ayak kölesi yapılmak

kaç yada kabullen

Ağrılarım devam ediyordu doğru dürüst uyuyamamıştım servise bindim yolda uyumaya çalıştım sırtım çok yanıyordu ilk 2 ders bedendi yorgunum sınıfta durabilir miyim dedim beden eğiti öğretmenimiz Cansu hoca genelde kötü biri değildir ama disiplinlidir "derse girmen zorunlu canım elinden geleni yap 2. saat serbest bırakıcam oturursun o zaman köşede" dedi mecburen kabul ettim koşuyla başladık kırbaçlanan ve dayaktan moraran yerlerim ağrıyordu ama mecburen koştum birkaç ısınma hareketi yaptık serbest bıraktı sonra hoca bende soyunma odasına gidip üstümü değiştirdim yaraları görmesinler diye erken gittim çıkışta selinle karşılaştım "nereye böyle?" dedi "yorgunumda hocadan izin aldım erken çıkıcaktım" dedim neden hesap veriyorsam artık "hmm peki çok susadım bende su alacaktım kantinden alıp gelsene bana" dedi olmaz diyecekken dün yaşananların psikolojimdeki etkisiyle karşı cinsten birine karşı çıkmaya irademin olmadığını fark ettim "olur" dedim üst kata çıkıp su aldım seline getirdim aldı elimden soyunma odasının dışındaki banklardaydık oturup suyu içmeye başladı bende ayakta onu izliyordum suyu bitirdi şişeyi bana uzatıp "gidip atsana bunu" dedi çöpe atıp geldim "niye geri geldin he hazır gelmişken voleybol oynarken ayağımı incittim sanırım bir bakar mısın?" dedi bu kadarı fazlaydı artık ama iradem sanki benden alınmıştı ayak demesiyle başıma gelenler gözümün önüne geldi titremeye başladım itiraz etsem birine söyler miydi ne tepki verirdi ya annem veya emel hoca öğrenirse niye öğrensinler ki? düzgün düşünemiyordum "ol..ur bir bakayım" dedim neden dedim ki bunu aynı sınıfta olduğum bir kıza sevgilim hatta arkadaşım bile olmamasına rağmen hizmet ediyordum hatta beden dersinden sonra ayakkabısını çıkarıyordum etrafa baktım  "kimse yok merak etme ders başladı 40 dk gelmezler" dedi 40 dk yı bilerek mi söylemişti ne planlıyordu ayakkabısına yönelmiştim bile geri dönüş yoktu dizlerimin üstüne çöktüm bankta oturuyordu yukarıdan beni küçümseyici bir bakışla izliyordu bağcığını çözdüm cebinden telefonunu çıkarıp ilgilenmeye başladı yavaş ve dikkatli davranıyordum yavaşça ayakkabıyı çıkarttım "of" dedi "acıdı mı neresi" dedim "topuğumda çorabı çıkarıp baksana" dedi burnuma ayağının kokusu geldi daha önce kokladıklarımdan daha kötü değildi ama çok ağırdı spordan hemen sonra olduğu için koku çok tazeydi pembe bir çorap giymişti tabanları hafif kararmıştı bileğinden tutup çorabı topuğundan geçirdim tamamen çıkartmadım "hafif kızarmış" dedim "hepsini çıkar hava alsın" dedi yüzüne baktım ciddi gibiydi yavaşça çıkardım "off fena terlemiş ayağımda ya baksana çoraplar kokuyo mu" ayağıyla çorabı yüzüme gerçekten kokuyordu "biraz kokuyor" dedim kahkaha attı "sessiz ol biri duyacak" dedim "noldu duyarsa utanıyor musun yoksa benim ayağımı kokladığın için bile çok şanslısın" dedi bunu hiç beklemiyordum ama bozuntuya vermedim "topuğunda çok sıkıntı yok gibi çok acıyorsa revire gidelim" dedim "revire gerek yok biraz masaj yapsan geçer" dedi "emin misin revire bi götürelim" diyip kurtulmaya çalıştım ama işe yaramadı öbür ayağını da uzattı telefonunu gösterdi çorabını çıkartırken ve koklarken videosunu çekmiş bana gösterdi yüzüm kıpkırmızı oldu öbür çorabını gösterip "çıkart" diye emir verdi çıkartıp masaja başladım bir bu eksikti ayağındaki teri hissedebiliyordum elimde yaklaşık 10 dakika devam ettim "dur tamam yetti öp şimdi fotoğrafını çekicem" dedi "o kadar değil lütfen yapma yalvarırım" dedim ayağını dudaklarıma koydu telefonu kaldırıp fotoğrafımı çekti tepki veremedim elinde zaten videom vardı bu olanların emel hocayla bir alakası mı vardı diye düşündüm evde olanlar yetmezmiş gibi okulda da ayak öpüyordum "neden yapıyorsun " bunu diye sordum "senin doğuştan ezik olduğunu farketmiştim zaten ne istersem yapacağını biliyordum küçükten başladım ve sen itiraz bile etmedin sana ne istersem yaptırabileceğimi biliyordum video ve fotoğraflarında elimde olduğu için artık istesen de itiraz edemezsin bana bundan böyle ne istersem onu yapacaksın anlaşıldı mı?" diye sordu kafamı salladım çantasından 1 çift çorap çıkardı "ayaklarımı temizle de şu yeni çorapları giydir böyle dolaşacak halim yok" dedi "nasıl temizleyeyim" dedim "dilinle temizle salak" dedi mecburen yaladım ayaklarını biri gelicek diye korkuyordum hızlıca baştan aşağı yaladım tadı öncekilerden farklıydı sanki daha güzeldi "tamam giydir şunları ders biter birazdan" dedi çorapları giydirdim eski çorapları bana verdi ve bende kalacaklarını söyledi cebime attım ve sınıfa çıktım okulda da rahat değildim artık sanki ne kadar dominant ayağını yalatmak isteyen kadın varsa kendime çekiyordum yada ezik olduğum için beni fark edip kullanıyorlardı benden faydalanmaya çalışmayan tek kadın matematik öğretmenim Aysun hocaydı dersimiz matematikti sınıfa girdim selin yanıma oturdu "mertle konuştum artık burada ben oturuyorum " dedi kafa salladım çok korkuyordum ya bir şey yapmamı isterse derste ya ötekiler olayı anlarsa ders başladı selin derste bilerek ayağını bacağıma sürüyordu çaktırmadan yere bir şey atıp alsana diyip ayağınının altını yüzüme sürmeye çalıştı napıyorsun dedim sessizce "ne o rahatsız mı oldun sabah ayağımın altını yalıyordun" yüzüm kızardı "merak etme aramızda kalıcak bu durum ama beni kızdırma ne istersem yaparım sana anlıyor musun" dedi sessizce kafamı eydim derse odaklandım. ders çıkışı Aysun hoca mertle selin yer değiştirmiş ne oldu? dedi selin göremiyormuş arkada yanıma geçmek istedi dedim "yakın duruyordunuz selinle bu durumun derste ilgini dağıtmasını istemem" dedi "yok ilgimi dağıtmıyor soru soruyor bazen yardımcı oluyorum o kadar" dedim "*güldü tamam sana güveniyorum" dedi 2. matematik dersi başladı hoca ödüllü bir soru soracağını söyledi kimse bilemedi ben buldum cevabı elimi kaldırdım "söyle bakalım cevabı" dedi söyledim "tebrikler" dedi ders sonrası gel kantine gidelim ödülünü vereyim dedi ne sevdiğimi sordu gerek yok fln dedim tamam ben seçiyorum o zaman dedi tost aldı bana oturduk yedim sohbet etmeye başladık genel hayattan dersten konuşuyorduk bana insan gibi davranması çok hoşuma gidiyordu onunda hoşuna gittiği belliydi hiç bitmesin istedim teneffüs fakat zil çaldı biyoloji dersimiz vardı malesef sınıfa gittim emel hoca geldi ben göz göze gelmemeye çalışıyordum dersi can kulağıyla dinleyip not alıyordum emel hoca seline kızım niye yerini değiştirdin? dedi  "arkadan göremiyordum hocam mert'e rica ettim kabul etti" dedi 1. ders bitti selin emel hocadan korkuyorsun heralde böyle dinlediğini görmemiştim biyoloji dersini dedi kafamı salladım "niye konuşmuyorsun elimde videon var diye benden nefret etmen mi gerekiyor" dedi anlam veremedim söylediğine benden nefret etmiyor muydu acaba? "yok yorgunum sadece birde benle konuşmak istemezsin diye düşünmüştüm" dedim "neden ki o şeyleri seni sevmediğim için değil sana sahip olmak için yaptım" dedi duyduklarıma inanamadım benden mi hoşlanıyordu ama neden? "nasıl yani.." dedim "sende farklı bir şey var başkası için yaşayabilecek birisin parayla insanları kendine bağlamak kolay ama bu sadece geçici oluyor ama seni kendime sınırsız bir şekilde bağlamak sana sahip olmak istiyordum anladın mı bana değer vermen kendi isteklerin üzerinde görmeni istedim" dedi söylediklerini düşündüm amacı bana zarar vermek değildi emel hocamın aksine beni önemsiyordu sanırım ama ben bunu istiyor muydum? derin derin düşünürken selin "yaşadıklarımızdan sonra benden nefret ettiğini söyleyebilir misin seni test ettim ne istersem yaptığını gördüm daha da ileri gidip aradığım kişi olduğunu düşünmek çok mu yanlış? eğer istemiyorsan şimdi söyle videoyu silerim ve olanlar aramızda kalır yada benim olursun sana zarar vermem ama ne istersem onu yaparsın senin için neyin iyi olduğunu ne olman gerektiğini söylerim düşünmene gerek kalmaz kendini bana teslim edersin bildiğin gibi babam zengin seni sömürmek gibi bir niyetim yok evde de işlerinin yolunda olmadığı ortada bizde kalırsın kimse bize karışmaz babam genelde iş için yurt dışında oluyor annemle de boşanmışlar benim himayem altında mutlu olabilirsin ne dersin?" dedi dilim tutuldu ne diyeceğimi bilemedim böyle yaşamaya alışmıştım ve selin en azından bana değer veriyordu peki annem ne olucaktı daha önemlisi emel hoca ne olacaktı annemin emri altından çıkmama izin vermezdi başıma gelenleri seline anlatmalı mıydım? dediklerinde ciddi miydi? kaçış yolum bu olabilirdi yüzünde cevap bekleyen umutlu bir ifade ve sevgi vardı...