Davetsiz Misafir

550 6 1
                                    

Ceren o günün akşamına doğru eve geldi.Eylül sofrayı hazırlamış Ceren'in gelmesini bekliyordu.Ceren işini halledip eve döndü.Eylül onu kapıda karşıladı.Beraber sofraya oturdular.Yemekleri yediler,sofrayı topladılar,konuştular,şakalaştılar,tam manasıyla barıştılar.Ceren durumdan memnundu.Böyle giderse belki Eylül'ün iznini alarak bir şeyler yapabilirdi.Koltuğa geçtiler,Eylül bilerek ayak tabanları Ceren'e gösterecek şekilde oturdu.Televizyonu açtılar,birlikte izledikleri dizilerine devam ettiler."Keşke şimdi de ayakları uyuşturulmuş olsaydı" diye düşündü Ceren,ağzının suları akıyordu.Eylül ayak parmaklarını oynatıyordu,daha da güzel görünüyorlardı.Ceren Eylül'ün ayaklarını izliyordu,Eylül ise arada diziyi izliyordu arada Ceren'i ayaklarına bakarken yakalıyordu.Ceren daha fazla dayanamıyordu,artık soruyu sorması gerekiyordu,ayaklarını yalayıp yalayamayacağını soracaktı.Eylül'de Ceren'le oynamak istiyordu,Ceren'e çok yüklendiğini düşünüyordu,izin almadan ayağı yalanan oydu ama Ceren kadar iyi bir dostun da böyle bir kusrunun bulunması hakkı vardı.Arkadaşlıklarını güçlendirmek için ve bütün gün gezmekten ayakları ağrıdığı için Eylül'de Ceren'e sormak istiyordu,ayaklarına masaj yapabilir miymiş diye.Ceren özgüvenini topladı,Eylül zaten rahattı,ikisi birden aynı anda Eylül:"Ceren" Ceren ise:"Eylül" dedi.Eylül izin verdi:"İlk sen konuş" Ceren konuşmaya başladı:"Eylül,ben... şey... ayaklarını-" Tam soracaktı ki kapı çaldı.İki kelime kalmıştı:"Yalayabilir miyim?" ama şanssız günündeydi,Ceren içinden küfredek kapıyı açmaya gitti,Eylül ise "Acaba ayaklarımı yalamayı mı isteyecekti,daha yeni kavga etmemize rağmen?" diye düşündü.Ceren kapıyı açtı,kapıda Davetsiz Misafir vardı:Deniz. Geri dönmüştü,acaba bu sefer hedefi neydi? Ceren Deniz'e:"Napıyorsun be? Bizim işimiz bitti defol git buradan" dedi ve itmeye başladı.Deniz:"Bir dakika,Müsaade eder misin?" Ceren,Eylül Deniz'i bayıltırken görmüştür ve tanıyabilir diye korkuyordu,Deniz'i göstermemeye çalışıyordu ama Eylül Deniz'i gördü.Bir yerden tanıdık geliyordu bu yüz Eylül'e:"Bir dakika,yoksa?" Eylül kapıya yöneldi,Deniz Ceren'i bir kenara çekti ve Eylül'le Deniz selamlaştılar:"Deniz,sen misin? Nereden buldun yeni yerimi?" "Ev arkadaşın fotoğrafını gösterdi,oradan tanıdım" Eylül şaşırdı:"Bir dakika,siz ikiniz tanışıyor musunuz?" Ceren de aynı soruyu sordu:"Asıl siz tanışıyor musunuz?" Beraber eve geçtiler,sohbete orada devam edeceklerdi.Deniz Ceren'le nasıl tanıştıklarını anlattı,Eylül'le Deniz eski dostlarmış aslında,Ceren büyük tabloyu görüyordu.Deniz şimdi Eylül'le sohbet ediyordu,gülüyordu,espri yapıyorlardı birbirlerine ama 2 gün önce Deniz Eylül'ün ayaklarına yarrağını sürtüyor,üstüne boşalıyordu.Niye söylememişti ki Deniz Eylül'ün eski arkadaşı olduğunu? Şimdi de geri gelmişti,belli ki eski arkadaşının pembe tabanlarına doyamamıştı.Eylül herkesin beklediği o teklif yaptı:"E hazır Deniz gelmişken bir film izleyelim" Ceren'le Deniz teklifi kabul ettiler,beraber koltuğa oturdular,ışıkları kapadılar.Deniz özellikle ortalarına oturdu.Film seçtiler,izlemeye başladılar.Eylül'ün ayağı hala ağrıyordu,normalde Ceren'e masaj yaptıracaktı ama Ceren koltuğun öbür ucundaydı.Deniz'e rica etti:"Deniz,ayaklarıma masaj yapar mısın?" Deniz evet bile demeden Eylül'ün ayaklarını alıp kucağına koydu ve masaj yapmaya başladı.Ceren olanlara inanamıyordu.Deniz resmen gelmiş ondan Eylül'ün ayaklarını çalmıştı.Eylül'ün masaj çok hoşuna gidiyordu,Deniz ise Eylül'e çaktırmadan arada bir elini burnuna götürerek eline sinmiş ayak kokusunu kokluyordu.Ceren'in bir planı vardı,o da piyasaya girmeye karar verdi.O da ayaklarını Deniz'in koynuya koyup:"Bana da masaj yapar mısın?" dedi.Deniz için hava hoştu,artık bir çift değil iki çift ayağı olmuştu.Eylül'ünki siyah,Ceren'inki beyaz ojeliydi.Yin yang gibilerdi.Deniz bir eliyle Eylül'e bir eliyle Ceren'e masaj yapıyordu.Ceren ayaklarını Eylül'ünkilere yapıştırdı.Bir yandan o da Eylül'ün ayaklarını hissetmek istiyordu.Deniz ayakların tabanlarını görmek istiyordu,ayırmaya çalışıyordu ama Ceren izin vermiyordu,Eylül'ün ayaklarını hissetme sırası ondaydı.Deniz daha fazla dayanamadı,tuvalete gitmek için izin istedi.Filmi durdurdular,Deniz tuvalete gitti,Ceren kısık sesle anlatmaya başladı:"Eylül,Deniz'e ayaklarını uzatma" Eylül Ceren'in neden böyle bir şey söylediğini anlamadı:"Niye ki? Ayaklarım ağrıyordu,masaj yapsın diye uzattım" Ceren niye uzatmaması gerektiğini söylemek istemiyordu,ama Eylül yine de ayaklarının ağrıdığını ve Deniz'in iyi masaj yaptığını,bu yüzden de uzatacağını söyledi.Ceren'in söylemekten başka çaresi yoktu:"Eylül,Deniz ayak fetişisti,ayaklarına masaj yaparken senden çok o keyif alıyor" Eylül inanmadı:"Ne alakası var? Ayaklarıma masaj yapamıyorsun diye iftira atma çocuğa.Herkesi kendin gibi sanma" Ceren söylediklerinde çok ciddiydi.Eylül'ü ikna etmeye çalışıyordu ama Eylül Deniz'in kötü niyetli olduğuna inanmıyordu.Ceren:"Kanıtlayacağım sana birazdan,göreceksin" Deniz geri geldi,koltuğa oturdu.Çok daha rahat duruyordu."Muhtemelen tuvalete 31 çekmek için gitti" diye düşündü Ceren,yanlış da düşünmüyordu,koynuna iki tane birbirinden güzel ayak koyulması Deniz için fazlaydı.Ceren ve Eylül yine Deniz'in kucağına yerleştirdi ayaklarını,Eylül Deniz'in yarrağına yakın bir yerde konumlandırdı.Filmi açtılar.Deniz ayaklara masaj yaparken Ceren ayaklarını çekti,bir tek Eylül'ünkiler kaldı.Ceren Deniz'in omzuna dokundu,Deniz Ceren'e döndü.Ceren kendi ayağını burnuna götürüp koklamaya başladı,Deniz:"Napıyorsun, Eylül görecek!" Eylül zaten onları izliyordu,o da Ceren'in ne denediğini anlamamıştı.Ceren Deniz'le Eylül'ün gözü önünde kendi ayağını tabanlarından ayak parmaklarına kadar bir aşağı bir yukarı yalamaya başladı.Deniz'in yarrağı ışık hızında büyüdü,kucağında duran Eylül'ün ayaklarına çarptı.Durumu fark eden Eylül:"Deniz,bu ne? Sen ayaklarımıza masaj yapmaktan zevk mi alıyorsun yoksa?" Deniz panikledi:"Hayır,dur,açıklayabilirim!" Ardından Deniz amacının ortaya çıktığını anladı ve Eylül'ün ayaklarını ağzına götürüp yaladı.Eylül ayaklarını Deniz'in ellerinden çekti ve:"Çabuk git evimizden,çabuk defol!" dedi.Deniz yalvardı:"Lütfen Eylül,kulun köpeğin olayım,tanıştığımızdan beri senin ayaklarını yalamayı hayal ediyordum,izin ver de-" Eylül Deniz'in sözünü kesti:"Deniz bu yaptığın affedilemez bir şey,çabuk çık evimizden yoksa polis çağırmak zorunda kalacağım!" Deniz koltuktan kalktı,montunu aldı ve:"Bunu senin yanına bırakmayacağım Ceren!" diyerek evden çıktı.İşte Eylül'ün ayakları böyleydi,ayak fetişistleri onunla tanıştığında o ayakları yalamanın hayalini kuruyordu,ayak fetişisti olmayanlar bile Eylül'ün ayaklarını güzel buluyordu.Eylül şoktaydı,Ceren ise "Ben sana demiştim" havasındaydı.Eylül:"Neden gözümüzün önünde kendi ayağını yalıyorsun Ceren?" dedi.Ceren:"Sana Deniz'in ayak fetişisti olduğunu kanıtlamak için yaptım" dedi.Hadi Ceren neyse,iki yıllık oda arkadaşıydı,güvenilir olduğunu Eylül tescillemişti,bir kusuru Eylül'ün ayaklarını izin almadan yalamış olmasıydı.Deniz ise,yıllardan sonra ilk kez gördüğü birisiydi ve yaptığı şey cidden affedilemezdi.Bütün bu durumlardan sıkılmıştı,tek yapmak istediği uyumaktı.Eylül:"Ben uyumaya gidiyorum Ceren" dedi.Odasına doğru yürürken Ceren:"Dur,bir şey soracağım" dedi.Eylül arkasını döndü:"Noldu?" Ceren çok azmıştı,mantığıyla düşünemiyordu:"Bunu sormak için doğru zaman değil biliyorum ama" Ceren yutkundu ve:"Ayaklarını yalayabilir miyim?" Eylül sinirlendi:"Ceren,daha demin Deniz zorla ayağımı yaladı,şimdi de sen mi ayaklarımı yalamak istiyorsun? Deniz ayağımı yalarken ona müdahale bile etmedin!" Ceren,Deniz Eylül'ün ayağını yalarken her şey çok ani geliştiği için müdahele edememişti.Eylül yatak odasına geçip kapıyı çarparak kapattı.Ceren ise sorduğu sorudan dolayı pişman oldu.Her şey Deniz'in suçuydu,barışmışlardı ve tam Eylül'ün ayaklarını yalayacaktı ki Deniz kapıyı çalmıştı.Eylül uyumaya gittiğinde Ceren'e sert davrandığını fark etti.Araları yeni düzelmişti,ayrıca bu sefer ayağını yalamak için izin de istemişti.Eylül Ceren'in ayağını yalamasına izin verdi,fakat gidip bunu ona söyleyerek yapmadı,iki dakika önce yüzüne bağırmıştı o yüzden öyle diyemezdi.Onun yerine uygun ortamı yaratacaktı.Battaniyeye iyice dolandı,sadece ayaklarını açık bırakacak şekilde.Ayaklarını yatağın dışına taşacak şekilde koydu,özellikle Ceren onun ayağını görsün diye.Ve artık uyumaya hazırdı,Ceren'e daha büyük kıyak yapamazdı herhalde.Bir saat sonra Ceren de yatmak için odaya girdi.Normalde Eylül'e dokunma gibi bir planı yoktu,ama Eylül'ün yataktan aşağı sarkan pembe tabanlarını görünce dayanamadı,Eylül'ün ayakucuna geçti.Kabak gibi ortada duran ayaklarına yüzünü koydu.Ardından yalamaya başladı.Ayak parmaklarını emerek başladı,yukarı doğru diliyle çıktı,topuklarına kadar geldi.Eylül ayağındaki ıslaklığı hissedince uyandı ama hala uyuyormuş gibi yaptı.Geçen günki ışığın yansımasından Ceren'i izliyordu.Eylül bir detay fark etti,bu sefer Ceren onun ayaklarını yalarken bir yandan da amıyla oynuyordu.Eylül acaba Ceren ona aşık mıydı diye düşündü.Ceren dayanamadı,amını açtı ve Eylül'ün ayaklarına sürtmeye başladı.Eylül şok oldu.Artık emindi,Ceren onu seviyordu.Eylül de ona karşı boş değildi.Deniz'in ayaklarını yalaması hoşuna gitmemişti ama Ceren'in ayaklarını amına sürtmesi ve boşalması ona da keyif veriyordu.Eylül Ceren'e çıkma teklifi edecekti.Ama şimdi değil,geceleyin değil.Ceren'in işini bitirmesini bekledi.İşi bitince Ceren önce tuvalete girdi,10 dakika sonra tuvaletten çıktı ve Eylül'ün ayağına son bir öpücük kondurdu,en sonunda da yatağına geçti...

Eylül'ün Siyah Ojeli AyaklarıWhere stories live. Discover now