Kayboldum.
Öyle kayboldum ki bu ıssızlıkta bir daha bulamadım yolumu. Çok fazla yol vardı, sayamadığım kadar çok peki ya hangisi beni kurtarıcak olan?
İşte bu da cevabını bilemediğim milyonlarca sorudan biri. Tüm yolları denemem için zamanım var mıydı? Ne tesadüf bunu da bilmiyordum. Peki ya nerde kayboldum? Bir karanlık ormanda mı? Belki bir okyanusda? Ya da gökyüzünde mi? Hepsinde, belki de hiç birinde?
Ormandan daha büyük, okyanusdan daha derin, gökyüzünden daha ıssız bir yerde kayboldum ben.
Ben sende kayboldum daha doğrusu sensizlikte, sensizliğin getirdiği karanlıkta yol arıyorum. Hiç bir ışığın aydınlatamadığı o karanlıkta, ıssızlıkta.Normal bir gündü aslında bu gün de. Her zamanki rutin dediğimiz, aynılıklarında boğulduğumuz ama asla anlamadığımız bir gün... Sadece sana tutunduğum, boşluklarıyla dolu dünyadaki boş bir gün daha....
Bu günü farklı kılan sen oldun, senin yokluğun oldu. Yoktun. Hiç bir yerde yoktun. Ne yanımda... Ne evimde... Ne de bu dünyada yoktun. Ve işte bunu anladığımda ansızın kendimi bu karanlıkta buldum. Kendimi bile göremediğim kadar karanlık bir yerdi burası. Koşmak istedim ama koşamadım, bacaklarımı hissedemedim. Çırpınmak, yardım çığlıkları atmak istedim kollarımı, dilimi, ben kenidimi hissedemedim. Bu halime ağlamak istedim ama ne gözyaşımı, ne de duygularımı bulamadım. Karanlık onlarıda benden almış biliyor musun sevgilim?
Bi an... Sadece bi an ya sevgimi, aşkımı da kaybettiysem? diye düşündüm. Ama sonra tüm bunlara rağmen kalbimi hissetdim... Atmıyordu ama vardı, bu boşluğu dolduramıyordu ama içinde senin aşkın vardı. Hissetdim. Sevgim
Yi hissetdim. Tanrıya binlerce kez onu benden almaması için ettiğim duaların gerçekleştiğini anladım. Sen yoktun ama sevgin, sevgim, sevgimiz vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beginning Of The End
RandomHellüü! Bu yazdığım bir hikaye değil. Her bölüm farklı aklıma ve kalbime ne geliyorsa onu yazıcağım öylesine bir şey. Ben, keyfim ve kahyası böyle istedik ve yaptık:)