Hızlıca merdivenlerden yukarı çıktım. Bugün çok gerilmiştim. Sürekli birilerinin gözleri üzerimdeymiş gibi hissetmiştim. Öyle bir şey yoktu aslında. Hayatım boyunca kreş, anaokulu, ortaokul, lise hangisi olursa olsun hiç kimse bana gözlerini 1 saniyeden uzun dikmemişti.
Neyse artık böyle olmayacaktı. Üniversite tamamen farklı olacak, inanıyorum. Yavaşten kapıyı açtım ve odama girdim. Eski bir kolye masada duruyordu. Mavi bir taşı vardı. Böylece sonsuza kadar mutlu kalabilecektim. Mavi özgürlüğün rengiydi. Mavi güçtü. Kolyeyi boynuma taktım.
Telefonuma bir bildirim geldi. Sakince telefonu elime aldım. Hayır, önemli bir şey değildi. Amcamdı. Onunla uğraşacak havada değildim, cevap vermedim. Derken arkamdan bir şeyin yaklaştığını hissettim.
"Ne-" Benden daha cümlemi bitiremeden bir el azımı kapattı. Boynumda bir şey hissettim. Ve saniyeler içinde uykum geldi. Görüşüm karardı...
"Orscih mi? Neden böyle bir isim seçtiniz Kraliçem?" Kraliçe bu soru karşısında gülümsedi. O Kanlı Kraliçe Nova'ydı. Annesi ve babasını öldürdüğü için Kanlı Kraliçe diyorlardı ona. Onun için bunlar önemli değilmiş gibi gülümsedi.
"Çünkü bu çocukta farklı bir şeyler var. Bunu hissediyorum." Kraliçe Nova kahyaya döndü. "Hector nerede?" Kahya gergin bir şekilde bilmediğini söyledi. "İstiyorsanız gidip aratabilirim?" Kraliçe kafasıyla çıkışı gösterdi.
Kahya çıktıktan sonra Kraliçenin gözleri bebeğe döndü. " Ah anneanneciğin ve dedeciğin her şeyi mahvetmiş değil mi küçüğüm?"
...
Aslında bayıltmak en iyi fikir değildi. Bir hata yaptım. Ama artık keşkelerin bir anlamı yok. Ayrıca yapmam gereken anlaşmalar ve gitmem gereken buluşmalar varken Orscih'yı ikna etmeye ayıracak vaktim yoktu.
Prenses olmak zordu. 5 hafta sonra tahta geçecekseniz ve kendinize bir eş de bulmanız gerekiyorsa çok zordu. Diyarın en güçsüz krallığı sizseniz tahta geçicek olmak yorucuydu. Ve büyük bir krallığa kafa tutma planınız varsa gericiydi.
Elbette Aster'le evlenip Meriadoc'la bir dostluk kurabilir ve tahta geçmemi kolaylaşırabilirdim ama Aster hem benden küçüktü hemde onunla evlenirsem Meriadoc'un kral ve kraliçesi yaptığım her hareketi izlerdi.
Ve daha dün birini kaçırdığımı düşünürsek buna izin veremeyeceğim çok açıktı. Yakalanmak bir seçenek değildi.
"Prenses Zairen. Geldik, inebilirsiniz." Bu adam hep burada mıydı? "Tabii." Araçtan indiğimde Elianor'u gördüm. Eğer bulaşmamız konusunda bu kadar ısrarcı olmasaydı onunla bulaşmazdım. Çünkü ne zaman buluşsak Aster'i de davet ediyor. Kasten yaptığı çok belli. İkisinin arkadaş olduğunu ve beni evliliği ikna etmeye çalıştıklarını tüm diyar biliyor zaten.
"Zairen! Seni tekrar görmek ne güzel!" Ben onunla siz diye konuşurken inatla bana sen demesi çok sinir bozucu."Sizi de görmek çok hoş Leydim. Bugün hava ne kadar güzel değil mi?" Elianor bana bir an için hayal kırıklğıyla baktı ama hemen kendini toparladı.
"Kesinlikle haklısınız. Ayrıca bugün sizinle ayrı bir konuyu konuşmam lazım. Biraz özel bir konu." Uzun bir sessizlikten sonra ona baktım. Sanki... doğru düzgün beslenmiyor gibi bir hali vardı. Acaba gerçekten mi önemli bir konu konuşacaktı?
Konu herneyse benle alakası olmadığına eminim. Yoseyar'ı ilgilendirmeyen işler beni de ilgilendirmez. Yardım istiyorsa Seliras Prensesinden istese daha iyi olur. Yine de şimdilik iyiyi oynamalıyım sanırım.
"Eğer istiyorsanız anlatmak istediğiniz konuyu içeride anlatınız lütfen. Uzun bir yolculuk değildi ama bu soğuk havada daha fazla kalmak istemem." Elianor cevabımın olumlu olmasını beklemiyormuşçasına kaşlarını kaldırdı."Tabii ki. Buyrun lütfen."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Taş-Kandan Kuklalar 1 (BEKLEMEDE)
FantasyOrscih hiçbir şey hatırlamıyor ve bildiği tek bir şey var. Aslında insan değil. O bir elf prensesi! Ne kadar şanslı birisi böyle! Ya da öyle mi? Eh, Orscih'in bir prenses olduğunu bilen kimse yok. Herkes onu öldü sanıyor. Ve hayatta olduğunu kanıtla...
