II: Parlayan Yıldız

26 3 2
                                    

(Yazardan)

2022

"Ne zaman dönüyorsunuz?" Peren Derinle birlikte görüntülü konuşuyordu. "Ada biraz daha kalalım dedi. İyi geldi ikimize de bu tatil."

"Peren açık konuşmam gerekirse..."

"Söylese Derin." Peren cümlesini sakin bir tonla söylemişti. "Onun hakkında denilenleri duydun değil mi?" Diye Alaz'dan bahsetmişti Derin. Peren' in yüzü düşmüştü.

"Duydum."

"Peren canının yandığını biliyorum ama neden biraz olsun unutmayı en azından beklemeyi kesmiyorsun? Belki iyi gelir..."

"Ben beklemeyi uzun zaman önce bıraktım Derin. Canımı yaksa da bıraktım. Ama unutmayı asla başaramadım. Bunun için bazen kendimi suçlu hissediyorum. Özellikle Bora hakkında."

"Hissettiklerini anlayabiliyorum güzelim ama biraz olsun kendini frenlemeye çalış."

"Bora için diyorsan... Bilmiyorum bazı şeylerin bitmesi gerekiyor gibi hissediyorum."

"Ani bir karar verme. En azından pişman olmamaya çalış olur mu?"

"Merak etme. Düşüncelerim anlık değil."

Her ne kadar kendini kötü hissetse bile konuşmayı bitirip gününü güzel geçirmek adına kendini toparlamaya çalıştı Peren.

"Boş verelim olur mu? Konuşulmaya değer şeyler değil bunlar. Siz nasılsınız? Onur ne yapıyor?" Diye günlük konuşmalarına devam etmeye başlamışlardı.

Peren gün içinde Ada ile birlikte gezmiş, bolca yürüyüp, kafede oturup, dükkanları gezerek vakit geçirmişlerdi. Akşamında ise yorgun argın otele varmışlardı.

Ada kendini hemen yatağa atmıştı. "Bugün erken mi yatsak?" merakla sormuştu Ada. Peren ise gülümseyip Ada'nın yanına uzanmıştı. Ve bir süre sonra süren sessizliği bozan Peren olmuştu.

"Ada..." Derin bir nefes alıp devam etmişti. "Ben nerede yanlış yapıyorum?"

Ada hafif kafasını kaldırıp Peren'e bakmıştı. Peren ciddi gözüküyordu ama durgun bir ruh haline sahipti. "Peren... Birine aşıkken bir başkası sana aşkını sonuna dek emanet edemez. Sen bunu kabul ederken hislerinin ne kadar dengesiz olduğunu bence sen de biliyorsun. Çok ani olan bir durum karşısında şimdi kopmak zor olmasa gerek."

"Kötü olan ben oluyorum böylelikle. Hem aşkıma hem de karşımdakilere ihanet eden benim..."

"Tam anlamıyla öyle denir mi bilemem ama daha çok kendine, hislerine ihanet etmiş gibisin"

"Yok sayarak mı?" Merakla bakışlarını Ada'nın üstüne çevirdi Peren. "Kesinlikle güzelim. Hislerini yok sayarak..." Peren geri bakışlarını tavana dikmişti. Yavaş yavaş yaptıklarını idrak ederken kötü hissediyordu. Kendini suçlaması absürt bir durum değildi ama onu zora sokuyordu.

O gece ikisi de erkenden yatmıştı. Birkaç gün sonra da Türkiye'ye dönmüş, evlerine gelmişlerdi.

Peren evine girdiğinde bavulunu kapının önüne bırakıp direkt duşa girmişti.

Bir süre suyun altında sadece sessizce ağlamıştı. Yaptığı fedakarlıklar sanki boşunaymış gibi hissediyordu ve bunun nedeni de aldığı kararlar olduğuna inanıyordu.

Duştan çıktıktan sonra telefonunun çaldığını duydu. Kapının önüne doğru ilerledi tekrardan. Çantasından telefonunu çıkartıp cevapsız aramaya bakmıştı. Geri ararken numarayı oturma odasında oturmuştu.

Bahar Gecesi EsintisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin