Bölüm1- Güç de neymiş?

13 1 0
                                    


-Devamı gelemeyebilir, deneme yazısıdır... -Güçsüz Prenses-

"Bu çocuğun neden gücü yok!" diye kükredi babam. İrkildim. Çok sesli bağırmıştı. Güç... Güç şart mı? Bunları çekmem için şart mı? Neden yani bir tek güçsüz doğan ben miydim? Yoksa çekmek zorunda mıyım?

Karşımda elinde hiçbir şey olmayan biri vardı. Ve bana saldırıyordu. Bu en ilginç olandı. İçindeki gücü nasıl ortaya çıkarmayı başarmıştı. 

Bana doğru fırlattığı alevlerden kaçınmak için doğru zamanı kavrayıp, ona göre hamle yapmam gerekti. Yoksa bu eğitimden de yaralı ayrılacaktım.

Karşımda duran tanımadığım-alıştırmadan önce ismi söylenmişti ama hatırlamıyorum- adam bana doğru hamle yaptı. Kaçınmak için sağa hızla çıkıştım. Adam bu sefer de benimle neredeyse aynı hızda bir alev topu fırlattı.

Ayağımı zemine sıkıca yapıştırdım ve vücudumu hızla ileriye attım. Alevin sıcaklığını çok yakınımdan hissetmiştim. Kafamı çevirdiğimde kurtulduğumu farkettim. Nefesimi vererek diğer hamleyi bekledim.

Gözümü kırpmam büyük bir hataydı. Fırlatılan alevin sıcaklığını kolumda hissettim. Tenimde hissettiğim soğuk sonrasında ise sıcak his... Canım yanıyor, kolum acıyordu. Ama babamın ve annemin karşısında haykıramazdım. Ağlayamazdım. Her ne olursa olsun.

Sol elimi sıktım. Tırnaklarım avuç içime battı. Dudaklarımı birbirine bastırdım. Ses çıkarmamalıydım. Gözümden yaş akmamalıydı. Acıyordu. Kolumda karıncalanma olmaya başladı. Acıyı az olsa da hissetmiyordum artık. Nefes alarak babama doğru döndüm. 

Babam asık suratıyla bana bakıyordu. Lanet olsun! Neyi yanlış yapmıştım? Ağlamamıştım. Haykırmamıştım. "Neden yapamadın?" sert siyah gözlerini bana dikmişti. Bende onla göz göze geldim. Yanmış olan sağa kolumu gösterdim.

Gözlerinde herhangi bir endişe belirtisi yoktu. İçimdeki nefret duygusu büyüdü. Dişlerimi sıkarak babama bakmaya devam ettim. Başını iki yana salladı. Gözlerimi ayırmadan bakmaya devam ettim. "Güçsüz olduğun için, içindeki o parça boş olduğu için Valencia." 

Gene konu benim güçsüz olmama bağlanmıştı. Ne güçmüş be! "Ne yapmam gerek yani baba?" diye sordum sert bir ses tonuyla. Güçsüz olabilirdim. Ama bana kendi gücüm yeterdi. Gerisine ihtiyacım yoktu.

Ne yani illa bir maçı kazanmam için özel bir güç mü kullanmam gerekti? Oflayıp bana döndü "Gerçekten lanet bir kızsın!" Sesimi taklit ederek "Ne yapmam gerek yani?" dedi. İçimdeki intikam alevi büyüdü. Ama sesimi çıkarmadım. Doğru ben güçsüz bir kızım. 'Ben kendi gücüm olsa yeter' diyen bir salağım.

"Gidip daha fazla çalışmalısın! Senin önüne bütün imkanları koyuyoruz kızım. Yakında bu ülke sana kalacak. Kendine gel!" Şuan babamla turnuva yapsak güçsüz, rahatça kazabileceğime inanıyorum.

Herhangi bir cevap vermeden arkamı döndüm. Kolumu sarmam gerekti. Yara izi kalacağı belliydi, daha kötüye dönmemesi için. "Bundan sonra saat 4'de uyanacaksın." dedi babam sakin bir sesle. 

O ciddi miydi? Şuan tek derdimin uyku olduğunu falan mı düşünüyordu? Gözlerimi devirerek yoluma devam ettim. "Pekala, 4 geç olur. En iyisi 3'te gel sen bahçeye." dedi sakin ve alaylı bir sesle. 

Kafamı arkaya çevirerek sert bir yüz ifadesi takındım. Siyah, sert gözlerine dimdik baktım. Ürperdi. Hafif bir şekilde gülümsedim. Ürpermişti herhalde eğitime gelmesem olurdu. Sakin adımlarla odama gittim.


✩ ♬ ₊.🎧⋆☾⋆⁺₊✧


Odama geldiğim an sol elimle çekmeceleri karıştırdım. Sargı bezi bulmam gerekti. Kolum kıpkırmızı, kabarmıştı. Kötü görünüyordu. En azından el bileklerime doğru olan yara izleri geçse iyi olurdu. 

El bileklerim ve kolum tamamen yanmıştı. Kolum yanarken haykıramamıştım. Dişlerimi sıktığım için de çenem çok ağrıyordu, bir de bu eklenmişti acılarıma.

Sargı bezini sol elimle açtım. Sağ kolumu bileklerden itibaren sarmaya başladım. Krem isteyebilirdim. Ama hayır buna dayanabilirdim bu acıya. Kolay vazgeçmeyeceğim. 

Hizmetçilerden krem istediğim an haberi hemen babama iletiyorlardı. Sanki ellerine bir şey geçecek ya! Bu da beni babamın gözünde küçük düşürülmemi sağlıyordu.

Sağa kolumu sargı beziyle sarmıştım. Biraz yamuk yumuk sarmış olsam da bu da bir şeydir. Çok yorgun hissediyordum. Üzerimi değiştirecek halim yoktu. Daha doğrusu parmağımı kaldıracak halim yoktu. 

Kendimi yatağın üstüne bıraktım. Sağa kolumu özenle belimin üstüne koyarak, gözlerimi kapattım. Uykunun beni bu evrenden uzaklaştırmasını bekledim.

İçinde birçok hikaye barındırırWhere stories live. Discover now