Geçmişin Sırrı ⚔Lanet Serisi 1.Kitap 🌬Lanetli Varisler

Yeni yoldaş 🖤🌪

Lindanın Anlatımıyla

Müşteriler dükkandan ayrıldıktan sonra masaları silip düzenlemek üzere işe koyulmuştum.Dükkanda pis patron Patrick ve karısı Eyser vardı.Eysar mutfağı toparlıyor pis patron ise kasada sikkeleri sayıyordu.İşimi hızlı hızlı yapıyordum ki Eyser ile aynı anda çıkabileyim .Ama asla Eyserin hızına yetişemiyordum.Kasabanın en hızlı kadını olabilirdi.

'Bitti.Ben çıkıyorum Linda sende patronunla beraber çık!Malum sikkeleri sayarken bir yandan da içiyor.Dükkanı yanlışlıkla kitlemeyi unutur !'dedi Eyser.Bir yandan elini mutfak beziyle silerken.Üzerine paltosunu kasanın orada bulunan askılıktan alırken Patrickin sinsi bir gülüş attığını fark ettim.'Eee!Bayan Eyser!Benim acele etmem gerek !Çünkü!Çünkü...'diye bir bahane uydurmaya çalıştım.Çünkü Patrik ile aynı yerde tek kalmak istemiyorum demek olmazdı bu nedenle farklı bir şey bulmaya çalıştım.'Linda kalbini kırmak istemem ama senin kimsen yok ve eve yetişmenede gerek yok.Bildiğim kadarıylada bir sıkıntında yok.Hem eğer korkuyorsan Patrick burada o seni korur!'dedi omzumu sıvazlayarak.

'Hadi ben çıktım sizde acele edin!'diyerek çıktı kapıdan.Korkum hızımda artış göstermişti.Hızlıca masaları silip silip duruyordum.Kaç masa kaldığına baktığımda daha 6 masa olduğunu fark ettim.Ah Tanrım!Patrick ayaklandığında bana doğru gelecek sanarak kendimi belli etmeden savunmaya aldım.Ama o bana değil kapıya ilerledi.Önce kapıyı kapattı ve sonra pervazları çekti.Kahretsin.Dükkan yanan mumlar ile aydınlanırken ona karşı yapabileceğim tek şeyin yalvarmaktan başladığını fark ettim.'Bay Patrik lütfen!Lütfen!Yalvarırım!'diye sayıklamaya başladım.O ise arkasını dönüp bana baktı:'Linda!Sadece bir kere bu güzellikten mahrum kalmak istemiyorum...Hem sende istiyorsun kabul et yoksa böyle giyinmezdin!'diye yavaş adımlarla gelmeye başladı.'Sadece ve sadece size inandım ben o gün beni o gölde kurtardınız size bir borcum var evet ama böyle karşılayamam!'dedim.'Özgürlükmüş!Heh?Koskoca krallıktan hükümdar olabilecekken kaçtın ve benimle gelmeyi teklif ettiğimde atıma bindin!'dedi sırıtarak.Gözleri göğüslerimde gezerken bundan hoşnut olmadığımı belirtmek için üzerimdeki önlüğü belimden çıkartıp sırtıma göğüslerimi kapatacak şekilde bağladım.

'Kendini önce gösterip beni cezbettin!Bak!Şu güne kadar dükkanımda alkollü adamlar seni onlara satmamı ve onların olacağını söylediler ama ben kabul etmedim!Çünkü sende bende...'Elime bana yaklaştığı için masadan bir şamdanlık kaptım.'Yaklaşmayın!Karınıza bunu yapmayın!'dedim.'O kimin umrundaki benim umrumda olan kişi sensin!'diye üzerime daha hızlı yürümeye başladı.'Ne yapacaksın?He?Beni mi yakacaksın?Sende benimle yanarsın!Gene benimle olacaksın ama!'diye bana baktı.'Hayır ben buradan kaçıcam sen burada yanacaksın!'diye bağırdım.Önce elime diğer masadanda başka bir şamdan daha aldım.Biri ile cama vurup diğeriyle camın önündeki ipeksi dekoru tutuşturdum.Üzerime birden atladı ve bende ani bir reflkes ile kırdığım camdan dışarı atladım.'Kahrol !Yan orada!'diyerek ayaklandım.Ve arkama bakmadan kaçtım.

Amber'in anlatımıyla

Dinlenmenin ardından birazdaha yürümüşütük.Hava kararmıştı.Gecenin sessizlği her bir yanı sarmışken hayvan sesleri etrafın sessizliğini bozuyordu.'Şu an neredeyiz bilen varmı?'diye titreyen sesiyle sordu Sana.'Hakkaten neredeyiz?'diyerek destekledim bende.'Arkadaşlar size bir şey diyeceğim ama...Ben sanırım hava kararınca nerede olduğumuzu kaybettim!'dedi Hyra.Hep bir ağızdan ufladık.Sana yakınırken Bay varisler laf dalaşındaydı.Syria araya girdi:'Bir şey diyeceğim!Acaba biz şuanda yan ada ile aramızdaki ormanlık alanda olabilirmiyiz?Yani bencce burada konaklayalım sabah aralarda bulunan tabelalardan gideriz.'.Dediği çok mantıklıydı.Herkes başı ile onaylayınca ışık kaynağımız olan içi ateş böceği dolu kavanozumuzu önümüze tutup bir ağaç dibine geçtik.Çantalardan minik yastıklar ve battaniyeler çıkarıp gezilerde kullandığımız kumaş çadırların küçük olanlarını açtık.Bay varisler onları kurarken bizde ısı kaynağı için etrafımızdaki çalıları topladık.Çalıları bir kenara koyduğumuzda Demon bize şöyle dedi:'Kızçeler!Hadi siz çadırların içini kurun düzenleyin bizde topladıklarınızı yakalım.'.Dediğini yapmak için çadırlara koyulduk.Çadırların içinde 3 adet gül vardı.Biri kırmızı,biri mavi,biri ise sarıydı.Renklerinden kimlerin olduğu belli olduğu için elimize alıp minik bir tebessüm ettik.'Bunların planlamasının kimin tarafından yapıldığı belli!'dedi Sana.Bahsettiği kişi Demondu.Haklıydıda.Ufak bir gülüş attık ve hemen işe koyulduk.Ben çadırın bir köşesine çantaları koydum kızlarda yastık ve battaniyeleri düzeltti.'Biz burada çok sıkışırız keşke 2 tane alsaydık yanımıza!'diye mırıldandı Syria.'Bence iyi oldu !Hem hayvan felan gelirse iç içe olmuş oluruz!'dedi .'Bence yanyana olmak iyi oldu!'dedim bende.Gece çok geç olduğu için hızlıca uyumak istiyorrduk ama önce bayların gelmesi yerleşmemiz gerekiyordu.Syira önce onları çağırdı.İçeri girdiler.Çadırın kapısının fermuarını çektik.En köşelere beyler geçmek istediler bu yüzden en başa Demon geçti.'Ben ateşimin varisini istiyorum!'dediği için onun yanınada ben.Benim yanıma Syria geçti.Onun yanınada Hyra.Köşelere baylar geçeceği için Cakhra geçti  Adelde Hyranın yanına geçince üstümüzü battaniye ile örtüp aralarınada Sana yatmıştı.Ona Adelin yanında olduğunu görüncü göz kırpmıştım o ise heyecandan gözleri parladığı için gülerek tepki vermişti.