(flashback)
* * *
Bundan yaklaşık 150 yıl önce insanoğlu, Dünya'ya 3,2 milyar ışık yılı uzaklıktaki Komet Gökadasındaki canlılarla tanıştı. Bu canlılarla teknoloji alanında birçok gelişme kaydettik fakat onlar, biz bilmeden bize ihanet ettiler. Tanıdıkları diğer gök adalara haber saldılar, 17 yılın sonunda haber diğer gök adalara ulaştı ve bize doğru saldırmaya gelmeye başladılar, uzaktan tehikeyi görüp sezebiliyorduk fakat, birden fazlalardı ve yapabileceğimiz çok bir şey yoktu. İşte bu yüzden ABD tarafından Derin Uzay Avcıları Evrensel Örgütü kuruldu. Bu örgütte, 12-27 yaş aralığındaki gençler denek gibi kullanılıp, eğitiliyordu. Amaç, eğitimi ölmeden tamamlayabilerle bir ordu kurmaktı. Aşamaların ne sürede veya nasıl biteceği opsiyoneldir fakat aşamalar sabittir:
1-Gen aktarım testi
2-Fiziksel dayanıklılık testi
3-Işın kılıcı kabiliyet testi
4-Zırh uyuşum testi
5-4v4 ışın kılıcı battle
6- Ve en sonucusu, Mortis'i öldürme testi.
Tahmin edebileceğiniz gibi Mortis çok güçlü bir canavar silahtır, Komet gökadasının bilinen en güçlü canavar silahlarından biriridir, ona karşı koymak nerdeyse imkansızdır fakat, şu ana kadar karşı koyabilenler de olmuştur.
* * *
Hey, no8692. Gerçek isimin ne? dedi Doğa, Deniz diye cevap verdi no8692. Peki o zaman, Deniz, yarın görüşürüz , tabi yaşıyor olursan, iyi geceler ve umarım acı çekmeden ölürsün dedi Doğa ve ikisi de uyudu (şüpheli). Sabah Doğa uyandı ve aklına Deniz geldi. Hey moruk! Geberip gittin mi yoksa 16 saat boyunca dayandın mı? birkaç dakika sonra cevap geldi. no16, gelip şuna bakman gerek dedi ve örtüyü açtı. Bacakları tamamen iyileşmişi, sanırım onun üzerinde yapılan genetik deneyler rejenerasyon mutasyonuna uğratmıştı. Doğa hiç tepki vermeden, madem ölmedin, o zaman benimle geliyorsun dedi ve kolundan tuttuğu gibi havalandırmaya yöneldi. Evet buradan geçmemiz gerek dedi Doğa. Deniz sıkıntı olmadığını, zaten alışık olduğunu söyledi ve havalandırmadan Doğa'nın gittiği yöne doğru gittiler. Yolun sonu bir üsse açılıyordu, gizlice üsse indiler. Doğa bir yerlerden dolandırıp Deniz'i kuyu gibi bir yere getirdi, çok derin olmadığı için atladılar ve Doğa tata-ta-tam! işte benim gizli sığınağım! dedi. Deniz, burayı nereden buldun, ayrıca nasıl hala seni yakalamadılar diye sordu, Doğa onu duymazdan gelerek, eveeet şimdi kılık değiştirmeliyiz ki biz tekrar seçmelere girdiğimizde bizi tanımasınlar dedi. Deniz, zaten tanıyacaklarını pek zannetmiyorum. Fazla bir şey yapmamıza gerek yoktur herhalde diye söylendi. Doğa, oğlum. Ben saçlarımı 1 yılıdır sırf bu an için uzatıyordum. Şimdi onları keseceğiz ve senin o uzun dalgalı saçlarını da biraz kısaltırız. Deniz umursamıyordu, ona yapmasına izin verdi ve birkaç boyayla da yüzlerini değiştirdiler, artık hazırlardı. Doğa, evet tabiki üzerimizdeki bu morg kıyafetleriyle kalmayacağız dedi ve kendi kıyafetlerinden birkaçını Deniz e verdi ve denemesini söyledi. Deniz denedi fakat işler hiç yolunda gitmemişti. Kıyafetler ona küçük gelmişti. Doğa bir yolunu bulacağını söyledi ve bir görevlinin odasından kıyafet çalıp getirdi. İşte, al bunları giy dedi ve nihayet sorunu rafa kaldırdılar. Deniz, hey bu arada no16, senin ismin ne? Doğa, ah unutmuşum, Doğa ben.