Dördü de çiçeğin etkisini yitirmesiyle ayağa fırladı. Birbirinden farklı duygularla işlenmiş yüzlerinden okunan ortak tek bir duygu vardı; dehşet.
Aaron'ın bir eli sıkıca koluna yapışmıştı, ifadesinde belirgin bir hüzün ve hafif bir nefret vardı.
Lilith altındaki çimenleri kavramış, korku dolu gözlerini yere dikmişti.
Nate'in ifadesinde en ağır olan duygu kafa karışıklığıydı, gördükleriyle üstüne çöken üzüntüyü anlamlandırmaya çalışıyordu.
Shine dizlerini göğsüne çekmiş, kollarıyla sarmıştı; yüzündeki şok bir çeşit yasla birleşmişti.
Beatrix endişeli bir şekilde yanlarında diz çöktü. Yüzündeki normalde görmeyeceğiniz yumuşak ifadeyle dördünü de kontrol etmeye başlamıştı. Omuzlarına hafif dokunuşlar bırakıp onları rahatlatmaya çalışıyordu.
Üçünü geçip Shine'a geldiğinde durdu, onun omzuna yaslanmış bir el vardı zaten. Elin sahibi nazikçe tuttuğu kıza benziyordu, hafif dalgalarla süzülen beyaz saçları vücudundan yayılan hafif kırmızı ışıktan etkileniyordu.
"Yüzyıllar oldu..." diye fısıldadı kız Shine'nın kulağına. Shine istemsizce bir isim fısıldadı.
"Shade."
Hafif bir gülümsemeyle başını sallayıp onayladı. Herkesin olaya anlam veremediklerini gösteren gözleri ikisine kilitlenmişti. Beatrix küçük çaplı transtan çıkan ilk kişi olmuştu. "Ortakruh." dedi. Bununla beraber Noah ve Daisy de anlamıştı.
Noah "Efsunuyla beraber ruhunun diğer parçası da uyandı." dedi altında hayranlık olan hafif bir tonla. Shade başını kaldırıp oğlana bakarken "Zeki çocuk." dedi. Gülümsemesinde biraz kurnazlık, biraz da alay taşıyordu.
Dizlerinin üstünde yükselip Shine'ı da ayağa çekerkem hâlâ yerde olan üç gence baktı. "Uzun zamandır sizinle bire bir tanışmak istiyordum. Benim yokluğumda ona iyi davrandığınız için teşekkürler." dedi ifadesi daha samimi hâle gelirken.
Nate zaten kafası karışıkken bir de bunu duyunca beyni kısa devre yapacak gibi oldu. "Bizi tanıyor musun?" sorusuyla durumu daha iyi kavramaya çalışıyordu.
Shade kıkırdayarak cevapladı, "O tanıdığı günden beri..." Grup gitgide daha da şaşırıyordu ve o da bunun farkındaydı.
"Biraz fazla mı geldi? Yakında anlarsınız."
Tekrardan eski sırıtışına dönerken Beatrix'e döndü. "İlk görev ne zaman?" Beatrix affallamış bir şekilde ona bakıp "Daha çok erken, geldikleri gibi göreve gönderemeyiz." diyerek itiraz etmeye başladı.
Shade biraz can sıkıntısıyla onu dinledikten sonra herkesi ikna edebilcek delici gözlerle Beatrix'e kilitlendi. "Öğrenmelerinin en iyi yolu aktif olarak kullanmaları." Beatrix şüpheci gözlerle onu süzdükten sonra iç çekti.
İtiraf etmek istemese de sözlerinde haklılık payı vardı. "Peki öyleyse, ilk göreve çıkabilirler ama yalnız olmayacaklar." Dedi hâlâ kafa karışıklığı havuzunda yatanları ayağa kaldırıp.
"Kütüphanede size detayları anlatacağım." diyip yürümeye başladı. Adımları hızlıydı ve kendi düşüncelerinin boğuculuğundan onu takip etmeye çalışanları unutmuş gibiydi. Ekibin geriye kalanı sarsılmış adımlarını hızlandırarak takip etmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efsunlu Yol
FantasyKendi kaotik dünyalarından kaçarken birbirlerini ve anlamını daha önce hiç bilmedikleri şeyleri buldular. Onların dokuyacağı bu efsane Efsunlu Yol'un kapılarını bir kez daha aralarken bize katılın.