The uncanny counter season 3

~7.bölüm~

Hana:dur tamam özür dilerim, rahatsız falan olmuyorum dışarı çıkmana gerek yok
Mun: özür dileme sadece fikrini söyledin
Hana: aslında hiç sevgilim olmadı nasıl davranmayı da bilmiyorum evet uyuzum
Mun:değilsin benimde hiç sevgilim olmadı bu yüzden seni de zorluyorum
Hana:hayır zorlanmıyorum sadece şaşırıyorum
Mun:tamam benim uykum geldi uyuyalım
Hana:tamam
Sabah olur. Her kes kahvaltıya oturur.
MT: günaydın
Jb:good night
Hana:önce bil sonra konuş velet
Jb: biliyorum
Hana:ne oldu stresin bitti galiba
Jb:hayır, artık stress yok, dün ona mesaj atmıştım  bugün onunla konuşucam
Mun:kim?
Hana: Sevgilisi
Mun:çikiyorlar mi?
Jb: hayır bugün söylerim, eğer kabul ederse sizinle tanıştırmak istiyorum
Bch:tamam getir buraya
MT:ne? Buraya birini getirmemize izin yoktu hani?
Bch:ne olmuş? Sen mi halledeceksin, burada büyük olanı benim
Mun:bence kocanız daha büyük
Hana niye söyledin bakışı attı
Bch:koca derken senin karın niye yemek yemiyor?
Mun:karım kim?
Hana:Bayan Chu şaka yapmayın
MT; gerçekten kim?
Jb:biri ile mi çikiyorsun
Mun:ev- hayır
Bch:tamam söyledim diye hemen paniklanma, dışarıda beslediğin kediyi dedim
Mun:haa o, bende bir şey sandım, evet bu günler pek yemek yemiyor
MT: kedi ile mi evlisin?
Mun:ben onu çok seviyorum
MT:umarım bir yerinde tırnak izi kalmaz
Mun:daha o kadar olmadık
Hana:ne?
MT:hey çocuk senin hayalin nerede? Hemen fesat düşünme, gerçekten biri ile çikiyor
Jang Mul geldi
Jm:kim? Kiminle çikiyorsun?
Mun:hayır saçmalıyorlar, o anlamda demedim bende ajuşşi
MT:ben mi fazla fesatim
Mun:yani ben şey demek istedim, daha o kadar yabancı değil bana iyi anlaşıyorux kedim ile beni tirnamak istemez, benim zarar görmemi istemez
MT:ama bir gün tırnak izi görebiliriz, tâbi kediden öyle bakma
Jm:siz ne konuşuyorsunuz?
Bch:boş ver hepsinin beyni yok çocuk gibi
MT:benim de mi?
Bch:seninde hatta hiç beklemediğim Hana da bu aralar çocuk gibi
Hana:o ne demek, uyuz olsam da aynısı bıraz samimi olsam da aynısı
MT:bize gün yok hadi gidelim, Hana, Jeok Beong, Mun eşyalarınızı alın
Mun:nereye?
MT:galiba bizi istemiyorlar burada, Jang Mul ve Bayan Chu birlikte kalsın
Hana:tamam saçmalamayı kesin ben doydum gidiyorum işim var
Mun:bu arada Mi Su nerede?
Bch:yedim
Hana:ne? Yaa
Bayan Chu Hana'nın kafasına vurdu
Bch: gerçekten inandım deme seninde bunlardan farkın kalmamış cidden
Hana:aşş acıdı
Mun: Noona iyi misin?
MT:benim işim var, Mi Su'nun nasıl çocuk evinden çıktığını öğrenmeliyim
Jb:ben Eun Mi'nın yanına gitcem
Hana:benim işlerim var
Mun:bende burada kalamam sanırım, Noona beni bekle
Hana:benim işim özel
Mun:ben bir yere bırak takılırım
Hana:off tamam
Bch: afferin hepiniz tek tek gidin benim tek kizim var artık o da Mi Su
Hana:ihanete uğradık
Jb:heyy, adalet nerede
Bch:gitti
Mi Su: günaydın
Bch: günaydın prensesim
Hana: günaydınn
MT:oo prenses uyanmış
Jb: günaydın
Mun: günaydınn
Mi Su da gelip sofraya oturdu.
Hana:sen yemeğini ye tamam mi? Bir şey ister misin, gelirken sana istediğini alırım
Mi Su: teşekkür, bir şey istemiyorum
Hana:tamam, bir yere gitmek istiyorsan söyle
Mi Su:tamam abla
Bch: bugün seninle güzel zaman geçiririz tamam mi?
Mi Su:tamam
Hana:ben çıkıyorum
Jb:bekle, beni de bırakırsın yolda
Hana:tamam acele et
Mun:bekle beni de
Hana:tamam :)
Hepsi arabaya bindi Jeok Beong kafeye gelince inmişti Mun ve Hana yalnız kaldı
Mun: önemli işin ne?
Hana: bilmiyorum, bir işim yok sadece dışarı çıkmak istedim, ya senin?
Mun:bende öylesine, o zaman bir yere gidelim mi?
Hana:olurr, nereye?
Mun:ben yolu tarif ederim sen sür
Hana:merak ettim, tamam
Mun yolu tarif etmişti, Hana da oraya sürdü. Sahile gelince durdular
Mun:geldik
Hana:burası mi?
Mun:nolmuş?
Hana: hayır güzel yer, sevdim :)
Arabadan indiler. Sahilde yürmeye başladılar.
Mun: çocukluğumu hatırlıyorum buraya gelince
Hana:evet, sahilden güzel yer yok
Mun:var
Hana:neresi? Orman yada başka yer mi?
Mun:bilmem, mesala senin kalbin , herkese açılmasa da güzel kalplısın
Hana:hmm, öyle mi?
Mun:öyle, bu arada sana bir şey vermek istiyorum
Hana:merak ettim şimdi
Mun elinden bir yüzük çıkardı.
Mun:tada!
Hana:ne? Ne anlama geliyor?
Mun:annemindi, bir gün evlenince karıma vermek istiyordum
Hana:hmm, anneni görmüştüm çok güzel bir kadındı ve çok samimi biriydi
Mun:evet, senin gibi
Hana:ben öyle olamam
Mun:annem olma, karım ol yeter
Hana:yani?
Mun:benimle evlenir misin?
Hana:neden acele ediyoruz
Mun:o zaman düşün
Hana:hayır düşünmeme gerek yok, ama bu kadar ecele etmesek mesala bir yil sonra
Mun:bir yil daha sensiz kalacak miyim?
Hana:hayır yanında olacağım, her ne olsa olsun
Mun: cevabın?
Hana:evet, başka ne dememi bekliyorsun?
Mun:beni seviyor musun? Ben sana aşığım da :)
Hana:evet, seni seviyorum :)
Mun:o zaman...
Mun belinden tutup onu öpmeye başladı. Sonra ayrıldı
Hana: teşekkür ederim
Mun:ne için?
Hana:bana sevgi gösterdiğin için, sen herkesten farklısın
Mun:sana da teşekkür ederim, sevgimi kabul ettiğin için
İkisi de gülümsedi.
Mun:o zaman,gezelim mi?
Hana:olur, hatta
Hana Mun'un elinden tuttu.
Hana:böyle daha iyi
Mun:yada
Mun Hana'nın belinden tutarak
Mun:bu da rahattı aslında
Hana: istediğin, seçim senden
Mun:ben seni yiyeceğim şimdi
Gelelim Jeok Beong'lara :)
Jb: Eun Mi sana bir şey söylemek istiyorum
Em: dinliyorum, neymiş?
Jb:ben senden hoşlanıyorum, benimle çikar misin?
Em: aslında bende böyle diyeceğini biliyordum
Jb:cevabın?
Em:evet
Jb:benimle çikmak istiyorsun sende öyle mi?
Em:evet
Jb:yaşasınn
Em:yaşım önemli değilmi senin için?
Jb:hayır asla, istersen vampir olup 200 yaşında ol, zaten 1 yaş farketmez değil mi?
Em:öyle :)
Jb:ailemle tanıştırmak istiyorum seni
Em:tamam, kiminle yaşıyorsun?
Jb: aslında öz babam köyde yaşıyor şimdi, ben başka bir aile ile yaşıyorum
Em:üvey mi?
Jb:hayır, gidince anlatırım
Em:tamam
Jb:peki senin ailen?
Em:benim ailem, annem var babam vefat etti ben küçükken, çalıştığı yerde yangın çıkmış
Jb:anladım, sana zor olmalı
Em:annem eksik hissettirmedi
Jb:iyi ki annen varmış
Em:evet
Jb:bir şeyler yiyelim mi? Ben açım
Em:bende açım, hadi güzel bir yere gidelim
Jb: woow ruh ikizimsin
Em:evet, ruh ikiziyiz , çak
Jb:çak
Bunlar güzel bir yere gidip yemek yediler. Bayan Chu'lara dönelim.
Bch: Mi Su bir şey yemek istiyor musun?
Mi Su:sağ ol
Jm:bir şey istiyor musun ?
Mi Su: elbise almak istiyorum
Jm:tamam gidelim
Mi Su:yaşasınn
Hepsi güler.
Jm:bu arada neden çocuklara kızıyorsun? Seviyorlarmış kendileri diyor neden azarlıyorsun?
Bch:ilk garip geldi, sonra
Jm:sonra ne?
Bch:gıcık oldum, yani kardeşim diyordu neden kabul etti?
Jm:o da seviyor, ne yapabiliriz hem
Bch:evet, bir şey yapamayız şimdi bıraz trip atayım bari
Jm:yaa bilerek yapıyorsun demek
Bch:öyle dese de olur, benim tek sevdiğim insan var o da Mi Su demi?
Mi Su:evett :)
Jm:beni de sevseydin
Bch:sıranı bekle
Jm:tamam demedim
Jungjin karakolu:
MT:emin misiniz?
Polis:evet eminiz
MT:yani kız kendisi kaçtı
Polis:galiba evet burada kızın dışarı çıktığı yer var ama dışarıda kamera çekmiyormuş 2 haftadır yani bilerek mi yapmış bilmiyoruz henüz
MT: küçücük çocuk nasıl bilerek yapar?
Polis:bu arada hala bulunamadı
MT:kim?bunu yapanlar mi? Mi Su mu?
Polis:ikisi de
MT:anladım, bu arada evli olunca onu evlat edinmek mümkün değil mi?
Polis:evet
MT:anladım, neyse iyice çalışın ve bulun siz
Polis:tamam
Akşam olur
Bch:ne zaman gelirler sizce?
Mun:biz böyle bekliyoruz da ya gelmezlerse?
Hana:o ne demek şimdi?
Mun:birden aklıma geldi ne bileyim
Hana:deli
Bch:bir an önce gelseler
MT:evet çok açimm yemek yemek istiyorum
Jm:şuan bende açim
Hana:beklemeliyiz
Mun:sende açmisin?
Hana:evet galiba ya sen?
Mun:bende
Bch:bende açim ama beklemeliyiz onları
Mt:ben yicem
Mo Tak elini yemeğe uzatırken Bayan Chu eline vurdu
MT:aaa
Bch:açgöz
MT:gelseydiler bari orada ne yapıyorlar acaba
Mun:git onları takip etseydin
MT:evet haklısın onu takip etmeliydim
Bch:Hana biz seninle sonra bir konuşalım
MT:noluyor size?
Hana:yok bir şey
MT: inandım san tamam mi?
Mun:çokta umrumuzda senin inanman
MT:ehe pardon, sana ne oluyor?
Bch:karısını koruyor
Jm: Bayan Chu yapmayın ayıp
Mun:heyy
Hana: bayan Chuu
MT:kim karısı hemen söyleyin yoksa patlarım
Mun:sonra söyleriz, jeok beong da gelsin
MT:kandırdın tamam susuyorum
Jeok Beong:selam, jeok Beong döndüü
Mun:sarhoş mu bu?
Em:değil, o hep böyle
Mun:kiz(yutkunurak)kiz arkadaşı sen misin
Hana:ağızda yemek varken konuşulmaz Mun
MT:bir dakika sen yemek mi yiyorsun?
Mun:evet, ne var çok açtım
MT:açgöz
Mun: özür dilerim
MT:bana da söyleseydin
Her kes güler.
Jb :beni beklemeden yemek yenen hoş değil Mun
Mun:tamam bir daha olmaz hyung
Jb: yemekte ne?
Bch:sence? Ne görüyorsun kör
Jb:bu aralar size ne oldu bayan Chu?
Jm:gençleri kıskanıyor
Bch:o ne demek hiç de değil
Jm:öyle, öyle siz ona bakmayın
Mun Hana'nın kulağına yaklaşarak kısık sesle
Mun:ben onlara çiktiğimizi söylemek istiyorum
Hana:ne? Olmaz asla olmaz, dalga mi geçsinler?
Mun:belki geçmezler
Hana:geçer
Mun:ya geçmezse!
MT:So Muna bağırmaa
Mun:özür dilerim
Hana:afferin herkes bize baktı
Mun:baksın biz neden korkuyoruz?hatta dur
Mun ayağa kalkarak:Biz çikiyoruz
Hana:vay deli
Herkesin yemeği boğazında kaldı.
MT:kiminle?
Jb:kim?
Bch:sonunda söyledi
MT:sen biliyor muydun?
Bch:evet
MT:heyy niye söylemedin? Ya sen Hanayaa
Hana:kim? Ben mi?
MT:yok ben Hana'yım , dur yoksa seninle mi çikiyor
Mun:evet
Hana:otur yerine Mun
Mun:tamam
MT:ne zaman söylemek istiyordunuz? Biz ölüncemi?
Mun:ben söylemek istedim ama sevgi-
Hana:Hana
Mun:evet Hana istemedi
Jb:Hana ablam istemedi deseydin
Hana:ben onu kardeşim mi dedim?
Jb:yok
Hana:o beni abla diyodu bende suç yok
Mun:heyy, söyleseydin rahatsız oluyorum diye
Hana: rahatsız değildim
Em:ne oldu şuan?(Şaşkın ifade ile)
Mi Su:o abla doğru sordu ne oldu?
Bch:bir şey değil Mi Su'm bu ablan ile bu abin aptal sen alınma
Hana:kim aptal?
Mun: aptal değiliz
Bch:o zaman kalkıp neden bağırdın? Başka zaman yok muydu?
Hana:haklısın, ama aptal değilim
Mun:sen beni savun Hana
Hana: tamam
MT:yeter susun bugün jeok Beong ve Eun Mi hakkında konuşalım siz yarına ben sizin peşinizi bırakmam ama
Hana:sonben
MT:bekleyin yarın sabah show haberde olacaksınız
Hana:senin yüzünden(Mun'a bakarak)
Mun:bende suç yok
Hana:sus
Mun:bende seninle sonra konuşurum
Hana:tamam sonra hepinizle konuşurum, Jeok Beong sen söyle nasıl tanıştın ne oldu konu kapansın
Jb:dediğim gibi AVM'de
Em:evet öyle orada yarı zamanlı çalışıyorum üniversite'ye giremedim hala hazırlık yapıyorum bu yüzden yarı zamanlı çalışıyorum
MT:anne baban peki?
Em:tek çocuğum, annemle yaşıyoruz babam küçükken vefat etti, çalıştığı yerde yangın çıkmış
MT:anladım geçmiş olsun
Em: teşekkürler
Mi Su:unnie kaç yaşındasın?
Em:hmm 25 peki sen?
Mi Su:10'e gireceğim bu sene
Em:ooo gerçekten mi, prensem büyüyecek mi bu sene? :)
Mi Su:evet :)
Bch:çocuklarla iyi anlaşıyormuşsun
Em:evet, kardeşim olmasını isterdim hep
Bch:biz sana aile oluruz, Hana var Mi Su var
Em:Hana sen benden küçükmüsün?
Hana:1 yaş farketmez bence
Em: anladım
Hana:bu arada Mi Su'ya bu güzel elbiseyi kim almış
Mi Su: Jangmul dede, çok güzel değil mi?
Hana:sen daha güzelsin
Mi Su:sende çok güzelsin prensen gibi
Hana: teşekkür ederim
MT:evet prensen ama Elsa seni gören buza dönüşüyor gerçekten
Herkes güler
Hana:tamam tamam Gül'ün
Em:o kadar değil bence
Mun:seni daha itmedi çok konuşma
Hana:heyy
Mun:efendim Hanam
MT:ooo
Em:bu arada siz Jeok Beong'a kim oluyorsunuz?
Bch:aile
Herkes:aile
Em:tamam
Jb:çok yakın aileyiz
MT:bu yüzden 1 yil önce Hanadan hoşlanıyordun değil mi?
Hana: iftira öyle olmadı itiraz ediyorum
Mun:sen seviyorsun demedi ya
Jb:yalan, o benden hoşlanıyordu
Hana:hey or-
Mun: çocuk var
Hana:yalan söylüyor
Jb:değil mi?
Hana:yarın görüceksin
Mun:evet, öldün hyung
Jb: korktum
Mun:zaten kork, bende varım çünkü
Jb: korktum diyorum ya
Em:neden?
Jb:beni öldürecekler anlık cesaret ile söyledim
Em:anladım
Bch:herkes yemeği bitirdiyse masayı toplayalım mi?
Hana:evet ben size yardım ederim
Bch:tamam, sen bunları topla ben bulaşıkları yıkarım
Hana:hayır ikisine de yardım ederim
Em:isterseniz bende yardım ederim
Bch:hayır misafirsin sen
Em:ama böyle duramam, yine de yardım ederim
Bch:tamam