1: Yanlışların üzerine kurulmuş meraklar.

84 4 25
                                    



Merhaba, yeni bir ficle karşınızdayım.

Aslında bu ficin adı "Fortnight" olacaktı. Sonrasında bu fici kafamda daha çok
"The Smallest Man Who Ever Lived"
şarkısıyla tasarladığımı fark ettim ve ficin ismini "You're What You Did." olarak değiştirdim.

"Say Don't Go."nun neden devam etmediğini merak edenler için buradan cevap vereyim.
Muhtemelen 2 hafta içinde yeni bölüm gelir. Fice 6 ay kadar ara verdiğimi gerçekten yeni fark ediyorum. Hayatımda çok fazla şey yaşandığı için o fice asla sıra gelmedi. Bölümün halbuki yarısı yazılmış durumda ta 6 ay öncesinden beri. Ancak aradan 6 ay geçince devamında ne yapacağımı unuttuğumu ve sadece elimde konunun genel bir özetinin kaldığını fark ettim. Bölümün devamında ne yapacağımı kafamda oturttuğum an zaten bölümü yarım saatte bitirmiş olurum ve yayımlarım, okursunuz. Hala o ficim favorim.

Umarım merakınızı gidermeyi başarabilmişimdir.
Buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim, bölüm buradan sonra başlıyor.

Bölüm şarkısı: "FINNEAS - Partners in Crime"
İyi okumalar. 🎭

***

Geto Suguru.

Üniversiteye yeni kaydolmuş ve ilk dersine geç kalmış, panik içinde dersinin olduğu amfiyi dahi bilmeden hazırlanan benim ismimdi bu.

Hoparlörde olan telefonumu yatağın üstüne fırlatmış bir şekilde üstümü giyinmekle uğraşırken, annemin beni azarlayışını dinliyordum. Evet, yaptığım şey tam olarak buydu.

"Oğlum, sana ne oldu böyle? Tüm bir sene sınavlarına çalıştığın için daha üniversitenin ilk gününden uyuyakalmak ne? Bir de içmişsin dün gece. Kendini bu kadar salacaksan-" Bu cümleler yüzünden derin bir iç çektiğimde pantolonumu giymeyi başarmıştım.

"Anne, lütfen bu azarlama işini sonraya bırakalım. Zaten dediğin gibi geç kaldım ve hazırlanmakla meşgulüm." Yatağa uzanıp telefonu cevabı dahi dinlemeden annemin yüzüne kapattığımda gömleğime uzanmam bir olmuştu.

Üstüme gömleğimi geçirdiğimde ve zar zor iliklemeye başladığımda kesinlikle bugünün son derece iğrenç ilerleyeceğine emin olmuştum. Neden mi? Çünkü annemin de dediği gibi "dün geceden kalmaydım" ve hala başım felaket ağrıyordu.

Kim üniversitenin ilk gününden hemen önce kafayı dağıtırdı ki?

Muhtemelen sadece ben yapardım bunu ancak şu an bunu konuşmaya ve sızlanmaya vaktim yoktu.

Sağ omzuma taktığım çantayı iyice omzumun üstüne yerleştirdiğimde ve üstüme başıma çeki düzen verdiğimde, sonunda evden çıkmaya hazırdım.

Alel acele duraktan kalkmak üzere olan otobüse koştuğumda yetişebilmiş olmam bile mucizeydi şu an benim için.

Otobüse binip boş bir koltuğa oturmamla beraber geriye rahatlamış bir şekilde yaslanmıştım.

Gidene dek Taylor Swift'in yeni albümünü karışık sırada açmıştım ve rastgele dinlemeye başlamıştım.

Taylor Swift tam anlamıyla şaheserdi.

Bir erkek olarak bu "White American" kadını dinliyor olmam eminim ki çoğu kişiye garip gelirdi ancak bana göre gayet derinliği olan, anlamlı şarkılar yazan biriydi.

Tek eksiği ona değer verecek bir erkekti.

Ben bu düşüncelere dalmışken otobüsün durmasıyla beraber toparlanıp kalkmış ve otobüsten inmiştim. Aceleyle üniversiteye giriş yaptığımdaysa kendi fakülte binamı bulmuş ve içeri girmiştim.

you're what you didHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin