kız dedi sagol dedim ki sagoluyorum

5 1 0
                                    

Flashback

Her zamanki olağan gidişatından fakültedeki çoğu kişi derslerine girmiş son saniyelerinde, 1 saatin sonundaki zil nihayet çaldığında dağılmak için hazırlanmışlardı.

Jaehyun birkaç adımı ötesindeki uzun masadan kalkarken, hocanın sınıftan ayrılmasıyla birlikte, bağıra çağıra gelen müzik sesleriyle kaşlarını çatıp o tarafa dönmüştü.

Sınıfın popüler ve uzun boylularından aynı zamanda(!) melezlerinden olan Johnny Suh, bağıra çağıra son zamanlarda popüler olan müziği çığırıyordu ve resmen dilinden düşürmüyordu. “kız dedi saool dedim ki sagoluyoruuum, aynen kanka bu akşam after party'e gideriz güzel sarışınlar vardırr!”

Tavırlarının iticiliği her ne kadar üst düzeye ulaşmış olsa da, Jaehyun'un şu anlık önde tuttuğu şey; zıngır zıngır söylediği iğrenç şarkıyı her fırsatta söylemesi ve beynine kazıtmasıydı.

Hâl böyleyken de içinden sabır dileniyor müthiş bir sakinlikle çabucak sınıftan çıkmasını iple çekiyordu. Tâ ki:

Johnny, Jaehyun'un tam da yan çapraz köşesinde oturmuş sarışın Yukhei'ye hafifçe yaklaşıp kolunu muzip bir şekilde oturağın köşesine doğru dayadığında büyük bir sırıtışla:
“Her gece başka sarıya tav oluyorum” diyişine kadardı.

Bu artık gerçekten Jaehyun'un sabır duvarlarının dışındaydı, ne kadar yavşak ve sinir bozucu olmasının yanında uzak tutma sırası gelmişti:

Jaehyun: Kompleksli şahıs eğer beş saniye içinde arkadaşımdan uzaklaşmazsan, ben sana bir şeyleri yaklaştıracağım!

Johnny: Vayy işte gönüllü sarışın olmak isteyen birileri, merhaba güzelim sanırım partylerde yenisin hm?

Yaslandığı yerden kalkıp karşısına doğru yaklaştığında işaret parmağıyla en ukala şekilde perçemlerini sıyırırken, Jaehyun duvar kadar soğuk tavrını bozmadan yaklaştırdığı bileğinden tutup çekmişti.

Jaehyun: Bir daha o iğrenç bedenin ben ve arkadaşlarım dahiline temas etmesin bu bir! -dişlerini sakince sıkıyordu- İkincisi bir daha şu boktan müziği kime veya nereye söylüyor olursan ol, bu sınıfın dışında ne yapıyorsan yap! -nefesini verip hızlıca bitirmeye odaklandı- Üçüncüsü de bir daha sakın yakın arkadaşlarıma yavşama!

Bunu demesinin ardından tutup çektiği bileğini geriye doğru savurmuştu. Johnny onun bu tavrından etkilenmiş bir şekilde muzip gülüşünü değiştirmeden gözlerine bakıyordu ve yüzünün her zerresinde gözlerini gezdirmeye kararlıydı.

Johhny: Peki güzellik öyleyse sadece sana mı yavşayabiliyorum, öyle mi anlamalıyım?

Hâlâ yavşak tavrından ödün vermeden gülümsemeye devam ediyorken, ellerini sokn derece rahat şekilde züppe bebesi gibi -baş parmağı hariç- cebine sokarken fazla sakindi.

Jaehyun ise sabrının gerçekten sonlarına geliyor gibiydi; ölümcül, gözleri kısık seri bakışlarını edinirken son sınırlarında peygamber sabrı edinmiş hissediyordu kendini ve o gidene kadar sesssiz kalmaya niyet etmişti fakat Johnny'nin bir süre daha gitmeye niyeti yoktu.

Johnny: Bu sessizliğin evet demekse güzelim, az önce bahsettiğin bir şeyleri yaklaştırman konusunda çok heyecanlı olduğumu söylemek isterim.

Umarsızca göz kırpıp dudağını yalayarak gözlerini artık fiziğinde gezdirdiğinde, artık Jaehyun gerçekten sinir katsayısının sınırına gelmişti. Başını yana çevirip dişlerini sıkıyordu. En son elini sabırla açmasının ardından yüzünün tam da sağ tarafına okkalı tokadı geçirmişti.

Tabi bu durumda onları büyük bir tatminsizlikle izleyen Yukhei ise narsistlikle kollarını bağlayıp gülümseyerek “Benim için kavga etmenize gerek yoktu, benim tipim Lucas zaten ezikler” deyip ayrı bir sinir dalgası yarattıktan sonra sıyrılıp kalkıp gitmişti. Arkasından bağıran Jaehyun eşliğinde:

Jaehyun: Bunu konuşacağız Winwin orospusu! Sana gelince şerefsiz süzme herif! -sinirle ellerini sıkıyor ve dişlerini her konuşmasında sertçe bastırıyordu- eğer bir daha arkadaşlarımın yanında bana tek kelime edersen, seni o SagOla(!?) çukuruna gömerim!

Jaehyun sinirle söylediklerini bitirdikten sonra arkasını dönüp laptop çantasını alıp sınıftan çıkmıştı. Arkasından kalan Johnny ise arkaya doğru sıyrılıp Jaemin'e doğru eğildi.

Jaemin: _göz kırparak sırıtışı eşliğinde- Naz yapıyor abisi, yakında ısınır sana merak etme...-diyerek alaylı bir tavır takındı-

Johnny: Ya oğlum resmen bana postayı koyup gitti, bir etkilenmedim değil açıkçası. Sende numarası var mı bu güzelliğin? -ağzıyla tik yaptıktan sonra zevkle yüzüne dönmüştü-

Jaemin: Hiç akıllanmayacaksın yavşak cousen'im, sınıf grubundan ekliyim oradan numarası vardır tabi senin yoktur çünkü sen sınıf grubu olduğunu duyduğun an çıkmışsındır, bakacağım.

Johnny: Çıkmışımdır yani haklıyım, sarı çıtırlar yoktu.

Jaemin ise ardından göz devirip seri hareketlerle telefonunu eline almış hızlıca sınıf grubuna girmişti:

Fakülte Fedaileri

Doyoung: Projeyi yapabilen var mı? ben takıldım.

Mark: Ben de anlamadım kanka yapmaya çabalıyorum

Doyoung: Peki sağ ol, diğerleri siz yaptınız mı?

Yuhkei: ben başlamadım yapmişsa jaehyun yapmiştir

Jaehyun: Yok ben de başlamadım
...

Jaehyun'un yazısını görmesinin ardından profiline tıklayıp, nosunu kopyalayarak Johnny'ye atmıştı fakat tedirgindi.

Jaemin: Kanka bak bu çocuk zeki seni elden geçirir -elini alnına çarpmış bir bıkkınlıkla nefes verdi-  Tanrı korusun gözünü mözünü yumar şekil değiştirirsin böyle devam edersen şimdiden söylemiş olayım ben sana.

Johnny: Ya aga nolucak en fazla iki vurur üç güldürür, eli hafiftir o güzelliğin. Önemli olan icraat yapabilmek.

Jaemin: Şimdilik böyle diyorsun ama kavga falan çıkarsa bil ki Jaehyun'un tarafındayım son derece haklı.

Johnny: Tamam kanka biz matrağız yaparız bir şeyler sen yüreğini ferah tut.

Göz kırpıp eline  telefonunu alan Johnny'den sonra Jaemin ellerini kenetleyip “Tanrım beni affet'” nidalarını fısıldamıştı.

Flashback sonu

(Aralarındaki kavga Kayu Pepe kavgası gibi oldu amk)

Devam
12.05.2024

kiz dedi sagol dedimki sagoluyorum johhny & jaehyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin