Evimin kapısı çalıyordu
"Girin"
Komiser Ahmet gelmişti. Onu karşımda görünce ben de şaşırmıştım
"Akın Savcım sizinle hemen konuşmam gerek"
"Anlaşılan acil bir şey evime kadar geldiğine göre"
"Adliyede konuşamazdık sayın savcım"
"Buyur gel içeriye"
"Seni dinliyorum"
"Konuyu fazla uzatmayacağım savcım" elindeki dosyadan bir kağıt çıkardı "Bu olay yerinde bulduğumuz kanıtın kime ait olduğunu gösteren belge"
"Bu kişi kimmiş peki? Gökçe Erdem"
"Siz de tanıyorsunuz savcım"
Şaşırarak Komisere dönmüştüm dosyadan bir kağıt daha çıkarmıştı. Bir fotoğraftı
"Gökçe Erdem'e ait bu fotoğrafı bulduk"
Fotoğrafı elime aldığımda ellerimin titremesiyle yere düşürmüştüm
"B-bu gerçek olamaz"
"Savcım sizin emrinizi bekliyoruz"
"Bu gerçek olamaz" hala şaşkındım ve komisere döndüm "Hiçbir şey yapmıyorsunuz anladınız mı?"
"Savcım tutuklamamız lazım"
"Biliyorum" nefes aldım "Biliyorum ama önce eksik parçaları doldurmam lazım"
Onun yapmadığını biliyordum. Bildiğim her şeyi geriye sarıp mantıklı bir açıklama bulacaktım
"Ben tutuklayacağım onu"
...
2 Haziran 2024
İçimden Buse'nin neler çevirdiğini düşünüyordum. Kemaloğullarından biriydi. Teslimat ile ilgili onların bilgisi olması imkansızdı sadece Buse biliyordu. Onu denemiştim ve anında kendisini göstermişti
Buradan çıktığımda ben ona ne yapacağımı çok iyi biliyordum. Bakalım kimin için çalışıyormuş
"O savcı da bunun hesabını ödeyecek" sinirle duvara vurmuştum "Gerekirse cezasını o kız arkadaşıyla ödeyecek"
...
Emniyete gelmiştim Tan'ın söylediği gibi. İlker'in üvey annesi de buradaydı. Muhtemelen İlker'i bu gece çıkartacaklardı kadın da o yüzden gelmiş olmalıydı
"Merhaba" diye selamlamıştım kadını "Ben gerçekten çok üzüldüm. Olanları duyunca da buraya geldim" beni kolumdan tutup kenara doğru çekti
"Bana oynama aptal kız" şaşırmıştım neden bahsediyordu şimdi
"Bir yanlışınız var sanırım" sert bir ses tonuyla cevap vermiştim
"Yanlışım falan yok. Seni çok iyi tanıyorum küçük hanım. Ayağını denk al"
"Ya siz neden bahsediyorsunuz" sesim yükseliyordu
"Bizim ailemizden uzak duracaksın. Anladın mı?"
"Git gide saçmalıyorsunuz artık"
"İlker ile bir daha görüşmeyeceksin. Yoksa kim olduğunu ona söylerim"
"Sen benim kim olduğumu nereden çıkarıyorsun bir söylesene"
O sırada bir polis gelmişti
"İlker Saral'ın yakını siz misiniz?"
"Buyrun" demişti Şeyma
"Birazdan kendisini çıkaracağız. Birkaç imza için benimle gelin"
Şeyma gittikten sonra nefes almıştım. Derin haklıydı bu iş sandığımızdan da kirliydi. Bu Şeyma'nın da olayla bir ilgisi olmalıydı ve bunu hemen Derin'in çözmesi lazımdı
Şeyma imza atmaya gitmişken İlker de yanında polislerle beraber çıkmıştı
"Sevgilim" fısıldadım "Çok korktum" yüzü çok ifadesizdi sanırım içerde kaldığı içindi bana dönüp gülümsedi "Evine git hadi"
"Olmaz bırakamam seni burada"
"Yarın akşam şoför seni alacak. O zaman görüşürüz şimdi burada durman tehlikeli"
