Ayak seslerini duyuyordum gittikçe yaklaşıyordu. kilit sesi ve dünden beri içinde bulunduğum sandıktan çıkarılacaktım gözlerim kamaştı elimle yüzümü kapatmıştım istemsiz ve onun sesi duyuldu elini uzatmıştı
Karıcım hadi gel
ona dokunmaya korkuyordum ama mecburdum ellerim titreyerek elleriyle buluşmuştu beni kaldırdığında her yerim ağrıyordu ama buna alışmıştım her zaman ki gibi her yıl beni ilk gördüğü o günden beri bıkmadan benimle evlenmek istiyordu. 5 yıldır koca bir yalıda hapistim zorla birlikte olmaya zorlanmıştım bir çok kez kaçmaya çalışmıştım ama hep yakalandım ve bir sürü işkencelere maruz kalmıştım ne evde bulunanlar ne çalışanlar nede korumalar her şeye göz yumuyorlardı ve ben herkes için o evde görünmezdim. Evet yanlış duymadınız 5 yıldır Üniversite paramı biriktirmek için halamın yanında çalışmaya başladığım o günden beri bu evde esirim ve kuma olarak beni bu eve kapattı yatalak eşine bakmak için başlamıştım bu işe ama halamda bunu göz yumup bir çanta dolusu para alarak beni sattı.
Eee karıcım akıllanman için yeterli oldu mu o nikah masasında bu sefer Hayır diye bağıramayacaksın çünkü bir sürü davetli olacak ama yine olduğu gibi kaçma eğiliminde bulunursan sonun ne olur biliyorsun diyerek saçlarımı arkaya doğru çekmişti
Ahh diye bağırmıştım yok kaçmayacağım söz veriyorum hem o kadar insanın içinden nasıl kaçacağım
saçlarımı bırakıp elimden tutmuştu hadi karıcım önce aşağıda ki organizasyonu gör sonrada gelinliğini diyerek gülümsüyordu ruh hali gelgitli psikopat bir adamdı. Beni aşağı doğru çekiştirerek merdivenlerden indirip bahçeye çıkardı nasıl ama karıcım muhteşem değil mi bu görkemli merdivenlerden inerek tüm konukların önünde evet diyeceğiz ve ileride çocuklarımızla buralarda koşuşturup bu güzel anıları anlatacağız yüzüme baktığında ben genelde ona değil de yere bakıyordum.
kaldır şu yüzünü diyerek sertçe çenemden tutup bu kadar servetin içinde ne bu mutsuzluk karıcım benim sinirlerimle oynama sonra neler olacağını biliyorsun derken elimi oldukça sıkıyordu bense dişlerimi sıkıyordum acıya dayanabilmek için beni tekrar yukarı çıkardığında giyinme odamıza asılı olan beyaz düz bir elbise pembe kuşağın üstünde beyaz çiçeklerin olduğu kemer vardı elimi bırakıp asılı olan gelinliğin yanına gitti koklayarak
Çok güzel değil mi bu elbise sana çok yakışacak sevgilim
O elbise benim için kefen dedim gözümden süzülen yaşlarla
Şşşt diyerek parmağını dudağıma koydu anlaşmıştık öyle değil mi karıcım bu gün kocanı üzmeyeceksin derken saçımı sertçe okşuyordu. Kapı çalındı Kaya bey kuaför ekibi geldi dedi gelen hizmetçi o sırada benim elimi tutmuş tabi tabi hemen içeri alalım dedi ve bana döndü sen her halinle güzelsin karıcım ama bu gün daha da güzel olacaksın elimi öpüp beni makyaj masasının önüne oturttu ve saçlarımı koklayarak seviyordu akşama seni buradan alacağım uslu dur ve asla bu odadan çıkmaya çalışma zaten kapıda korumalar olacak en ufak yanlış hareketini görürsem çıktığın yere geri tıkarım son kez saçımdan öpüp dışarıya çıkmıştı.
Saat 8'e gelirken tüm hazırlıklar tamamlanmış hizmetçiler kıyafetimi giydirmişti onlar odadan çıkarken aynada kendime bakmıştım bu gün bu kalabalık arasından kaçacaktım bu elbise bana kefen olmayacaktı pencereden baktığımda davetliler gelmiş gibi gözüküyordu bahçe oldukça kalabalıktı kapıya yöneldim açıp çıkıyordum korumalar beni durdurup yenge nereye demişlerdi. tuvalete gideceğim ona da mı izin yok derken aşağı kata iniyordum en alt katta ne işin var yenge yine kaçmaya mı çalışacaksın bak hem kendini hem bizi zora sokma diyorlardı. Bir su içmekte yasak olmuş bu evde benimle konuşmasana ben görünmez değil miyim ben ağlarken isyan ederken dövülerek her eve sokulduğumda başını yere eğiyordun şimdide öyle yap
Arkamdan ayrılmıyorlardı ne yapsam diye düşünürken sanki karnım ağrıyormuş gibi yaptım ahhh karnım çok ağrıyor sahibinizi çağırın çok kötüyüm ikinizde dediğimde onlar gittikten sonra hemen doğrulup koşarak arka bahçeden çıktım.