Bölüm 1

198 47 17
                                    

İlk bölüm 04.07.2015 tarihinde yayımlanmıştır.

-

Multimedia'da ilk bölüm oyuncuları vardır.

"Yakala!" diye bağırdı Ezgi ve topu bana attı. Koşarak topun olduğu yöne gittim ama top çoktan karşı tarafın eline geçmişti. Ezgi her zamanki topu yakalayamadığımda attığı bakışı attı. Bakışında sadece bir anlam olurdu hep. 'Begüm yine yakalayamadı, bir günde beni şaşırtsa keşke.' Alışmıştım, en yakın arkadaşım tarafından aşağılammaya. Ama ne yapabilirim ki? Okuldaki tek arkadaşım oydu. Eğer onunla kavga etsem eski grubuna geri dönecekti. Ben ise tek başıma sınıfta ders çalışıp sınavlara hazırlanırdım. Onun bir kaybı olmazdı çünkü bütün okul onu severdi. Ona tekliflerde bulunurlardı. "Bırak bu Begüm malınıda bizd katıl Ezgi, sen çok popiler olabilirsin." gibi milyonlarca tekliflerde bulunmalarına rağmen beni bir kere bile bırakmamıştı. Beni önemsediğini sanmıyordum. Sadece bende sırları vardı. Okulun en popiler ve yakışıklı çocuğu Bartu'yu sevdiği gibi sırlar. Onu bu konuda fazlasıyla öldürmek istiyordum çünkü aynı çocuğu ondan daha uzun süredir seviyorum ama Ezgi'ninde onu sevdiğini öğrendiğimden beri bunu büyük ve hayati bir sır olarak saklıyorum. Yani kimse bilmiyor.

Muhtemelen Ezgi bilse beni bırakıp giderdi ve "Sen benim sırlarımı söyleyemessin çünkü benim elimdede büyük bir sır var seni orospu." derdi. Ne de olsa yanı çocuğu seviyorduk. Tabi çocuk benim yüzüme bile bakmıyordu. Sevdiğimi söylesem beni okuldan attırırdı. Nedense tehtit ettiği herkes okuldan gidiyordu. Ya kendi attırıyor yada tehtit ettiği korkudan kaçıp gidiyordu. Yani bu çocuk, kötü çocuk olmaya çalışan okulun tüm kızlarının peşinden koştuğu yakışıklı çocuktu. Bunun yüzünden okuldaki diğer erkeklerin kalitesi düşmüştü. Onun dışında çok yakışıklı çocuklar vardı ama onlar, bu kadar popiler olmadığı için dikkat çekmiyorlardı. Bana kalsa popilerlik umursanmayacak bir konu ama sonuçta gönül otada konar bokada.

İsterdim ki beni seven bir çocuğu sevmek. Ama bu okulda en ezik erkek bile bana bakmazdı çünkü bütün okul Barbi Kardeşleri dinlerlerdi ve onlar benden nefret ederlerdi. Fakirim, kıyafetlerim kötü, saçım bakımsız çalı süpürgesi gibi ve ayakkabılarım hep aynı. Onlar ve diğerleri hep böyle şeyler bakarlar. Kimse iç güzelliğin önemini anlayamıyor artık. Halbuki sevdiğim çocuk fazlasıyla piçti. Kendi beğenmiş züppenin teki ama kalbimi çalmıştı. Ezik olmasam belki bana bakardı. Çok iğrenç bir çirkinlikte değildim. Yani en azından kaşlarım birleşik değildi ve sivilcem yoktu. Ama çirkindim işte.

Bu zamana kadar hiç sevgilim olmamıştı. Hiç. Babam bu konuda fazlasıyla mutluydu. Annemden bahsetmiyorum çünkü bahsedicek bir annem yok. Genelde küçükken baba dayanamaz kaçar gider. Bu sefer benim annem kaçmış. Bebeği -yani beni- annem istememiş ama babam çok istemiş ve annemi beni doğurması için tehtit etmiş. Annemde korkmuş ve beni doğurur doğurmaz tabanları yağlamış. Bazen olmayan sevgililerimi konuşmak için bir annem olsun isterdim ama babam başka kimse ile birlikte olmak istemiyormuş. Eski anneminde gelmesini pek istemezdim çünkü beni bırakıp gitmiş. Geldikten sonra gitmeyeceği ne malum? Yada annem gelirken bir çocuk daha yapmışsa. Kardeş istemiyordum. Asla. Veya annem geldiği için bu sefer babam kaçıp gidebilirdi. Hayatım her yerden vuruyordu yani.

Ama şuan mutlu olmaya çalışıyordum. Okula beni ezdiklerini babama anlatsam beni okuldan alıp beni ezip zavallı yerine koyanları teker teker bulup kulaklarını çekerdi. Babam bana birşey yapılmasından nefret ederdi. Hangi baba kızının üzülmesine göz yumar ki? Özelliklede annesini hiç görmemiş zavallı bir kızı varsa. Dikkatimi toparladım. Babamı, annemi yada hayatımı düşünmek bana acı veriyordu. Geceleri bunu düşünmek için fazla fazla vaktim oluyordu zaten. Uykusuz geceler ve sabah erken kalkma problemi. Düşünülecek başka şeyler. Ezgi tekrardan bağırdı. "Lan Begüm, yeter artık. Bir kerede at şu lanet topu be kızım." Evet basketbol oynayamıyordum. Hiçbir sporu yapamıyordum. Lanetli gibiydim. Geçen yıl öğretmen masa tenisi oynattığında topa vurup göndermek için raketi savurduğumda raket elimden uçmuş ve Emir'in başıma çarpmıştı. O gün bu gündür öğretmen tenis oynatmıyor. Emir'in durumu iyi.

Soğuk ve Siyah #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin