İLK ADIM (+18)

∞ELİMDEN GELENİ YAPACAĞIM∞

NUR TURAN

Alp beyin sinir krizi geçirmesi hiç iyi olmamıştı sakinleştirici ilaç verip Haydar binbaşı ile odadan çıktık ve odama geçtik.

Oturur oturmaz soru sormaya başladı" Alp iyi olacak mı? Ne kadar zaman sürecek?" bütün hepsini bir baba edasıyla söylemişti " Alp beyin iyi olması kendisine bağlı biraz patlama bacak kas ve sinirlerinde büyük hasar bırakmış ama dediğim gibi tedavisini bizzat ben yapacağım her anında her ihtiyacında ben olacağım" dedim " Peki ne kadar sürecek?" dedi.

Ne diyeceğimi bilemeyerek " Ne  kadar sürer ben bilemem belki yarın bu hastaneden yarın yürüyerek çıkar belki.1 sene sonra... " bana gülümseyerek baktı
"Sana güveniyorum kızım Mardin de namını çok duyduk"

Vayy be! Mardine geleli çok olmamıştı yaklaşık 6-7 ay falan bu kadar duyulduğumu bende bilmiyordum

"Teşekkür ederim Haydar bey " dedikten sonra hızla ayağa kalktı, elini uzattı minnetle sıktım" benden şimdilik bu kadar  o it oğlu it de sana zorluk çıkartırsa söyle ona beni buralara kadar yormasın." arkasını döndü ve kağıya ilerledi, yam açacakken geri döndü ve " bu sıralar pek rahat edemezsin hayalet timi komutanlatını tek bırakmaz "

Gülümsedim"hepsinin yeri başımın üstü gözünüz arkada kalmasın" gözlerindeki ışıkla odada beni düşüncelerimle yalnız bıraktı.

Biraz dinlenmenin bana iyi geleceğini düşümdüm ve odamda bulunan minik yatağıma ilerledim bazı günler haftalarca eve gidemediğim olmuştu o yüzden odamda ufak bir yatağım vardı.

.
.
.

Ne kadar uyudum bilmiyorum ama kulağıma gülme sesleri geliyor. Biri üstüme battaniye örtmüş, arkamı döndüğümde Mert ve Tuğçe bana bakarak gülüyolardı.

Amann ne komik(!)

"Ne  var be neye gülüyosununuz " Mert ' in gülümsemesi kahkaya dönü"Kızım sen yine mi evin yolunu unuttun hayır yani öyleyse söyle " ay bide bu vardı." aman be Mertom 6 aydır kaç kez sen beni evde gördün de şimdi şaşırıyon" hep beraber gülmeye başladık .

Tuğçe yanıma geldi ve  kalem ile yaptığım topuzumu açtı " Allah canını almasın Nur bu ne? Ben sana demedim mi ya beni sinirlendiriyon sonra ilaç yazmak için kalem arıyom ya diye benim kalemlerimi alıyon " hayır yani ne var ben ameliyathaneler aradında mekik dokurken bide tokamı arıcam hiç zannetmiyorum.

" yemedik be kalemlerini hayır ben ne yapayım onlar benim saçıma girmişlerse" buda en büyük hobim di herşeyi kinayeye alabilirdim kendiside bunu bildiği için pes etti .

Biraz daha dinlenmek için masama ilerlemiltim ki kapı çaldı "gel" hastane deki favori hemşirem gelmişti "buyrun Selma hemşirem sizin için ne yapabilrim" gülümseyerek " Alp bey uyandı Nur hanım "  hemen odadan fırladım ve Alp beyin odadına gittim.

İçeri girdiğimde direkt göz göze geldik.
Gülümseyerek yanına ilerledim "Uyanmışsınız nasıl hissediyorsunuz?"
Hiç iç açıcı bakmadı bana " güçlüyüm ama yarım hissediyorum"yarım mı?
"O ne demek öyle" biraz dikleşmeye çalıştı yardım etmek için kolundan tuttum anlık bir kasıldı. Kendini düzelttikten sonra devam etti"Yarım işte...Ülkesine bile borcunu ödeyemeyecek kadar yarım."Boğazıma bir yumru oturdu.

O ise devam etti"Kimliğim asker benim... Ben şuan kimliğimi kaybettim görmüyor musun?
Lanet olsun sen hiç birşey  yapmıyorsun o  ben uzmanım lafları boşa ne zaman ayağa kalkabileceğimi bile söylemiyorsun."

Bu benim laz damarıma basıuodu yanlız sinirlerimi oynatmıştı.
"Ha sen bak bakayım baa oradan bakınca salağa mu benzeyrım sen askersun ula asker ondan oncesinde insansun hadi insanluğunu önemsemeysın peki...
Vatanının seni çağırma ihitmali ya varsa"

Gözlerindeki şaşkınlık hoşuma gitti kendini kastı boynunu boynunu kütletti" BANA BAK LAZ KIZI sen çok biliyorsun herhalde " derin bi nefes aldı." Benim gibi bir yarım nasıl devlete yardım eder?" peki ben o yarımı ya adam edersem
Yapabilirmiydim elbette yapardım boşuna bana memlekette deli kız demiyolardı.

"Peki ben o yarımı tamamlarsam?" alay eder gibi baktı bana eğleniyomuydu ula bu benimle

"Sen? Sen mi tam edecekmişsin beni güldürme beni ya " aha bana sağdan sağdan gelilerdi hemen yaklaştım alaylı alaylı bakıyodu bana" ula bana bak sen benum karadeniz damarıma basma sınırlarda gezeysin ayağuni denk al! Ha o dilun doğri konuşsun tepemi atturmasın"

"Ne diyomuşki benim dilim doğruları söylüyor benim ağzım" yaktım çıranı yüzbaşı Alp TÜRKOĞLU

"Tamam ula varmısın iddiasına bana iki ay ver eğer durumunda bir gelişme olmazsa her ne istersen iste yapacağım. Hımm?" alay eder gibi bir bakışı vardı.
"Sana hayatta güvenmem uzman olduğuna bile emin değilim zaten"  Tam birşey diyodum kapı çaldı Alp bey sert sesiyle gelen kişiyi içeri aldı içeri asker üniforması ile bir asker geldi. En az 1.90 vardı.MAŞALLAH.Bunların hepsi böyleydi arkadaş Alp beyin de yatağı tamamen kaplamasından 2 metreden birkaç  santim fazla olduğunu anlamıştım. Ben bunlatın yanında 1.75 boyumla cüce kalıyordum.

İzin isteyip dışarı çıktım. Ve Haydar binbaşıyı aradım. Çok sürmeden açtı
"Alo? Haydar bey ben uzman doktor Nur TURAN müsaiy misiniz?" ismimi duyar duymaz sanıyorum ki yanında birileri vardı "Hepiniz hemen dışarı! Ben demeden kimse kapının önünden bile geçmesin. Anlaşıldımı?... Alo buyrun Nur hanım sizi dinliyorum" sonunda " Alp bey uyandı ama tedavi olmak istemiyorum diyor ve benim uzman olduğuma bile inanmıyor kendisiyle şaka ile başlayan ufak bir tartışmaya girdik neyseki yatıda kaldı"kahkaha atmaya başladı.

Kesinlikle sınanıyodum bu gün ilk önce yüzbaşı şimdi binbaşı noluyo ya. "Elleme biraz kafası dank eder etmezse ben ettiririm onun inadını benden daha iyi bilen yoktur...Yoksa ne yapacağımı iyi biliyor o" şimdi birşey desem tutuklanırmıydım acaba neyse...

"Peki Haydar bey iyi akşamlar" gülerek" iyi akşamlar kızım" uykum çok vardı tıpış tıpış odama ilerledim uyuyamazdım bu gece acildeydim o zamana kadar biraz dinlenip hastalarımı ziyaret etmem gerekiyordu.

Ama keşke gerekmeseydi zira karşılaştığım manzara hiç ama hiç iyi değildi hemen cırladım"Howww ayrılın ayrılın " beni duymasıyla Tuğçe minnoşum Mertoyu sömürmeyi bırakıp göğsüne saklandı Mert salağı ise gülüyordu.Gösterirdim ben" Siktirin gidin ya ben size bin defa desim amınıza koyayım bura sömürülme odasımı ya yeter artık gidin başka kişilere badışın ya ben sizinle mi uğraşacam hele sen Tuğçe maden utanıyon niye yapıyon ula ben size demedum mi yan tarafta yatak var diye siktirin gidun ula gözüma gözukmayın bir sure yoksa deşerim gidin ula "

Benim miniğim bi tırstı ama Merto bi tarflarına bile takmayıp sırıtmaya devam etti ayı. O buralı olsa bile ilk okuldan beri Rize de beraber büyüdük neredeyse 20 seneliğe yakın bir kardeşliğümiz vardı.Alışıktı o bana Tuğçe öinnoşum ile 2 senedir sevgililerdi ve buraya geldiğim ay nişanlanmışlardı. "Hadi gel miniğim bu zebani bizi deşmeden seni eczaneye  bırakayım sonra geri dönmem gerekiyor biliyorsun acildeyim bu gün"aman hiç ayrılamazlar mış "Hiç gerek yok sevgilim sen biraz dinlen  burda zaten eczaneye 5 dakika bura kapayıp eve geçicem " hinlik zamanı  çekmecemde bulunan neredeyse yüze yakın  reçeteyi alıp ona verdim.

"Canım bunları yağrına istiyorum kolay gelsin" bana boğacak gibi baktı hemen savunma hattına geçtim."Bakma bana öyle burda benim çocuğunu vakumlamak yerine çalışsaydın ben halledicektim ." hiç birşey diyemden bana ve çocuğuma öpücük atıp çıktı.

Mert kolunu omzuma attı "Eee doktor hanım bu gece acili birbirine katıyomuyuz" ah ah saf çocığum benim " sana bazen acıyorum mert ve evet bu gece acili birbirine katıyoruz çünkü acilde tek doktor benim ve sadece 5 hemşire var ama bil bakalım bu gece ben uyurken kim bana himet edecek " ben gülerken o ise isyan bayrağını çekmeye hazırlanıyodu onu durdurdum ve hastalarımı gezmeye çıktık.

Evett!! İkinci bölümümüz geldi tam tamına 1111 kelime açıkçası kendimden bile beklemiyordum. İyi okumalar

Oylarınızı eksik etmeyin💋💋