4

14 4 3
                                    

Arkadaşlar oy vere bilir misiniz şimdiden teşekkürlerr🤍


Hyunjin hâlâ gelmemişti bende kafamı sıraya koyup dersin başlamasını bekledim.Dersin başlamasına 1-2 dakika kalmıştı.Yan tarafımda hissettiğim beden ile yan tarafıma baktım bu hyunjindi.Sanki bir şey diyecek gibi bakıyordu ki anında hoca sınıfa girdi ve yavaştan derse başladı bakışlarımı hocaya çevirdim ve dersi dinlemeye başladım ama hâlâ hyunjin bakmaya devam ediyordu.Tek istediğim şuan dersin bitmesiydi. Zorda geçse dersin bitmesine az kalmıştı.Açıkcası bıkmıştım gerginlikten kendimi kasmaktan.

Ve zil çalmıştı aniden sıramı topladım ve çantaya atıp sınıftan çıktım o ise arkamdan baka kalmıştı.Koridorda hızlı bir şekilde ilerlerken aniden omuzumdan tutan elle hızla arkama döndüm ve elin sahibine baktım.Sükür ki aklımdaki kişi değildi.Jisung bu gerginliğime anlam veremeyerek 'ne oldu' der gibi bakmaya başladı sonra konuştu.

"Noldu amk ne bu gerginlik?"

"Yok bir şey"

Dedim ve daha fazla sorgulamasını istemediğim için ilerlemeye başladım.

"İyi o zaman neden bizi beklemeden aniden çıktın sınıftan lan insan bı bekler be ayıp"

Demesiyle göz devirip cevap verdim.

"Abartma be sadece hemen eve gidip dinlenmek istiyorum"

"İyi tamam ama diğerlerini de bekleyelim"

Dedi ve beklemeye başladık.Biraz bekledikten sonra diğerleride gelmişti ve yavaştan ilerlemeye başladık.Evin önüne geldiğimiz esnada kapının önünde duran birini gördüm ve takmadım bile biraz daha ilerledigimizde şaşkınlıkla karşımdaki bedene baktım o neden buradaydı? Ne için gelmişti? Evet bu hyunjindi anlamsız ifadelerle ona bakarken konuştu.

"Çocuklar maalesef felixi 2-3 saatliğine sizden alıyorum"

Dedi ve bileğimden tutup yanına çekmişti beni.Şaşkınlıkla hyunjine bakarken bizimkilerin mutlu olduğunu gördüm vay anasını bunlarda dünden meraklılar dedim içimden ve jisung konuştu.

"Tabii paşam al senin olsun"

Dedi ve sırıtarak bana baktı.Ona ölümcül bakışlar yolladım ve hyunjinden bileğimi kurtarmaya çalıştım.O kadar sıkı tutuyordu ki bıkkınlık la konuştum.

"Hyunjin bırakır mısın bileğimi acıtıyorsun!"

Dememle sadece bakmıştı.Ondan nefret ediyorum hangi hakla bunu yapa bilirdi ki?.Yürümeye başlamıştı ve bende arkasından zorda olsa ilerlemeye başladım.Birden yanımızda duran araçla bana baktı ve içine binmemi bekledi ben ise ona nefretle bakmaya devam ettim. Binmeyeceğimi anlayınca kolumdan tuttu ve beni içeri geçirdi oda binince araç ilerlemeye başladı.İkimizde çıt ses çıkarmamıştık sessizliği bozan o oldu ve konuştu.

"Felix merak etme sana bir şey yapmayacağım sadece konuşmamız gereken bazı özel şeyler var ve senin bunu bilmen lazım bana güvene bilirsin"

Dedi ve gülümsedi.Ne konuşacaktık ki? Benim neyi bilmem lazımdı? Ve ona güvenmek mi hah düşüncesi bile korkunç!

"Neden sana güveneyim ki?Ve konuşmak için neden kapının önüne kadar geldin?Okulda da konuşa bilirdik?"

Dememle göz devirmişti ve konuştu.

"Benden kaçmasan zaten söyleyecektim ama daha farkına varmadan aniden gidiyorsun felix ayrıca sana özel dedim okulda konuşamazdık"

Dedi buna karşılık hiç düşünmeden aklımdan geçenleri dile getirdim.

"Bir kere senden kaçmıyorum hwang. İkincisi okul dışında özel ne konuşa biliriz ki? Ne ara okul dışında konuşur hale geldik? Ve şuan nereye gidiyoruz?"

Dememle ofladı ve yanıt verdi.

"Çok soru soruyorsun"

"Hayır sadece bilmem gereken bazı şeyler"

İnsanı delirtmeyi çok iyi beceriyordu ama sakın olmam lazimdi.Yanit vermesini bekledim ve bana bakarak konuştu.

"Sadece sus"

Dedi kesin bir şekilde sonrasında dışarıyı izlemeye başladı bir süre sonra bir evin önüne geldiğimiz fark ettim.Hyunjin arabadan inince boş boş ona baktım ve bana bakarak konuştu.

"Davetiye beklemiyorsun değil mi?Hadi insene"

Demesiyle göz devirdim ve araçtan indim.Bakışlarımı karşımdaki eve diktim ve çok hoş gözüküyordu aniden sordum.

"Burası senin evin mi?"

Dememle kafasını aşşağı yukarı sallayınca emin olmuştum.Açıkcası evi çok güzel duruyordu kapıya doğru ilerleyince onunla gittim ve içeri girdik dışı gibi içide çok güzeldi.Montumuzu asıp evi incelemeye başladım sonrasında konuştu.

"Düş peşime bakalım"

Demesiyle arkasından ilerledim ve odasına geldigimizi anladim ve karşımdaki beden konuşunca ona doğru baktım.

"Sen dur buradan ben atıştırmalık getireyim acıkmışsındır"

Demesiyle kafamı olumlu anlamda sallayıp gitmesine izin verdim.Odayi biraz inceledim dogrusu klasik bir oradaydı tek farklı sey neredeyse her şey siyahtı.Aniden içeri giren hyunjine baktım ve masanın üstüne yerleştirdi yiyecekleri ve oturdu bende tam karşısına oturdum ve biraz bir şeyler yiyip konuşmuştu.

"Felix sana söyleyeceklerim normal şeyler değil ama bunu yapmak zorunda değilsin sadece bilmeni istiyorum ve yapacağın her seyin arkasındayım arkadaş olarak"

Deyip göz kırpmış ve tebessüm etmişti. Açıkcası anlamamıştım hiç düşünmeden lafa girdim.

"Öncelikle bu kadar önemli olduğunu bilmiyordum ve ben ne yaparsam yapayım her yaptığım şeyin arkadasındayım sana gerek yok sağol"

Dememle bana boş boş bakmıştı.Ardından tekrar konuşan ben olmuştum.

"Artık anlata bilir misin?"

Dememle kafasını aşşağı yukarı salladı ve anlatmaya başladı..

Selamm öncelikle hyunjin burada ne kadar samimi davransada felixe karşı hisleri yok aynı şekilde felixinde ve bu özel konuyu gelecek bölümde anlatıcam bu kadarr oy vermeyi unutmayın bye🌟

Kullandın mı beni?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin