5

203 49 48
                                    

-

"Binnie!"

Sevgilisinin adını sesleniyordu Jisung gülümseyen ama gerçekçi olmayan bir surat ifadesi ile.

Changbin duyduğu ses ile dudaklarını kıvırarak kampüsün önüne doğru ilerledi ve tatlı çocuğun yanına doğru yürüdü.

" Selam bebeğim bugün çok güzel olmuşsun." Dedi usulca Jisung'un saçlarını okşayarak.

Jisung gülümsemeye devam ederek konuştu. "Ee ozaman bir kahve içmeye ne dersin?" Changbin ise sırıtarak başını salladı.

"Tabiki de evet derim." Ardından ikili el ele tutuşarak kampüsün kafesine doğru yürümeye başladı bir yandan da gülerek yapıyorlardı bunu.

Ama bilmedikleri Bir şey vardı Lee Minho olan biteni kendi gözleriyle tamamen görmüş ve bulunduğu noktaya âdeta yerin dibine çakılmıştı.

"Jisung.." dedi Minho kırılmış ses tonuyla yalnızca kendi duyabileceği bit şekilde, ardından devam ettirdi. "Yine ona gittiğini biliyordum ama bu kadar hızlı olacağını düşünmemiştim."

Ardından gözünden bir damla yaş süzüldü büyüğün gözlerinden ve ağlamamak icin başını eğdi.

Ardından ellerini gözlerime götürüp yaşları siliverdi.

Minho kendini toplamaya çalışırken arkasından hızlı adımlarla koşan Hyunjin onu gördüğü gibi yanına doğru ilerleyip arkasından sarıldı ve onun başını düzeltmesini sağladı. "Minho.. buraya gelmemeliydin." Dedi oğlan kırılmış olana bakarken.

Minho ise kısa bir çekip başını ona doğru kaldırdı ve konuştu. "Yinede ben bilmiyorum Hyunjin."

Hyunjin ise üzgün gözlerle Minho 'ya bakarak onun mutsuzluğunu biraz olsun giderecek şekilde gülümseyerek elini tuttu ve okşamaya başladı.

"Hadi gel soğuk çay alalım." Dedi Minho 'nun kolundan tutarak kendisinin peşinden sürüklerken.

---
"Binnie! bugün daha bir komiksin biliyor musun?" Diyerek gülümsedi Jisung karşında oturmuş kahvesinin sıcaklığına söven Changbin'e bakarak.

"Sus çok sıcak bu." Dedi Changbin üfleyerek ardından gülmeye başladı.

"Of sus sıcak değil bir kere hepsini teklemeye çalışan sensin." Dedi Jisung koca oğlana bakıp sırıtarak.

"Of sus şapşal çocuk." Changbin Jisung'a alaycı bir tavırla bakarak kahvesini yudumlamasini izledi. O sırada Jisung onu izleyen gözlere bakarak gülümsemeye başladı.

"Ya Changbin suratımda birşey mi var?"Changbin alaycı bir tavırla konuştu.

"Hayır güzelim öpülesi dudaklarına bakıyordum. Özlemişim aslında onları."

Dedi sırıtarak sonrasında Jisung'a doğru eğildi ve dudaklarını birbirleriyle buluşturdurdular nazikçe.

Ardından geri çekilme Changbin ve Jisung ise bu küçük öpücüğün etkisinde kalıp boş boş sırıtmaya devam etti. Düşündüğü tek şey Changbin iken Minho'nun dedikleri aklına bile gelmemişti.

Jisung o derece kördü işte gözündeki göremeyen, uzağındaki için herşeyi boşvere bilen biriydi.

Bu hikayenin zavallısı olan kişi Han Jisung değil. Başından beri onu bekleyen enayi Lee Minho'du

---

Bu bölümde bu kadar
sürdü kısa ve öz

Oy sınırı: 30
Yorum: 30

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 10 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Delete Message'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin