tapes for jk

17'

Kampın ardından eve gelişleri ve sınav haftalarının başlaması üzerinden birkaç gün geçmişti. Çoğunlukla konunun sınav soruları ve sınavların nasıl geçtiği ile ilgili olan ortak konuşma grupları dünden beri aktif değildi fakat sınıfta birlikte olmalarının getirisiyle her tenefüs zamanı birlikte takılıyorlardı.

Son derslerinin beden dersi olmasıyla ve bahar yağmurlarının bir anda şehri sarmasıyla, öğrenciler soluğu spor salonunda almışlardı. Jungkook bedenini esnetmeye çalışırken Taehyung dudaklarını büzerek Jungkook'un hareketlerine bakıyor, o sırada Yoongi de ellerini ensesinde birleştirerek esneme hareketleri yapan Jungkook'u alaylı bir şekilde izliyordu. Jimin ise bu üçlüden çokça uzak olup onları satmış ve birkaç gündür sınav sayesinde konuşmaya başladığı Seulgi ile konuşuyordu.

Onun bu fırsatı kaçırmayacağını bilen arkadaşları olanlara tepki vermiyordu.

Jungkook yere oturarak ayakta dikilen Taehyung'un kendisine baktığını fark etti. Sahte bir sinirle "Öyle boş boş duracağına mekik çekeceğim, bacaklarımı tutsana." dedi ve Yoongi'nin sırıtmasını sağladı. Daegu şivesiyle "Sizi keratalar..." diyerek aralarında kimseden hoşlanmayan tek kişi olarak bunun rahatlığını yaşamaya karar vererek hocaları gelene kadar spor salonunun koltuklarına yatmaya karar verdi, Jungkook'un ortamdan kaybolduğunu fark edemeyeceği şekilde yok olduğunda koltuğa yan bir şekilde yatarak gözlerini kapattı.

O sırada elleri terlemiş Taehyung ellerini şortuna silerek Jungkook'un ayaklarının dibine oturdu ve şortundan ötürü açık olan diz kapaklarına ellerini koyarak gülümsedi. "Başla bakalım Jungkook efendi." derken flörtleşmeye çalıştığının farkında değildi, sırıtıyordu ve bunu ondan ayrılalı bir ay olmuş olan Eunha fark etti. Gerçi, Eunha bir ay boyunca Taehyung'un bu garip hallerini izlemenin yanında, Jungkook'un sırasına kaset bırakanın da kim olduğunu öğrenmişti, yine de hoşlanan kişinin Taehyung değil başkası olduğunu ve Taehyung'dan yardım istediğini düşünüyordu.

Kısaca bir aptal aşık döneminin ortasındaydı, herkesin yakışıklı bulduğu Taehyung ile çok kısa süre sevgili kalabilmişti ve gencin kalbini kendisi için attıramadığını düşünmekten kafayı yiyordu. Onu unutamıyordu.

Taehyung ve Jungkook farkında olmadan birbirlerine yürürken ikisinin arasındaki ilişkiyi farklı yorumlamıyordu, ikisinin de kızlardan hoşlandığını bildiği içindi bu rahatlık ama kafasını da kurcalamıyor değildi.

Taehyung her mekik çektiğinde Jungkook'un ona yaklaşan başı ve nefesinden ötürü heyecanlanıyordu fakat belli etmemek için müthiş oyunculuğunu sergilemekten geri durmuyordu. "İyi mekik çekiyorsun, yakında abin gibi spor salonuna yazılırsın sen." diyerek hoşlandığı en yakın arkadaşını överken onu Minhyuk hyungu gibi bir bedende hayal etmekten alıkoyamadı kendini. O hallerini görmek için sabırsızlanıyordu.

Jungkook dinlenmek için başını Taehyung'un başına doğru yaklaştırdığında kesik kesik nefes verdi ve güldü kısa bir süre. "Abim yaz ayında yazdırmayı kabul etti, yakında senden daha güçlü olacağım Taehyung." tatlı ve rekabetçi olan sesiyle söylediklerine nazaran arkadaşına bakan gözlerinin parıltısı Taehyung'un aşkından bayıltabilecek durumdaydı. "Artık daha çok üzüleceksin bana kaybettiğin için."

Taehyung ona kaybedeli çok oluyordu.

Duruşunu bozarak ayaklarını Taehyung'un ellerinden ayırıp uzattığında Taehyung da onun gibi yapmış, Jungkook'un dinlenmek için bulduğu fırsatı kullanmasına ses etmemişti. Jungkook, Taehyung'un bacaklarına başını yaslayarak sırt üstü bir şekilde yattığında gözlerini kapatarak sessizliğe gömdü arkadaşıyla kendisini.

Taehyung terlemiş alnına bakarken etrafına bakarak fark edilmemek istediğini hatırladı. Her ne kadar Jungkook'a aşıksa, toplumlarının karşı olduğu bu durumu kimsenin öğrenmesini istemiyordu. İçinin gittiği bakışlarını biri fark edip farklı yorumlarsa ne yapardı bilmiyordu.