Bölüm 1

21 2 11
                                    

Selamlarr bu benim ilk ficim.
Elimden geldiği kadarıyla yazıp güzel bir fic çıkarmayı düşünüyorum.
İlk defa yazdığım için ficte eksikliklerim, hatalarım olabilir. O yüzden anlayışla karşılayıp, yorumlara saygı çerçevesi içerisinde fikirlerinizi belirtirseniz çok mutlu olurum.
Bölümleri kısa ve öz tutmayı düşünüyorum.
Şimdiden iyi okumalarr
Görüşmek üzere ❤️‍🩹

Yine ve yine.
Ambulans sesi giderek yaklaşıyordu.

13 Ekim.

Bu olaylar son aylarda iyice artmaya başlamıştı ve henüz bunu yapanı bulamamıştık.

Ben, Polis Kim Taehyung.

Mesleğimde çok başarılı biriydim ve herkes bunu söylerdi. Ama bunu yapanı asla ama asla bulamıyordum. Sanırım o kadar da iyi bir polis değildim.

Yine ve yine.
Ambulans olay yerine gelmişti. Bir kişi daha olaya kurban gitmişti ve ben buna engel olamamıştım. Neyse ki hala yaşama ihtimali vardı. Çok düşük bir ihtimal.

"Adı, Park Jimin. Olay yerinde ağır yaralı bulundu. Karnından bıçaklanmış. Onun öncesinde bayıltılmış diye tahmin ediyoruz. Uyanmasını bekleyeceğiz."

...

Olayın üzerinden iki gün geçmişti ve Park Jimin'in uyanma haberinin üzerine hemen hastaneye gelmiştim. Odaya girdiğimde karşımda uyanık bir şekilde yatıyordu. Girdiğim an ürkek gözlerle bana baktı. Sanırım hala olayın şokundaydı. Doğal olarak.

"Siz kimsiniz?"

Konuşurken zorlanıyordu. Bu çok normaldi çünkü boynunda boğazlanmış gibi kırmızı izler vardı ve çatlaklar oluşmuştu. Karnının iki yanından da bıçaklanmıştı. Yüzünde ve vücudunda olan morlukları ve kesikleri saymıyorum bile. Uyanması mucizeydi...

"Ben polis Kim Taehyung. Öncelikle çok geçmiş olsun. Siz daha iyi olunca bunu size yapanın kim olduğu hakkında sizden yardım isteyeceğiz."

Ürkek gözlerini kırparak kafasını zar zor olumlu anlamda salladı. Onu daha fazla zorlamak istemediğim için odadan çıktım. Durumu gerçekten hiç iyi görünmüyordu.

...

Hiçbiri yaşadıklarını açık ve net bir şekilde anlatmamıştı. Bu işimi daha da zorlaştırıyordu. Park Jimin'den ümitliydim, belki o bize bir şeyler anlatırdı. Tabii hayatta kalırsa...

Bulutların çarpışma sesleri ve yağmur eşliğinde yürüyordum. Şemsiyemi yanıma almamıştım, zaten küçüklüğümden beri ıslanmayı çok severdim. Sürekli bu olayı düşünüp duruyordum. Bu üçüncü kurbandı. Bir tek biz değil diğer polis ekipleri bile araştırmalar yapmış, hiçbir şey bulamamıştı.

Ve bu olayın en garip yanı ise diğer iki kurbanın yarası daha hafifti ve küçük sıyırıklarla atlatmıştı. Ama Park Jimin'in, işkence görmüş gibi bir hali vardı. Bunları aynı kişi yapıyorsa Park Jimin'i diğerlerinden ayıran ne olabilirdi ki?

Kafam iyice karışmıştı ve yağmur şiddetlenmişti. İyice sırılsıklam olmuştum, yağmur damlaları ise etrafı görmemi zorlaştırıyordu. Koşar adımlarla evin yolunu tuttum, gerçekten birazda olsa dinlenmeye ihtiyacım vardı. Yağmur damlalarından zar zor ilerleyerek ellerim cebimde hafif bir şekilde koşuyordum ki birinin çarpmasıyla arkamı dönmem bir oldu.

"Çok özür dilerim."

Önemli değil dememe bile kalmadan arkasını dönüp uzaklaşmıştı. Yüzünü tam görememiştim ama giydiği siyah tişörtü ve at kuyruğu yaptığı hafif uzun saçları yağmurdan sırılsıklam olmuştu, ellerinde ise siyah renginde deri eldivenler vardı. Bu havada kısa kollu giymişti, eminim çok tuhaf biridir.

My Police \/.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin