27 5 16
                                    

Chan'ımm×Minho

Minho
Ben cok özlüyorum chan
Olmuyor
Yapamıyorum daha fazla
12 yıl zar zor dayandım
Daha fazla dayanacak gücüm kalmıyor chan
Çok özlüyorum onu

Chan'ımm
Ağlıyor musun yine??
Buluşalımmı senin oradaki parkta
Konuşursak iyi gelir belki
Hm ne dersin?

Minho
Hazırlanıyorum

Ortaokul birinci sınıfta tanıştığı bir çocuk için ağlıyordu aslında. Saçma gelse bile tüm hayatını değiştirmişti o çocuk.

*Flashback*
Çocukken, yaklaşık dört beş yaşlarındayken ablası ve abisi ölmüş, annesiyle yaşıyordu. Annesi kötü biri değildi ama ilgilenmiyordu çocuğuyla. Minho bu yüzden aile sevgisi görmemişti ve çokta soğuk biriydi. Ortaokul ikiye giderken evlerinin yanındaki eve bir aile taşınmıştı. Minho okuldan dönerken gözüne çarpmış ve oraya doğru ilerlemişti. Evin önüne oturmuş kitap okuyan yakışıklı ve tatlı gözüken çocuğun önünde durmuştu.

"Siz mi buraya taşınıyorsunuz?" demişti soğuk sesiyle. Çocuk kafasını kaldırıp önünde duran asık suratlı çocuğa baktı. Ayağa kalkıp olgunca cevap vermişti.

"Evet, biz taşınıyoruz. Senin evin nerede?" hemen yanındaki evi parmağı ile işaret etmişti.

"Burası, komşuyuz."

Çocuk elini Minho'ya doğru uzatıp:
"Tanışalım o zaman. Ben Hyunjin,peki sen?"

"Minho."

Minho biraz duraksayıp:
"Burada bekle hemen geliyorum."

Hyunjin gülümseyip evine doğru koşan çocuğa bakmıştı,tatlıydı.

Hyunjin, eline kitabını alıp tekrar oturduğu yere oturmuştu. Bir süre sonra Minho elinde çikolatayla geri dönmüştü.

"Bunu ye, eviniz taşınana kadar tok tutar belki seni"

"Teşekkür ederim" diyip uzattığı çikolatayı almıştı Hyunjin. Yanını patpatlayarak "otursana" demişti. Minho itiraz etmeden oturmuştu. Çok şey konuşmuşlardı. Aynı okulda hatta aynı sınıfta bile olduklarını öğrenmişlerdi. Öğrenince çok sevinmişlerdi.

Minho'nun annesi genelde evde olmadığı için Minho Hyunjin'i hep evine çağırırdı. Normalde mahallelerindeki yaşıtları olan erkekler oyun oynarlardı ama onlar eve geçip yada parka gidip konuşurlardı. Minho ailesi ile ilgili herşeyi anlatmıştı Hyunjin'e. Hatta bir kere okuldan eve geldiğinde yerde pis bir prezervatif gördüğünü bile anlatmıştı. Annesi orospu bir kadındı her gün başka erkeklerle olabilirdi ama en azından çocuğunu dövmez kızmazdı, sadece anne sevgisi görememişti Minho..

Hyunjin Minho'yu hep teselli etmişti. Her zaman sarılmıştı asla tek brakmamıştı. Minho'yu değiştirmişti Hyunjin. Bambaşka biri olmuştu Minho.

Beş altı ay sonra çok yakınlaşmışlardı. Her şeylerini birbirlerine anlatıyorlar asla birbirlerinde bir şey saklamıyorlardı. Ama ikisininde bilmediği, birbirinden sakladıkları bir şey vardı. Minho bunu söylemek istemişti tutamıyordu içindeki aşkı artık.

Okul çıkışı her zaamanki parka oturup konuşuyorlardı. Evet, o gün sevgili olmuşlardı. Minho ilk defa Hyunjin'in yanağını öpmüştü.

Ortaokul son sınıfta Minho annesinin ölümünden dolayı iyice yıkılmıştı. İki gün asla evden çıkmamıştı. Bu sürede ne olduğunu asla bilmiyordu.

Okula gitmek zorundaydı ama her şeyin üstesinden geldiği gibi bununda üstesinden gelmeliydi. O gün Hyunjin'i dakikalarca beklemişti ama gelmemişti. Kapıyı çalmıştı sonrasında açan olmamıştı, n'olmuş olabilirdiki.

Okula geldiğinde kimsenin onun hakkında bir şey bilmediğini sadece okuldan ayrıldığını bildiklerini söylemişlerdi. Minho her şeyini kaybetmişti bir hafta içinde.

Teyzesi bu yaşa kadar getirmişti onu. Yoksa yaşayamazdı.

*Flashback*

Lisede Chan ve Changbin ile tanışmıştı. Onlarıda kaybetmek istemiyordu. Hiç de kaybetmemişti. Hepsi çalışmaya başlamasına  rağmen hala konuşuyorlardı çok bağlılardı birbirlerine.

Çok uzun olmadı tanıtma bölümü gibi bir şeydi çünkü yazım hatalarımın kusuruna bakmayın umarım beğenirsiniz

M. //Hyunho// ☆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin