5

250 36 12
                                    

hos geldiniz cok ozledim sizi

bol rosékooklu bir bolum 🫶🏻🫶🏻

-----------------------------✮----------------------------

-----------------------------✮----------------------------

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

chapter five: can't i trust to him?

-----------------------------✮----------------------------

Uykusuzluk

Sabah alarmı kulağımın dibinde ötüp gitmem gereken bir uygulamalı ders olduğunu söylüyordu. Bugün sabahın köründen kemiklerle ilgili insan bedeni üzerinde izlenimler yapacaktık, ancak kafamı kaldıracak halim olmadığından kendimi yastığa gömmek istiyordum. Bu dersten kalırsam okul hayatım hiç iyiye gitmezdi, ama göz kapaklarım o kadar ağırdı ki, hiçbir şey gelmiyordu elimden.

Gece saat dört sularında zar zor uyumuştum.

Dün gece, yurda dönüp odama girdikten bir süre sonra aynı benim gibi uyuyamadığı, herkes dağıttığı için konuşacak başka kimsesi olmadığından bana yazmış, benimle üç saat boyunca aralıksız konuşmuştu. Erkek ve kız yurdu karşılıklı olduğundan bazen balkona çıkıp ona bakmıştım, görmedim sandı ama o da beni izledi. Mesajlaştığımız yetmedi, birde telefonda konuştuk. O yüzden uyuyamamış, gece boyu dönüp durmuştum.

Haliyle sabah yedide uyanmak beni biraz zorluyordu.

Bugün hayatımda ilk defa, Lalisa sayesinde tırnak yaptırmaya gidecektim. O yüzden uygulamalı dersimin bitmesini dört gözle bekliyordum. Açıkçası fizyoterapi bölümü beni çok sıkıyordu. Resim yapmakla ilgili söylediğim şeylerin farkında olduğunuzu bildiğimden haliyle mesleğime o kadar sıcak bakmadığım yeterince belliydi.

Yedide birbirine yapışan gözlerimi zar zor ayırıp nihayet uyandığımda bir yerlerden çok az bir horultu sesi geldiğini gördüm. Genelde kimse horlamadığından pek anlam veremedim ama Jisoo zayıf bir bünyeye sahip olduğundan bazen hemen hastalanıp burnunu tıkayabiliyordu, veya dümdüz yatan bir sosyopat olduğundan horlaması yine normaldi. Ancak horlama sesi gerçek gibi gelmedi, rüya mı görüyorum acaba diye biraz düşündüm.

Nihayet gözlerimin şiştiğini hissetmeme tamamen açtığımda etrafıma biraz bakınıp tavanı izledim. Horlama sesi yüzünden kızları boğasım vardı. Etrafıma bakındığımda Jisoo ve Jennie'nin çoktan gittiğini, Lalisa'nın ise sessizce uyuduğunu fark ettim. Telefonumu şifonyerimden alıp baktığımda sesin telefonumdan, aramada kalmış Jungkook'tan geldiğini anladım.

Dün gece telefonla konuşurken uyuyakalmıştım. Üstüne üstlük telefonu kapatmamış, toplam üç saat boyunca son aramamız açık kalmıştı. Kim bilir uyurken kim horlamıştı, veya saçma bir şey yapmıştım? Aşırı dağınık yatan birisi olduğumdan, ne yaptığım asla tahmin edilebilir olmuyordu. Bir gün Jennie kabus gördüğü için yanımda uyumuş, sabah tuvalette uyanmıştı. Evet horladığı için onu yastıklarıyla birlikte küvette yatırmıştım.

female robbery, rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin