1- Unutulmuş

177 10 16
                                    

Çalma listesi:

Adını Başkasının Koyduğu Çocuklar
Doldum
Yanmış İçinden
Orda Ortada

Bunların hepsi Adamlar'ın şarkıları.

"Ulan bitmek bilmedi de iyi sürüsü! " kafamı tekrar kendime siper aldığım kayanın arkasına koyarak mermi sayımı hızlıca kontrol ettim.

7 mermi artı 2 şarjör kalmıştı.

"Hassiktir! LAN NERDEN ÇOĞALIYO'NUZ AMINA KOYAYIM?! ARKADAN *ENİK MI DOĞUYO'? "

(Enik= Köpek yavrusu)

Kafamı tekrar çıkararak 3 kişiyi yere serdim.

"Nerde kaldı lan helikopter?! "

Kafamı birdaha çıkararak bu sefer 4 kişiyi serdim.

Şarjör bitti...

Hemen hızlıca siper aldığım kayaya daha da sokularak şarjörü yeniledim.

Hızlıca olduğum kayadan fırlayarak çapraz bir şekilde koşarak başka, büyük bir kayaya saklandım. Burası hem kaçmam için daha iyiydi hem de göze daha az çarpıyordum.

Tam kafamı yine çıkarıp vurmaya hazırlanmıştım ki helikopterin sesi uzaklığından ve silah sesleri dolayısıyla kulağıma boğuk bir şekilde girdi.

Allah'ım, lütfen ellerinde roket atar olmasın...

Helikoptere kurşun işlemezdi ama roket atar izini bırakır siktirip giderdi.

Tam benim olduğum yerin 10 metre havada durduğunda ilk önce kapısı açıldı. Yukarıdan mermi yağmuru it sürüsüne doğru yağarken ben arada çıkıp 2-3 leş alıyor, halatın atılmasını bekliyordum.

Son şarjördeki mermi de bitince tam anlamıyla kenara giderek bekledim. Hala atılmadı.

3 dakika geçti, yok.

4 oldu, hala yok.

10 dakika,

Yok...

Ben orada halatı tam 30 dakika bekledim.

30 dakika bekledim...

Helikopter içerisinden bir asker kafa uzattı. Yüzünde ne maske ne de kafasında kask vardı. Ama ufak ta olsa Oradan üniforması gözüküyordu. Oradan belli oluyordu yani asker olduğu.

Asker, kısa bir süre bana baktıktan sonra elini kulağındaki kulaklığa götürerek bir şeyler söyledi. Ardından kim ne dediyse suratı dondu. İfadesi hissizlikten arındı ve şaşkınlık ile beraber nefret gözlerim önüne serildi. Karşındaki kim ise ona bağırmış olacaktı ki sesi bana ulaştı.

Söyledikleri kelimelerden sadece birkaçını ayırt edebildim.

"Komutanım .... Nasıl ... Bırakmak ... Şarjör... "
("Komutanım biz onu nasıl bırakalım, o kadar geldik bırakmak için mi geldik?! Şarjör ve mermisi bitti! ")

Aklımda askerin söylediklerinden duyduğum kadarını bağlaştırmaya çalışırken helikopterdeki asker içeri girdi ve kapıyı kapattı.

Kaşlarımı çalarak ayağa kalktım. Bütün itler temizlenmişti, o yüzden rahattım bu kadar.

Helikopter benim olduğum yerden ilerlemeye başladığında bağırdım;

"LAAAN! BEN BURDAYIM YA AMINA KOYDUĞUM! " Helikopter kısa süre içinde gözden kayboldu. Ben se ellerim yumruk, gözlerim kapalı öylece bekliyordum.

KOR ATEŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin