Sır

~4~

MULTİDE: Büşra & Doruk

NUTELLA LARIM SİZİN İÇİN ÜŞENMEYİP YENİ BÖLÜM YAZDIM. ŞİMDİDEN İYİ OKUMALAR... SİZİ SEVİYORUM İYİ OKUMALAR...

Ege denilen çocukla onun arabasına doğru yürümeye başladık. Arabası açık otopark zannettiğim yerde duruyordu. Bir anda ağzım açık kaldı iç sesim 'Kumsal ağzını kapa lan sinek girecek şimdi. Ayrıca şu çocuğun yanında görmemişin oğlu olmuş tutmuş biryerini koparmış gibi davranmayı kes sanki hayatında hiç lüks araba görmedin ve attention !! Çocuk şu an sana bakıyor !!' Ben hemen salak gibi kafamı anlamamış bir şekilde etrafta dolaştırıken Ege nin benim bu halime güldüğünü anlamıştım ve onunla kimsenin nerdeyse bilmediği bir dilden konuşmaya karar verdim.Birazda o salak durumuna düşsün dimi ne kadar kötüyüm hahahahaha. Ege ye bakış dilini kullanarak "ne var lan oğlum" dedim. hiç beklemediğim bir şekilde benim kadar iyi bir bakış dili kullandı. OMG!!!! Bana "kızım benimle uğraşma he bu arada benle 'lan' lı manlı konuşma o gözlerini oyarım" bakışı atıp piç smile yaptı. Tamda kimliğine uyuyor 'piç' ne kadar akıllıyım keşke çok yaşasam. Ama ben hala şunun şokundaydım. Açıkotoparkda hepsi son model olan Porshe, Mercedes, BMW, Pagani (burdan Egemen ve Beyza ya selamlar), Land Rover ve Mustang ler vardı -baş harflerini büyük harflerle yazmazsam ayıp olurdu açıkçası- bu okulda bu arabaların ne işi var olm vay anasını satam.

Ege de gri renkli Land Rover ın yanına gidip elindeki kumandayla kapıları açtı. O sürücü koltuğuna oturuken ben hala şaşkınlığımı atlatamamış bir şekilde etrafa bakıyodum. Ege ön kapıyı açıp kafasını arabadan dışarıya uzattı ve bana seslendi "daha orda duracakmısın yoksa ben gidiyorum senide burda göt gibi bırakırım." diyince normal olarak afalladım bir erkek bir kadınla nasıl konuşabilirdi. Aslında konuşurdu biz öyle konuşuyoruz 'şimdi mi bir yerine battı gız' diye çemkiren iç sesimle muhattap olmayarak valizimi alarak gidiyorum derken elime valiz gelmedi ha sıçtık amk!!!! "Ege" diye çemkirdim. Ege kulaklarını kapatarak "ne oldu amk ? Ne var ? Niye çemkiriyosun ?" Diye bana bağırdı. Bende ilk olarak bağırmasından dolayı pardon kükremesinden dolayı suratımı ekşilttim ama sonra yüzümde hafif bir tebessüm oluştu. "E-ege ba-bavulum yok." dedim. "Kızım salakmısın ?" Afalladım. "Sen hayatında hiç araba görmemiş gibi otoparkı incelerken ben senin eşyalarını çoktan arabanın bagajına yükledim bile" deyip arkasını dönüp gitti. Giderkende ağzından fısıldama gibi bir şekilde "mal" dedi.

Üç harfli -işte yaratıcı yazarınızın bulduğu isim- şöför koltuğuna oturup arabanın motorunu çalıştırdı. Bende ön koltuğa oturup emniyet kemerimi taktım. Üç harfli arkasını dönüp çıkmak için manevra yaptı. Önüne dönderken bende ona bakıyordum o yüzden nerdeyse dudaklarımız birbirine değecekti ama ikimizde birbirimizden uzaklaşarak aynı anda "ne yapıyorsun yaa" dedim ama sonuna "hayvan" da demeyi unutmadım ben hehehehe. O da bana aynı şeyleri söyledi ama o sonuna benim yerime "hayvan" demeyip daha nazik bir şekilde "aptal" dedi. Bende tabi susarmıyım hemen cevabımı verdim "hem suçlu olup hem güçlü olmak böyle birşey olsa gerek." dedim. Ama o benim gibi laf atmak yerine susumayı tercih etmişti. Bu olaya şaşırma tepkisi olarak sadece tek kaşımı kaldırdım ama o beni görmedi. Okulun kapısından arabayla çıktık uzun ve virajlı yollardan geçtikten sonra bir yalı yavrusu olan 3 katlı bir villanın önünde durduk. Şaşırdımmı ? Aslında 'hayır' çünkü çocuğun okuduğu okul ve altındaki arabasından zengin zübbesi olduğu belli.

Villa sanırım baya iyi donanmıştı. Her yerde güvenlik kameraları,parmak iziyle açılan kapı filan sanırım bunlar özel birileri olsa gerek. Ege parmak iziyle kapıyı açıp içeri girdi. Ardından "geliyomusun yoksa dışarıda mı kalmayı tercih edersin ?" Diye ukala bir şekilde soru sordu. Suratımı 'ondan nefret edermiş' gibi bir hale büründükten sonra -ki nefret ediyorum- içeriye girdim. Bay E kapıyı ev sahibi olarak kapatması gerekirken hiç arkasına bakmadan gitti ve ardından "uslu dur küçük kız ben yukardayım beni rahatsız etme ve üst kata çıkma" dedi 'mal' herif. Bende susmadım "çıkma ?" bu sorum karşısında cevap olarak ilk başta somurtkanca bir gülümseme, ardında da "lütfen" dedi. Böyle demesine karşılık piçimsi bir şekilde gülümsedim.