Evet sahildeydim. Ama emindim atak geçirmem yakındı. Sağ tarafım uyuşmaya başlamıştı. Gözlerim kapanıyordu. Ama bir şey hissettim. Bana sarılıyordu.
Bu Yağız'ın kokusuydu. Bana sarılmış sakinleşmemi bekliyordu. Ben sakinleşene kadar öyle bekledi. Ben de bekledim. Çok özlemiştim onu. Biraz sakinleştikten sonra geri çekildim. Kendime bu fırsatı vermemeliydim. Verirsem bırakamazdım.
Yağız- İki oldu Leya. İkidir seni ölümün kucağından alıyorum üçüncüsünde yetişmeyeceğim diye ödüm kopuyor.
Yağız seviyordu. Buna emindim. Ama bir daha bırakmayacağından emin değildim. Bu haksızlığı bir daha kendime yapamazdım.
Leya- Eve gidelim olur mu ?
Yağız- Gidelim güzelim.
Eve gelmiştik gelir gelmez odama çıktım. Kafamı dağıtmak için telefonumu açtım. Tam o sırada WhatsApp'dan bir bildirim düştü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
( Eğer karıştırırsanız isimleri tekrar yazarım. )
Az önce ne olmuştu Yağız ben katıldığım için mi katılıyordu törene ?
Tören Günü
Herkes sevdiğini bekliyordu merdivenin başında. Yağız'da tabi ki. Kızlar bir bir aşağıya iniyordu. Yağız'ın sevdiği en sonu beklemişti her zaman ki gibi. Leya'nın sürekli kendini arka plana atması canını sıkıyordu. Zaten ameliyat olmayı kabul etmemişti. Küsmüştü hayata ve buna Yağız sebep olmuştu. Leya merdivenlerden inmeye başladı. Çok güzeldi.
Aslında muhteşemdi kendini frenlemese hayran bile olurdu.
Kızlar geldiği için arabalara geçtiler herkes sevdiği ile yanlız kalmak istediği için Leya Yağız'ın yanına binmek zorunda kaldı. Leya aklına gelen fikirle konuşmaya başladı.
Leya- Sevme Yağız beni. Artık ne sen üzül ne de ben.
Yağız sesini bile çıkarmadı. Tören yerine geldiklerinde Leya diğerlerinin yanına geçti. Ama tek bir şeyden haberi yoktu. Yağız'ın birazdan onun kulağına fısıldayacakları...
