14

6.7K 868 777
                                    

Haiii ben geldiim! 

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Nick'in evinin adresinin konumunu Taehyung navigasyonla ayarlamış ve kısa sürede parti düzenlediği evine varmıştık.

Parti çoktan başlamışa benziyordu, ama çokta gecikmediğimi umut ediyordum. Aldığım hediyenin poşetini gevşek bir şekilde tutarken zile bastım.

Dışarıya müzik sesi fazlasıyla dolu dolu geliyordu, zilin sesini duyabileceklerine pek emin değildim.

"Parti çoktan başlamış sanırım." dedi Taehyung. Dudaklarımı hafifçe bükerek başımı salladım. "Beni davet ettiği saati biraz geciktirdim. Ama evde de halletmem gereken işlerim vardı, görünen o ki parti çoktan başlamış sahiden." diye homurdandım.

Tek elim zilden ayrılmadan zile sürekli olarak basmaya devam ederken bir süre sonra kapı açıldı. Nick'i bekliyordum ama başka bir arkadaşı kapıyı açmıştı.

"Merhaba, hoş geldiniz." 

"Hoşbulduk." diyerek gülümserken Taehyung telefonunu çıkartarak işaret parmağıyla telefonunu gösterdi. "Jeon sen geç, ben az sonra geliyorum. Buna bakmam lazım, işle alakalı da." dedi müziğin sesini bastırabilecek şekilde gür bir sesle.

Gülümseyerek başımı sallayıp kapıyı aralık bıraktığıma dair ona işaret verirken bana göz kırpıp telefonunu kulağına yasladı.

Göz kırptığı için karnımda bir kelebeklenme hissedince burnumdan derin bir nefes çektim içime ve başımı iki yana sallayıp kendime geldikten sonra kapıyı aralık bırakarak koridorda ilerlemeye başladım.

Yükselen müzik sesini takip ederek salona geçtiğimde, elinde şarap bardağıyla gülümseyerek bir arkadaşıyla sesini duyurmak için kulaktan kulağa konuşan Nick'i gördüm. 

Salonun orta noktasında toplanıp dans eden bir sürü insan vardı.

Nick ve arkadaşı köşedeydi ve onlar dışında birkaç kişi koltuklarda oturuyor içkilerini yudumluyordu.

Tam elimi kaldırıp Nick'e işaret vereceğim sırada başını çevirdi ve beni fark etti. Dudaklarına daha geniş bir gülümseme yerleşirken, konuştuğu arkadaşının yanından koşar adımlarla ayrılıp benim bulunduğum kapının kenarına geldi.

"Gelmişsin..." dediğinde iki elimle tuttuğum poşeti yavaşça ona uzatır gibi kollarımı hafifçe kaldırırken onu onayladığıma dair homurtular çıkarttım. Bu gürültüde duyup duymadığı meçhuldü gerçi.

Poşeti elimden alırken parmakları parmaklarıma temas etti ve eğilip yanağımdan öptükten sonra kulağıma eğildi. "Teşekkür ederim Jungkook, geldiğine çok sevindim."

Nick geri çekildiği esnada müziğin sesini bile bastıran bir ses işittim. Biri Nick'in tam ensesine yapıştırmıştı. Nick ensesini tutarak döndüğünde omzumun ardından yanıma geçen Taehyung'u görünce ağzım bir karış aralandı.

"Ne vuruyorsun lan sikti-" diye başlayan Nick Taehyung ile göz göze gelince sustu. "Ensende böcek vardı aslanım, doğum gününde hastanelik olmanı istemezsin diye düşündüm." dedi gür ve derin sesiyle Taehyung.

Kaşlarım hafifçe çatılınca Taehyung'un bakışları bana döndü. "Böceklerin bazıları zehirli oluyor, kocamandı. Zehirlenirse hastanelik olur, hem de tam doğum gününde." dediğinde alt dudağımı kaygıyla emdim. Sadece böcek bahsi bile beni kaşındırmaya yetmişti, huylanmıştım.

Kollarımı kaşımaya başlarken, Nick söze atıldı. "Hyung, hoş geldin. Bizim şu meseleyi yakın zamanda halledeceğiz, onun için geldiysen. Babam yakında bitirecek tüm hasılat-"

LOVE YOU DANGEROUSLY • TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin