Bölüm 3 : Saçmalamayın!

161 19 230
                                    

Selam.

Alaz Alaz' ın  üçüncü bölümüyle beraberiz.

Evet bu ara diğer kitabımı boşladım ama onu bir sezon finali gibi düşünebiliriz.

Şuan bir süre bu kitaptan ilerlemek istiyorum.

Bölüm şarkımız: Yalancı Bahar( Aşkın Nur Yengi)

Bölüm emojimiz: 👌

İyi okumalar...

------------------------------------

Restoranı inceledim. Ahşap renginde iki katlı bir mekandı. Kapıları ise camdandı. İçerideki masalar da ahşap tonlardaydı. Tatlıydı yani. İnsanlardan uzak, ikinci katta köşedeki bir masaya yerleştik. Sığmayacağımız için garsonlar iki masayı birleştirmişti. Kızlar bir tarafa, erkekler bir tarafa oturmuştu. Biz yine Ahmet'le karşı karşıyaydık ve bu hepsinin sırıtmasına sebep oluyordu.

Garsonda serpme bir kahvaltı istedikten sonra sohbet etmeye başladık.

"Ya Feride, sizin Burak'la aranızda ne var? Bize olduğundan çok daha samimi davranıyor sana." dedi Yaren. Bakışları alttan alttan Ahmet'e kaydığında tepkisini ölçmek için yaptığını anlamıştım. Ahmet'i süzdüğümde sinirle yumruklarını sıkıp, ağzında bir şeyler gevelediğini fark ettim. Keyifle gülümseyip, konuşmaya başladım.

"Ya aramızda bir şey yok aslında. Niye samimi davrandığını da anlamış değilim. Galiba hoşlanıyor benden." dediğimde Ahmet'in alaycı gözleri beni buldu. Ağzından tek bir kelime dahi çıkmasa da, gözlerinin "Yok ya!" dediğini anlamak zor değildi.

" Olabilir valla. Sana hayranlıkla, aşkla bakıyor." dedi Aysude. Amaçları belliydi.

"Lan siz daha dün Ahfer diye dolaşıyordunuz. Ne oldu bugün?" diye sordu fanatik Ahfer'ci Mert...

"Ay biz umudu kestik artık. Burfer'ciyiz." dedi Sıla da. Ahmet mal gibi bakıyordu, inanmaz gözlerle. Kendimi tutamayıp güldüğümde bakışları bana döndü. Ablam da anlamıştı, anlatmıştık ona da Ahmet'i kıskandırma planımızı.

"Saçmalamayın! Ne Burferi? Adlar bile uyumuyor ıy! " dedi Haldun. Aşırı komiklerdi.

"Feride sen sürekli kızardın, gıkın çıkmadı şimdi. Hoşuna gitti herhalde." dedi Ahmet imalı bir ses tonuyla. Gittikçe keyif alıyorum ben bu işten ya!

"Yani... Birinin seni sevmesi senin de hoşuna gitmez mi?" dedim iğneleyici ses tonumla.

"Gitmez! Yani ben sevmiyorsam gitmez." dediğinde gülümsememi gizlemeye çalışıyordum.

"Hem konu bu değil ki!  Ben sizi shiplemelerinden hoşlanıp hoşlanmadığını soruyorum." demesiyle derin bir nefes aldım.

"Ne duymak istiyorsun Ahmet? Ha... Ne duymak istiyorsun?" dediğimde susuyordu. Devam ettim.

"Eğer duymak istediğin ,onu sevip sevmememse ; evet, sevmiyorum! " Yüzüne keyifli bir gülümseme yayıldı. Ne yalan söyleyeyim,  hoşuma gidiyordu.

"Lan benim kafam allak bullak oldu amına koyayım! Kim kimi shipliyor, kim kimi seviyor, kim kimi kıskanıyor? Çorba oldu." dedi Emre. Güldüm istemsiz.

"Durun bir dakika. Eğer siz cidden o kurbağayla shipliyorsanız Feride'yi, ben sizinle arkadaşlığımı bitiririm." dedi. Ben alaycı beklerken, onun sesi gayet ciddiydi. Alayla güldü Sıla.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 06 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ALAZ ALAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin