Parmaklıkların arasından elini tutuyordum
"Yani biz daha önce tanışmışız öyle mi savcım" gülümsedim o da gülüyordu
"Hala inanamıyorum"
"Ne dersin sayın savcım tesadüf mü yoksa planlı mı?"
"Kader derim sayın bilim insanım" gülümseyerek parmaklık arasından parmaklarını benim parmaklarımın arasına geçirerek elimi tutuyordu
...
"Buyrun Derin Savcım. Bronştan gelen sonuçlar"
"Çok teşekkür ederim"
Dosyayı aldım biraz ilerledikten sonra bronşun kime ait olduğuna Akın'dan önce bakmam gerekiyordu. Muhtemelen Kemaloğullarına aitti diye içimden geçirmiştim
Gelen sonucu gördüğümde ise şok olmuştum
Parmak izi sonuçları Şeyma Saral'a aitti. Buse bu kadından geçenlerde bahsetmişti.
Beni asıl şaşırtan sonuçların Kemaloğullarından birine ait olmamasıydı
...
"Aptal! Aptal! Derin'i neden bu işe bulaştırdım ki. Şimdi Tan, Derin'i görse savcı kimliğiyle ne yaptığını nerden bulduğunu sormayacak mıydı? İşin aslı Tan, Derin'i davanın baş şüphelilerinden biri olarak nezarete bile alabilirdi.
Tan yavaşça emniyet binasına giriyordu. Arabadan inip bakmam en doğrusu olacaktı.
...
Dosyayı hiç açılmamış gibi yerine koymuştum. Belli olmaması için açıkçası çok uğraşmıştım ve bu bir süre zamanımı almıştı. Kafamı kaldırmamla Tan ile göz göze gelmiştik elimdeki dosya da yere düşmüştü.
...
Yerdeki dosyayı alıp Derin'e uzatmıştım ne işi vardı ki burada
"Tan" demişti sesi titreyerek
"Derin ne işin var burada"
"Tan, Akın bizi görmeden burdan uzaklaş. Her şeyi anlatacağım"
Akın kelimesini duyduğum an gözlerimden şimşekler çıkıyordu bile. Derin'i hafifçe kolundan tuttum
"Gerçekten iyi bir açıklaman olsa iyi edersin"
...
Tan beni görürse en azından Derin'in başının derde girmesine engel olurdum. Bu yaptığımdan savcılığım elimden alınırdı ama hiçbiri önemli değildi. Derin'in haksız yere gözaltına alınmasına engel olmak için her şeyi yapardım. Yavaşça arabadan indim ve ilerledim.
...
Tan gerçekten çok sinirlenmişti. Bunu gözlerinden görebiliyordum.
"Tan lütfen git buradan"
Tan'ın telefonu çaldı. Nefes alabilmiştim sonunda. Tan da telefon ile konuşmak için dışarıya doğru yöneldi. Ben de rahatlamıştım
...
Tam emniyetin kapısına doğru yönelmiştim ki Tan telefon ile konuşarak çıkıyordu. Çok sinirliydi. Derin'i görmüş müydü yoksa? Bu davadan şüpheli olabileceğinden Derin'e tam olarak bahsetmemiştim. Tan'ın beni görmemesi için olduğum yerdeki polis arabasının arkasında durdum. Tan da hızlıca arabasına binmişti. Derin'i görüp görmediğini anlamak için içeri girip bakmam en doğrusuydu
...
"Bir erkek ve bir kadın cesedi" duraksadım bu dün gece Murat ve Cenk tarafından olan cinayetti. Bu kadar hızlı bulunmalarını beklemiyordum. Ve kadın cesedi ne alakaydı
Elimle başıma vurdum. Muhtemelen adam yalnız değildi. Bu şimdi hiç iyi olmamıştı. Bütün kanıtları yok etmem gerekecekti
"Tamam Tamam hemen geliyorum"
