpüşleri dudaklarıma çıktı.
O kadar baştan çıkarıcıydı ki bacaklarımı birbirine bastırdım.
Öpüşüne istekle karşılık veriyordum.
"Alexandre..."fısıltıyla Söylediklerim dudaklarımız arasında kayboldu.
"Evet güzelim." Dedi dudaklarımı öperken. "Benim... benim gitmem gerekiyor." Dediğimde "Gitme." Diye kestirip attı, boynu dudaklarımı buldu.
"Geç kalıyorum." Diye elimi çıplak göğüsüne koyarak kendimden uzaklaştırdım.
Eğer biraz daha böyle devam edersek gelinlik işi yatacaktı.
Vücudunu yanıma atınca hızla doğruldum.
"Kaç bakalım. Evlenince de benden böyle kalabilecek misin acaba."
"Kaçmam gereken bir durum mu var?"
"Öğrenirsin." Dediğinde yüz tepkimden olucak ki kahkaha attı.
Odadan ayrılırken Alexandre duşa girmişti bense kahvaltı için aşağıya inmiştim. Aşağıdan gelen kavga sesleri ile gülümsedim. Her sabah Anita ve Zeyd kavga ediyordu.
Ne yalan söyleyim çok komiklerdi.
"Hey o benimdi!" Diyen Anita sinirle karşısında ki abisine bakıyordu.
Zeyd "Sadece basit bir zeytin Ani." Dediğinde gülmemek için kendini sıkıyordu.
"Günaydın." Dediğimde hepsi günaydın giyerek karşılık verdi.
