"Laren çabuk hazırlan birileri gelecekmiş bu akşam seni çıkartacak Fırat Kara." Dedi Derin. Ne diyordu? Gerçekten ben biriyle birlikte mi olacaktım..?
"H-hayır Derin..Ben gel-gelemem." Dedim hafif tırsarak söylediğim cümle de kekelemiştim. Derin elindeki jartiyer'i giymeye çalışıyordu.
"Kesin gelmen gerek Laren. Senin çıkaracak Fırat Kara diyorum!" Dedi Derin bir tık sesini yükselterek. Jartiyer'i giydikten sonra döndü ve bana baktı.
"B-başka b-biri çıksın.." dedim tekrardan kekeleyerek. Bir adamın karşısına çıkıp onunla birlikte olmak..Bunu yapamazdım. Benim buraya gelme amacım bu değildi!
"Adamlar buraya sikmek için gelmiyor Laren! İçki içmeye geleceklermiş ama Fırat Kara hepimizi iştimaya çekti. Banada özel olarak söyledi Laren hazırlansın diye." Dedi Derin sesli sesli.
"O-olmaz ben..Yapamam d-derin..Git söyle.." dedim sona doğru kısılan sesimle. Ben buraya bu işi yapmak için gelmemiştim..Derin hiçbir şey demeden odadan çıkıp gitmişti. Derin çıktığı gibi ardından odaya Fırat Kara'nın girmesi bir olmuştu.
"Sürtük! Kalk hazırlan. Ağır misafirlerim var bu akşam." Dedi Fırat Kara.
"B-ben k-kimseye..Ben bunun için buraya g-gelmedim." Dedim ağlamaklı ses tonumla.
"KES!" Dedi Fırat Kara. Ve bir çırpıda tokat atıp beni yere düşürdü.
"Kalk ve şuradaki jartiyeri giyin. Sonrada bar kısmına gel! Ha eğer gelmezsen..Bil ki bu gece o adamlarla sevişmez,benimle sevişirsin." Dedi Pislik herif. Ve odanın kapısını kapatıp gitti. Ne yapacaktım..Artık gözyaşlarımı tutamıyordum..
***
Aradan 1 saat geçmişti. Derin siyah jartiyer'i bana giydirmişti. Hâla içten içe ağlıyordum. Odada oturmuş Derin'in gelmesini bekliyordum. Derin odaya aniden daldı ve konuştu."Geldi adamlar Laren. 5 tane adam var. Allah kolaylık versin." Dedi Derin ve bir kolumdan tuttu ve birlikte ilerlemeye başladık. Fazlasıyla gürültü vardı. Herkes herkesle birlikte oluyordu hemde ortalık yerde. Nihayet genel ev olan kısmı geçip bar kısmına gelmiştik. Uzun bir koridor yürüdükten sonra karşımıza VİP yazan bir oda çıktı. Odanın içerisi çok büyüktü. Fırat Kara ile birlikte 5 adam içeride oturuyordu. Fırat Kara oldukça mutlu görünüyordu kahkaha atarak gülüyordu. Pislik herif resmen beni tehdit etmişti. Üzerimde uzun bir elbise vardı siyah renginde. Altında ise jartiyer. Ben babamın yüzünden bu haldeydim onun yüzünden bu durumdaydım. Onu ben baba olarak görmüyordum artık. O benim hiçbir şeyimdi.. Fırat Kara beni ve Derin'i görünce bakışlarını sertleştirdi. 5 adamda baştan yukarı bizi süzdüler ve bu bile utanç vericiydi. Fırat Kara koltuktan kalktı ve oldukça sert adımları ile yanımıza geldi. Beni kolumdan sıkarak VİP odasından çıkardı.
"İçerideki adamlar tanıdık geldi mi!?" Dedi Fırat Kara. Başım ağrıyor ve dönüyordu. Kendimi gerçekten iyi hissetmememe rağmen zorluyordu beni.
"Konuş!" Dedi Fırat Kara. Başımı hayır anlamında sağa sola salladım.
"Tanımıyor olman çok normal. Senin kalıbından bile pahalı bu adamlar!" Dedi dalga geçer gibi. Bu kadar mı değersiz bir insandım herkesin gözünde..
"Şimdi bu adamlara Derinle sen hizmet edeceksiniz. Hâ ben etmem ben yapmam dersen eğer.."
"SUS! Tamam sus yapacağım." Dedim ve Fırat Kara'nın yanından ışık hızıyla geçtim,gittim. Akan gözyaşlarıma engel olamıyordum artık. Derin bar kısmında elinde tepsiyi tutuyordu.
"Ağlama artık lütfen Laren. Hem bak orada oturan adamlar var ya çok zengin. Hayatında göremezsin böyle zenginliği. Belki içecek taşıyoruz diye para falan verirler. İyi yönünden bak. Merak etme ben Fırat Bey ile konuşurum." Dedi Derin. O alışmıştı buraya. 2 yıldan beri çalışıyormuş..Neydi bu çektiğim çile?
Derin elindeki tepsiyi uzattı hızlıca elindeki tepsiyi aldım. Gözyaşlarımı durdurmuştum nihayet ki. Uzun koridoru geçtik ve sonunda VİP odasına tekrar geldik. Tam girmek üzereyken Derin beni durdurdu ve kulağıma fısıldadı."Şu ortada oturan adam var ya o adam en zenginleri. Sen o adama servis et. Şu en ağır içki "Absolute Vodka" o adama bunu ver. Diğerlerine ben servis ederim." Dedi Derin. Tamam anlamında kafa salladım ve Derin'le birlikte odaya girdik. Fırat Kara gururla oturuyordu. Ortada oturan adama doğru ilerledim. Bakışlarımı oldukça tepside tutmaya çalışıyordum. Adamın önünde hafif eğildim ve tepsiyi ona doğru uzattım. Yüzüne bile bakmıyordum adamın. Adam içkisini aldı ve geriye doğru yaslandı. Bende hızlıca tepsiyi dizlerimin önüne doğru tuttum ve Fırat Kara'ya doğru baktım. Kafasıyla git işareti yapmıştı. Hızlıca odadan çıktım. Ne bekliyordu Fırat Kara? Bakışları sinirliydi bana karşı. Pislik herif! Artık tamamen gözyaşlarıma hakim olamıyordum. Hızlıca altımdaki olan jartiyeri boş bir odaya geçip çıkarttım ve dışarı çıktım. Hava almam lazımdı. Bar kapısının arka kısmından çıktım. Burada da tek tük birkaç insan vardı ama hepsi kendi halindeydi. Duvar dibine doğru çöktüm ve dizlerimi kendime doğru çektim. Ağlamam şiddetlenmişti artık. Babam yüzünden ben buraya gelmiştim. Onun yüzündendi her şey! Benim hayatımı mahvetmişti! Birkaç gülüşme sesi geliyordu ileriden hafif kafamı kaldırdım. Sanırım bana gülüyorlardı. İçkili oldukları için! Salaklar! Hızlıca oturduğum yerden kalktım ve içeriye girdim. Bana verilen odaya gitmeliydim. Orada kimse beni rahatsız edemezdi. Hızlıca ilerliyordum tâ ki önüme sert bir şey çıkana kadar. Yüzüm resmen bir taş'a vurmuş gibiydi. Bu biriydi! Kimdi!? Kafamı hafif kaldırdım ve suratına doğru baktım. Bu..Bu benim hizmet ettiğim adam'dı. Hızlıca elimin tersi ile gözyaşlarımı sildim. Mahçup bir şekilde yere doğru baktım.
"Özür dilerim." Dedim. Tam gideceğim sırada adam kolumu kavradı ve beni kendine doğru yaklaştırdı.
"İyi misin?" Dedi. İyi miydim? Sahiden soruyor muydu? Peki ya benim iyi olmamdan ona neydi? Hiçbir şey demeden tekrar gitmeye çalıştım fakat onun güçlü parmakları gitmeme izin vermiyordu.
"Kolumu bırakır mısınız?" Dedim kibar bir şekilde. Bir yandan da akan gözyaşlarımı siliyordum.
"Soruma cevap verirsen bırakacağım." Dedi. Sanki beni tanıyordu. 1. Tekil Kişi ağzından konuşuyordu. Ben ise ona "siz" üslubunda yaklaşmıştım.
"Değilim." Dedim sesimi bir tık yükselterek ve kolumu sertçe onun parmaklarından çekip gittim. Arkama bakmak istemiyordum. Zaten hızlı hızlı yürüyordum. Odaya gelmiştim. Anahtarımı çevirip odaya girdim. Odada Derin ile kalıyorduk ama şu an yoktu. Kesin hizmet ettiriyordu Fırat Kara. Odadaki koltuğa oturmam ile kapının çalması bir olmuştu. Kim gelmişti? Hızlıca kalkıp kapıyı açtım. Ela'ydı. Burada çalışmaya yeni başlamıştı. Daha doğrusu o'da benim gibi babası tarafından buraya verilmişti. Şiddetli bir şekilde ağlıyordu. Hızlıca onu odaya soktum ve kapıyı kapattım.
"Ne oldu Ela? İyi misin..?" Dedim üzüntü dolu bir sesle.
"H-hayır..B-ben.." dedi anlamıyordum dediklerinden.
"Sakin ol Elacım." Dedim ve elimdeki suyu ona uzattım. Hızlıca suyu aldı ve birkaç yudum aldı. Ardından nefes alıp konuşmaya başladı.
"F-fırat K-kara'nın y-yanına gelen adamlardan b-biri b-beni b-beğenmiş..B-benimle b-birlikte ol-oldu.." Dedi. Şok olmuş şekilde ona bakıyordum. Pislik Herif.
"V-ve g-git söyle o L-Laren'e y-yanıma gelsin d-dedi F-Fırat Kara.." dedi sona doğru kısılan sesiyle. Hızlıca oturduğum koltuktan kalktım ve odadan çıktım. Fırat Kara'nın bu tarz şeyleri bize yaşatmaya hakkı yoktu! Beklediğim gibi Fırat Kara VİP salonunda o adamlar ileydi. Tam ona doğru söylenecekken o benden önce davrandı.
"Bu da yeni çalışmaya başlayan Laren. Hanginiz isterseniz alabilir. Bende diğerlerini çağırayım." Dedi Fırat Kara. Daha demin çarpıştığım adamda vardı aralarında. O adam elini hafif kaldırdı. Beni mi istiyordu..? Beni ne için istiyordu? Düşünmek bile istemiyordum.
"Tamam o hâlde sizi hemen odaya alalım." Dedi Fırat Kara. Onlara karşı insan bize karşı hayvan'dı. Ama tek bir gerçek vardı asıl hayvan oydu! O adam durdu ve bana baktı ardından tekrar Fırat Kara'ya baktı ve konuştu.
"Yok,hayır..Oda istemiyorum. Ben Laren Hanımefendi'yi almak istiyorum."
Ve sonuç..artık sahiplenilmiştim. Hemde hiç tanımadığım bir adam tarafından...
***Girişş bölümüüüü:)
Nasıl? Sizce devam etmeli miyim? Lütfen kitabı beğendiyseniz herkese yayın,duyurun. Oy ve yorum sayısı da fazla olmasını lütfen sağlayın:)
2. Bölümde görüşmek dileğiyle 🎀
YOU ARE READING
SAPLANTI
General Fiction"Laren..İyiki seni tanıdım ve iyiki seni sevdim.." "İyiki" dedim burnumu burnuna sürterek. "İyiki benim saplantı'm oldun." Dedi Savaş. "İyiki.." dedim ve artık bedenim sadece Savaş'a ait olmak istiyordu. Yanacaksak beraber yanacaktık.. Biz yanmıyord...