bölüm 9

27 5 2
                                    

Hongjoong: "Şokunuzu dışarda atlatında beni asistanımla yanlız bırakın programımın üstünden geçmesi lazım değer işleri zaten Wooyoung ve Yeosang öğretir"

Cümlesinden sonra odayı ölüm sessizliği bürüdü resmen. Herkes fısıltılar ile odadan yavaş yavaş çıkarken gözlerinde tek gördüğüm meraktı ama işin kötü tarafı bu merak benim bile tüm vücuduma yayılmıştı

"Şehir dışı zırvalığını geçtim asistan saçmalığı ne ben kimsenin asistanı falan değilim"

"Asistanım değilsen bile ev sahibinim yani otomatikman yine patronun oluyorum"

derken oturduğu koltukta soğuk ve kibirli gülücükler atıp duruyordu

"Her şeye böyle tehditmi edeceksin keşke ödemeseydin emrivaki yapan sensin benmi dedim git öde diye ne yaparsan yap ben hiçbir yere gitmiyorum" diyip sinirle ayağa kalktım tam kapıya yaklaşmışken sesiyle durdum

"Tehdit falan etmiyorum gitmen için patronun olduğunu hatırlatıyorum o kadar ne olur gitsen ben kötü biri değilim sadece seninle vakit geçirmek istiyorum"

"Bu ne saçma cümle benimle neden vakit geçirmek istiyorsun çabuk açıkla"  karşımda bir adım mesafe olduğunu fark ettim ne zaman gelmişti dibime kadar yine bu aptal kalp atışlarım neydi peki kim açıklayacaktı böyle atmasını niye aklımı karıştırıp duruyordu bu adam en ufak hareketinde ama ben başka birini....

"Neden olucak ilk defa kıracım şirketimde çalışıyor uğraşacak kimse yokta ondan" her cümlesinde dahada mesafeyi 0'a indiriyordu dudağında kocaman gülümseme ile birlikte niye kımıldayamıyorum durduğum yerden bir adım bile atamıyorum gerçekten aklımı bukadar karıştırması hiçte iyiye işaret değildi

"Ne oldu kafanda saçma sapan hikayeler yazmaya mı başlamıştım yoksa merak etme o kadarda ilgi çeken birisi değilsin öyle olsan bile benimkini çekmişsin yani defileye geliyorsun konu kapandı"

Bu egoist tavırları ile karşımda böyle konuşurken elimdeki vişne suyu ile kısada olsa göz göze geldim tekrar yapsam ne kayberderdim yapmadığım şey sanki yüzümde uzak tebessüm belirtirken oda hemen anlayıp vişne suyu tutan elimin üstüne elini yokdu

"Sakın düşündüğüm şeyi yapıyım deme inan bu sefer yanında sadece soyunmakla kalmam-"

"Ne yaparsın gömleğini çıkartıp temizlememi istersin yoksa evdenmi atarsın" endişelendigini görmemle keyfim yerine gelmişti ciddi olduğumu anladığına sevindim yoksa gerçekten yapact-

Yavaşça yaklaşıp biraz egilip dudağımın sol kenarından dudakları ile hafif bir baskı uyguladı hemen sertçe itip uzaklaştım ve hiç bir şey demeden odadan hızla çıktım

Çıkmadan önce nemi yaptım aklımdan geçenleri tabiki vişne suyunu üstüne döktüm düzeltmem gerekirse bildiğin boşalttım

Ne cüret bana bunu yapabiliyor bu cesareti nereden hak görüyor kendinde  ben uzaklaşmaya çalıştıkça her an dibimde bitiyor

Wooyoung ve Yeosang yada her kimse öyle hareket yaparsa şimdiye çoktan yumruğumu geçirmiştim ama başka şaşırdığım konu ise buydu niye onun karşısında put kesiliyordum niye tek bir reaction veremiyordum

Ya durmak bilmeyen kulaklarımın zarını patlatan kalp atışlarım nasıl olabilir bu nasıl etki yaratabilir üstümde nasıl bu kadar aklımı karıştırabilir

Düşüncelerim ile şirketin cafesinde elimde kafve bardağı ile otururken Wooyoung geldi benim için endişeli gözüküyordu

"Odada ne oldu ne konuştunuz çıktığından beri fazla düşünüyorsun"

Cümlesini bitirip yanımdaki sandalyeye oturdu yüzüne bakmadan konuştum bende

"Beni nasıl bir duruma düşündüğünüz farkında değilmisiniz her ikinizde"

"Aslında Hongjoon~ssi çok iyi biridir o kadar iyiki kardeşlerine kuzenlerine sert davrandığı kadar çalışanlarına bile davranmıyor çok iyi patronunuz var öyle olmassa ne diye seni buraya gelmeye ikna etmeye çalışalım ama niye sana öyle davranıyor bende bilmiyorum belki gerçekten-" diyip susutu tesettür etti konuşmak için

"Konuş konuş överken susmuyordun"

"Belki gerçekten sana ilgisi vardır olamazmı"

Sonunda söylediği şeyle dönüp ona baktım

"Olsa ne olacak benim zaten bir sev-"

"Biliyorum sanki ilişkiniz yıkılmaz dağ aylardır şehire gelip seni görmüyor bile"

"Ama arayıp konuşuyoruz haksızlık etme o beni seviyor ve sevdiğini her zaman gösteriyor vakit bulursa geliyor sen görmüyorsundur"

"Onun seni sevdigini söyledin peki sen seviyormusun hyung?"

Tanıdık sesle o tarafa baktım çoktan elinde sandalyesi ile yanımıza gelip oturmuştu bile Yeosangın sorusu karşısında düşündüm buna hemen cevap vermem gerekmiyordu eskiden veriyordum oysaki ne oldu bana böyle

"Yada Hongjoong~ssi sana yaklaştığında nasıl hissediyorsun" aklımı bulandıran soru bu sefer Wooyoung'dan gelmişti

"Hiç bir şey hemde hiç nasıl hissetmemi bekliyordunuz benimde ondan etkilenmemi benim zaten bir sevgilim var patronunuz sadece benimle uğraşıyor bundan başka bir cevap olamaz sizde kendi düşüncelerinizi kendinizde saklayın" sert sesimle ayağa kalktım

"Pekala sorun yoksa hafta sonu bizimle geliyorsun"

ağzımı açıp Wooyoung cevap verecektim ama hemen konuşmaya devam etti

"Sakın cevap verme hyung zaten bizde orada olacaz niye bu kadar gerildin anlamadım sende şirketten birisin sonuçta gitmemek için bir bahane yok biz gidince ne yapacaksın şirkette tek başına mı çalışacaksın yada evdemi kalacaksın her ikisi seçenektede bizsiz kalacaksın biz yanındayız zaten en kötü ne olabilir hem senin içinde değişiklik olur ne olur gelsen"

"Buradaki pozisyonumu unuttunuz herhalde asla onun asistanı olarak oraya gitmem"

En son Yeosangda yerinden kalkıp konuştu

"Zaten bir şey hissetmedigini söyledin ne var bunda sadece borcunu ödemek için çalıştığın bir patronun olduğunu düşün bu kadar. Yoksa gerçekten ona-"

"Tamam uzatma geleceğim"

Tam gidecekken telefonuma gelen mesajla durdum ve sandalyeye geri oturdum Yeosang ve Wooyoung benim durduğumu görüp duracaktılar ama Wooyoungı San aradığı için gitmek zorunda kaldı ve Yeosang peşinden gitti

●●●

Hongjoong
Niye kaçtın
Hadi gel bu safer üzerimi kendim temizledim


●●●

Ficten sonra cb Work olması beni bitirdi Hongjoong çok hot
(Work stream)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 03 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Vişne Suyu Ve Tereyağı | SEONGJOONG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin