Annemle yeni bir şehire tasinmamizla başlamişti her şey.Babami kaybedeli nerdeyse 9 ay olmuştu annem evimizde yasimak istemediğini her köşenin onu hatirlatiğini söyleyip duruyordu bu 9 ay boyunca.Annemle babam birbirlerine cok asik bir çifti.Ama hayat onlara pek gülmemiş.Annemle babam evliliklerinden beri bir çocuklarinin olmasi için elinden geleni yapmiş ama olmamiş.Umutlarini kestiklerinde bir mucize olmuş ve dünyaya ben gelmisim.
Bir gün babam benim 16. Yaş günüm günüm için özel bir pasta yaptirmıştı ve onu almak için yola çikmişti.Ama yolda bir dönüşten dönerken bir tırın frenleri patlamasi ile babamin aracina çarpti.Babam oracikta hayatini yitirdi.Annemle ben bu durumu henüz atlamişken başka şehire taşinamaya karar verdik çünkü bu şehrin her yerinde anilarimiz var.Yeni şehrimize taşindiğimizda annemle birlikte eşyalari yerleştirmek için kolari sivadik.Benim odam evimizin uzun koridorun sonundaydi.İçine daha bakmamiştim aslinda.O yüzden orda olan bir boydan aynayi eşlari yerleştirirken fark etmiştim.Aslinda biraz eskimiş olmasi onu değerlendiremiyeceğim anlamina gelmezdi bu yüzden kalmaliydi.Eşlarin hepsini dizdiğimde hava çoktan kararmişti bilene annem kapimi çalip içeri girdi.Küçük bir tebessüm ederek(Güzelim gel hadi atiştir biraz geç oldu zaten yarin devam ederiz dizmeye kalanlari)
(Benim işim bitti zaten)
(Peki yarinda birlitke oturma odasini tam olarak temizleriz)
(Olur)
(Hadi gel)
İkimizde odamdan çiktik ve mutfağa adimladik.Sandelyemi çekip oturdum.Annem yaptiği sandviçi önüme koydu yaninda meyve suyu doldurup versi.İkimizde sesiz bir şekilde yiyorduk.Yedikten sonra tabaklari yikadim ve anneme iyi gelecer diyip odama çekildim.Odam çok büyük olmasada ferahtı ve hoştu.Yatağima oturdum ve elime yarim kaldiğim kitabimi alarak okumaya başladim.Aradan 1 saate yakin zaman geçmişti saat gece 01.06 idi.Uyumam gerektiğini düşünüp kitabimi yanimdaki çalişma masama indirdim.gece lambami yakarak yatağima uzandim.Gözlerimi kapatarak kendimi uykunun kolarina bıraktim.Aradan 10 dakika bile geçmeden bir ses duyamaya başladim.Bu ses sanki 'burdayim...fark et beni' diyordu gözlerimi açtiğimda cama baktim ama camdan dişarida sadece yanan sokak lambasindan başka birşey değildi.Gözlerimi geri kapatim her hal hayel görüyordum.Ama bu ses daha çok devam etmeye başladi.Ayni şeyleri tekrarliyordu.'burdayim...lütfen fark et'
Tekrardan ve terkardan gözümü açtim ve etrafa bakmaya başladim ama hiç birşey yoktu.Dolabima gidip dolabin içine baktim.Ama yok bu sesin nerden geldiğine dahi bir fikrim yok.Geri yatağima yaticağim zaman gözüm aynaya çarpti... Bir dakika o bi elmiydi.Yumruk yaparak aynaya vuruyordu.Bu bi erkekti ve benden yardim istiyordu.Onu fark etiğimi görünce(Hey burdayim sonunda beni fark ettin)
Diyip gülümsedi.Ayağa kalkıp aynaya yaklaştim ve konuştum
(Sende kimsin? Ve.. ve orda ne ariyorsun?)
(Lütfen yardim et bana beni buraya bir cadi hapseti ve lânetledi beni.)
(Ne cadısı?)
(Kanli cadi.Çok çok eski zamanlardan kalan bir cadi beni asirlar önce bir aynaya hapseti)
(Ne asri sen...sen ne kadardir ordasin?)
(Yil kaç?)
(2024)
(CİDDİ OLAMASİN SEN!!!)
(Hayir ciddiyim)
(Olamaz ben...ben tam tamina 600 yildir burdamiyim?)
(Ne ne 600 ü sen sen kaç yasindasin?)
(Olamaz senin dediğine göre tam tamina ben ben 619 yaşinda oluyorum)