Yine klasik bir şekilde erkenden okula gidiyordum. Okul bahçesine geldiğimde yere atıp üzerine bastığım sim kartını yerden alıyordu. Kim olduğunu henüz öğrenemesem bile belli ki bu bir yabancıydı. Okulda hiç böyle birisini görmedim. Sim kartımı kendi telefonuna taktı ve koşarak okul bahçesinden çıktı. Ardından bir arabaya binip gitti. Bu Chiquita olabilir miydi? Ah aptal kafam başka gidecek yer mi kalmadı Japonya'ya geldin? Hassiktir önceki numaramla pharita ile Japonya'daki isimlerimizi konuşmuştuk. Ya sim kartımı alan kişi Chiquitaysa, ya gelip yine bana zorbalık yapmaya başlarsa..
Pharita
Yui, ne oldu dalmış gibisin?
Ahyeon
Yok birşey Rei, bi tanıdık gördüm sandım.
Pharita
Peki. Kim bu tanıdık?
Ahyeon
Bilmesen de olur! Hem niye benim üstüme gelip duruyorsun?!
Biraz fazla bağırmıştım, Pharita incinmiş olabilirdi. Sınıfa çıktım ve kafamı sıraya koydum. Ya Pharita bir daha benimle konuşmazsa, zaten arkadaşım yok. Kimsesiz bir zavallı gibi kalırım. Tahmin ettiğim gibi Pharita beni telefondan engelledi. Artık yapayalnız bir kedi gibiyim. Demişken acaba kendime kedi mi alsam, hem bir dostum olur. Zekice bunu yapmam gerek. Okul bitti ve eve gittim. Ardından çantamı alıp petshopa gittim. Kedimi aldım. Artık onun ismi Wendy. Kedim:
Kedi yatağı:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kum kabı:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mama kabı:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Odamın boş bir köşesi vardı. Oraya bunları koydum. Kum kabına kumunu döktüm ve mama kabına mamasını koydum. Kapı çaldı ve bakmaya gittim. Bir zarf buldum. Üzerinde benim adım yazıyordu. Açtım ve içinden çıkan yazıyı okuyunca resmen buz tuttum.
