Doğrusunu söylemek gerekirse yazarların Suna'yı kötü adam, Kaya'yı da paspas gibi göstererek karakterlerinde izledikleri yönü sevmiyorum. Ben de konuyu kendi başıma ele almaya ve kısa bir hikaye yazmaya karar verdim. Yine de Suna'nın Kaya'ya davranı...
Seyran'ın gizemli bir hastalığı yok ve o saçmalık, o bu hikayede bir orospu, o yüzden şimdiden sizi uyarıyorum.
Not: Bu bölüm tamamen Kaya'nın OPV'sidir ve şimdiki zamanda ve geçmişte şimdiki zamanda ileri geri gider, dolayısıyla herhangi bir karışıklık olursa lütfen bana bildirin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Başlık: Dönen Masalar
Kaya yatakta uzanırken, zihni düşüncelerle çalkalanıyordu, hayal kırıklığı ve kafa karışıklığı hissinden kurtulamıyordu. Suna'nın yanında olması, sıcak bedeninin kendisini ısıtması, içinde bir duygu fırtınası yarattı. Onu kaybetmekten ve istediğini elde edememekten korkarak mesafesini korumaya, etrafından dikkatle dolaşmaya çalışıyordu. Ama şimdi, onun sıcaklığını yanında hissettiğinde, fazla dikkatli olup olmadığını merak etmeden duramıyordu.
Kalbi özlemle ağrıyordu; ona uzanma ve onu yakınına çekme arzusu neredeyse dayanılmazdı. Duygularını kontrol altında tutuyor, soğukkanlı davranmaya ve ilişkilerini istikrarlı bir zeminde tutmaya çalışıyordu. Ama şimdi, ona bu kadar yakınken, içinde nabız gibi atan özlemi görmezden gelemezdi.
Yumuşak, uzun bacağı onun görüş alanındaydı ve sırtı ona dönük yatarken mükemmel yuvarlak kıçı uyluğunun yan tarafına değiyordu. Güzel kıçını hafifçe ona doğru kaldırdı ve bir bacağı battaniyenin altından dışarı çıktı. Küçük karısının tuhaf bir uyku şekli vardı; Her iki bacağını da örtmekten hoşlanmazdı, eğer yaparsa çok ısınırdı, bu yüzden serin kalmak için bir bacağını battaniyenin dışında tuttu.
Ama bu hiç işe yaramadı çünkü pijamalarındaki yeni değişiklik onu deli ediyordu. Onun için beş gün süren zihinsel ve fiziksel işkence olmuştu. Giydiği her parça bir öncekinden daha kışkırtıcıydı.
Oturma pozisyonuna geçerek ona baktı. Odadaki loş ışık onun mükemmel silüetini gizlemiyordu: şarap renginde, dantel şeritli, yandan ipek kaşkorse, göz kamaştırıcı dekolteli ve yakalı, tüy kadar hafif dantel şeritli şortlarla eşleştirilmiş. Şort çok kısaydı, yanaklarını açığa çıkarıyordu ve dantel, soluk teniyle güzel bir kontrast oluşturuyordu.
Bu yine onun hatasıydı çünkü bu gece giymesi için onu seçmişti. Ya da belki de kendisi için bunu seçmesi için onu kandırmıştı?!
O gün erken saatlerde duş aldıktan sonra banyodan çıktığında Asuman'la telefonda konuştuğunu ve iç çamaşırı mağazasını tavsiye ettiği için kendisine teşekkür ettiğini duydu. Aldığı her parçayı ne kadar çok sevdiğini ve bu gece hangisini giyeceğini tartıştığını söyledi. Kıyafetler önündeki yatağın üzerine dağılmıştı, her biri bir öncekinden daha seksiydi.
Suna, telefonda sohbetine devam ederek odadan çıktı ve onu heyecan verici diziyle baş başa bıraktı. Çok yardımsever bir koca olarak, bulabildiği en yetersiz parçayı, onun üzerinde görmeyi umutsuzca istediği parçayı seçerek onun adına seçim yapmaya karar verdi. Şimdi ise bundan büyük pişmanlık duyuyor. Kaya yüzünü sildi, kendi aptallığına karşı başını salladı ve kendisinin de onunla aynı oyunu oynadığını fark etti.
