After Sex. /GxG/

Mini etek.

Belime dolanmış kolu
uyku sersemliğiyle
sıkarken huzursuzca
yerimde kıpırdandım.

Gözlerimi hafif araladığımda karşımdaki adama bir süre aval aval baktım.

Yeni evli sayılırdık ve başta onu seviyordum sanırım fakat gün geçtikçe nedensizce soğuyordum. İlgiye aşık olan birisi olduğum için karşımdakinin ilgisini göremeyince direkt soğuyup uzaklaşmaya çalışırdım.
Bazen öyle çok hissediyordum ki bunu, yaptığım şeylerden
pişman olup kendimi ona affettirebilmek için mutlu etmeye çalışıyordum ama bazen de aşırı ilgisiz sadece işten başını kaldırmayan sürekli boylayan bir adam olunca sinirleniyordum.

Onu genç bir kızla
aldattığımı öğrense yıkılırdı. Gerçi aldatmıyordum onu,
bu aldatmak sayılmazdı bence sonuçta o da kendi
cinsimden bir insandı.
Düşündüklerime kendim
bile gülerken kendimi
kandırdığımı biliyordum.

Alexa'ya karşı gelemiyordum.
Farklı bi aurası vardı kızın karşı gelinemezdi, baskındı.
Baskınlığı baş döndürüyordu, fazlasıyla etkileyiciydi.
Belki de bana göstermiyordu yumuşak kısımlarını.. Göstermesini isterdim ama
bu çok gelirdi sonuçta aramızdaki şey sadece birbirimizi tatmin etmekti
ve daha fazlası olamazdı.
Başta keşke yapmasaydım diyordum ama şuan onsuz kendimi tatmin etmek çok zordu.

Düşüncelerimden sıyrılıp gözlerimi ovalarken
Davin'ı uyandırmamaya
özen göstererek somurtarak yataktan çıktım.

Pencerenin karşısına
geçip sessizce camı açtım.
Hava çok iyi gözüküyordu,
bugün güzel bir gün olmalıydı. Gülümseyerek banyoya adımladım.

Kısa bir duş alıp
dilime dolanan şarkıyı
mırıldanarak kahvaltıyı hazırlamaya başladım.

Davin hâlâ uyuyordu,
kış uykusuna yatmış
olmalıydı. Alexa daha
erken uyanırdı, eğer burada olsaydı bana yardım bile ederdi.

Neden bu kadar çok düşünüyordum? Yanında başka birisiyle uyanmış,
belki kahvaltısını bile
yapmış işinin başındadır.

Çok karışık bir ilişki
hayatım vardı. Bunu
kendim seçmiştim,
lanet olsun şuan aşırı
pişman olasım tuttu.
Gözlerim dolarken
ağlamamak için kendimi sıktım.

Tam arkamı döneceğim
sıra Davin ile karşı karşıya gelince yerimden sıçradım.
"Günaydın." deyince zorla şirince gülümseyerek "Günaydın canım." dedim.
Yüzüme yaklaşınca ne var dercesine kafamı salladım.
"Öpeceğim sadece."
anladığımı belirtir gibi mırıldanıp gülümseyerek gözlerimi kapatıp yanağımı uzattım. Biraz bekleyince yanağıma ufak öpücük
atıp geri çekildi.

Kahvaltıyı yaptıktan sonra kanepeye oturmuş öylece
film izliyorduk, uzun zaman sonra film izliyorduk ve sürekli temas etmeye çalışıyordu. Temaslarından geri kaçıyordum, gram sevmezdim.

Bunu aldırış etmeyip
telefon ile ilgilenmeye başladı, kesinlikle çok sıkıcı bir gündü.

Zilin bir anda çalmasıyla
kim gelmiş olabilir diye sorguladım. Oturduğum yerden kalkıp hızla kapıya adımladım. Kapı kulpuna uzanıp açtığımda Alexa ile karşı karşıya gelince şaşkınlığımı gizleyemedim.
"Ne işin var burada?" diye sordum. Dediğim şey ile gülümseyip yanımdan geçerken kapıyı kapatarak ona döndüm. "Hiç, özledim sadece." Gözlerimi devirerek "Tek değilim evde. " dedim.

Aldırış etmeden belimi sarmalayınca kollarımı boynuna dolayıp sıkıca sarıldım. "Akşama doğru gideceğini söylemiştin."
Bu aklımdan çıkmıştı.
Gidecek olmasına
sevinirken elinden
tutarak salona çekiştirdim.

Davin ile göz göze gelince
söze atıldım. "Sana
bahsettiğim arkadaşım
Alexa." hafifçe yanımdaki
kızı süzmüş ardından kafa
sallayarak kısa bi selam
vermiş sonra telefonuyla
ilgilenmeye devam etmişti.

Hemen ardından yanımızdan gidiyorum işim var diyerek birşeyler gevelenip gitmişti. Robot gibiydi, robotun daha
üst düzeyiydi fakat sikime takmıyordum.

Alexa ile baş başa kalınca şirince gülümseyerek
elimi yanağına çıkardım.
Hafif okşayarak gözlerine bakmaya başladım,
ruhsuzca bakıyordu.
Birşey yapmayınca
elimi geri çektim.

Üzerini süzdüğümde basit
ama üzerine yakışmış tişört
ve siyah mini etek vardı.
Mükemmel gözüküyordu,
göz kamaştırıcıydı.
Yanında sönük kalıyordum.

Sırıtarak bacağını işaret edip gelmemi belirtmişti ama oturduğum yerde öylece durdum. Kaşlarını çatarak "Neden gelmiyorsun?" diye sordu. Sürekli aynı şeyleri tekrarlamaktan sıkılmıştım sanırım. Yine de ona karşı gelemiyordum, onun için
yanıp tutuşuyordum.
Sorusuna yanıt vermeden kucağına oturdum, belimi sıktırarak iyice kendine çekerken yüzünü boynuma gömdü. Ufak öpücükler bırakırken kalbim yerinden çıkacak gibiydi özellikle tenimi okşarken.. Kendimden geçiyordum. İlk kez
dokunup öpmüyordu,
kaç kere tekrarladık aynı şeyleri fakat şu günlerde aklımdan düşmüyordu. Alışmaktan korkuyordum ama kendimi alıkoyamıyordum.

Öpücüklerini çenemden dudaklarıma doğru çıkararak keyifle öperken karşılık vermeye çalışıp saçlarını okşuyordum. "Eteğin güzelmiş." dudakları kıvrılmış elini bacağıma indirmişti. "Teşekkürler güzellik."
Alt dudağımı ısırıp saçlarıyla oynamaya devam ederken güzelliğine odaklandım.
Sadece öpmesine rağmen dağılmış yüz ifadesi, kısılan gözleri, kızarık dolgun dudakları çok hoştu.

Tekrardan dudaklarına asılacağım sıra kafasını geri çekerek beni durdurdu.
"Düzgün öpemiyorsun." dediğinde kaşlarım çatıldı.
"Dalga mı geçiyorsun?" dedim. Kafasını olumsuz sallayınca kucağından inerek sertçe ona baktım. "Daha iyi öpen birini bulursun." Bir süre öylece bakmış ardından kahkaha atarak "Şaka yapıyorum, herşeyi ciddiye alacaksan çok işimiz var güzelim." demişti. Ayağa kalkarak çenemi kavradı, usulca öptü. Gerçekten sevdiğini düşündürüyordu
bazen, çok iyi oyuncuydu.

Bir sonraki bölümde görüşürüz :d